Küçük İstanbul Büyük Zaferi Moğollar İle Taçlandırdı

Milli Bayramlarımızın En Büyük ve En Anlamlı Bayramımız olan 30 Ağustos Zafer Bayramı Tüm Yurtta görkemli şekilde kutlandı.
Bir zamanlar Küçük İstanbul diye adlandırılap tanımlanan Küçükçekmece”de 30 Ağustos Zafer Bayramı Küçükçekmece Etkinlik alanında Atatürk Büstüne Çelenk koyma töreniyle gerçekleşti ve ardından anma etkinliği Küçükçekmece Gölü Etkinlikleriyle devam etti.
Küçük İstanbul Büyük Zaferi Moğollar Müzik Gurubu”nun sunduğu muhteşem konser ile taçlandırdı.
Etkinliğe ev sahipliği yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın etkinliğine katılan Küçükçekmecelilere yönelik günün önemiyle ilgili bir konuşma yaptı.
Başkan Kemal Çebi 30 Ağustos Zafer Bayramımızla ilgili yaptığı konuşmasında, ilk kez bir sırrını açıklayacağını ifade ederken, “Emin olun bende şimdi sizlere bir sırrımı açıklamak istiyorum. Ben fikirlerimin, ideallerimin belediye başkanı olmak istiyorum. Asla düzenin belediye başkanı olmayacağım. Bunun için de lütfen yardımcı olun, lütfen birlikte olalım, lütfen Atatürk ilke ve İnkilablarını, Cumhuriyetin en güzel değerlerini birlikte yaşayalım, birlikte sahip çıkalım, birlikte yaşatalım ve lütfen birlikte kutlayalım. Ben bunu çok istiyorum. En büyük mutluluğum budur. En büyük mutluluğum sizlerin yüzlerinin gülmesidir.Sizlerin ellerinizde ki bayrakları en kalbi duygularınızla sallamanızdır. Bunu istiyorum ve başka hiçbir isteğim yoktur. Bunun için seçildim, bunun için belediye başkanıyım. Emin olun bunun için yaşayacağım. Benim bu ülkeye borcum var, bu millete borcum var, Cumhuriyeti kuranlara, cumhuriyeti kurarken hayatlarını bizler için gözlerini kırpmadan şehit olanlara benim borcum var. Bende bu borcu ölünceye kadar ödemeye çalışacağım. Ama inanıyorum ki borcumun tamamını ödeyemeden öleceğim”dedi.
Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi,30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen Moğollar Konseri”nde konser öncesi yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“30 Ağustos Zafer Bayramımız, Milli Bayramlarımızın En Büyük Bayramıdır.Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün liderliginde bir ülkenin yeniden doğuşunu,bir milletin birlik oluşunun da adeta kahramanlık hikayesidir.
Yeni bir devletin sağlam temeller üzerine inşasının, bir milletin kendine güvenin,yeniden tesisinin,çok anlamlı sembolüdür.
Kurtuluş savaşının başlangıcında ortaya çıkan istiklal mücadelemizin manifestosu
Ulusal yeminimizin yani Misak-i Millinin gerçekleştirilmesidir.
Atalarımızdan bizlere emanet edilen bu toprakları ve vatanımızı adeta kendi mirasları gibi paylaşmayı amaçlayan ve bu amaçları uğruna tüm güçleriyle harekete geçen emperyalist güçlerin topyekün bir hareketle ülkemizi işgale kalkışmalarıdır. 30 Ağustos Zafer Bayramı emperyalistlere karşı verilen bu kahramanlık destanı ile onların bir daha geri dönmemek üzere ülkemizden sökülüp atılmalarının destanıdır.
30 Ağustos Sevri yırtıp atanların Lozan barış anlaşmasıyla bağımsız ve diğer devletler ile eşit bir ülke olduğumuzun eşi benzeri olmayan ve bu millete ait olan çok özel ulusal duruşumuzun tescilidir.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Büyük Lider Atatürk”ün yurtta barış, dünya da barış, şiarı ve idealinin eseridir.
Değerli kardeşlerim, değerli hemşerilerim,30 Ağustos denince bizim aklımıza ne geliyor?
Barış geliyor, demokrasi geliyor, millet geliyor,ulus olmak geliyor,tam bağımsız bir devlet olmak geliyor.
30 Ağustos Zafer Bayramı denince bir ülkede başı dik yaşıyabilen bir ulusun zaferi geliyor. Bu anlamıyla 30 Ağustos Zafer Bayramı bizim için çok büyük önem taşıdığını hepimizin malumudur. Ancak 30 Ağustos sadece bizim için önem taşımıyor.30 Ağustos tüm dünyaya da tam bağımsız bir ulus olabilmek için bir ulusun, bir milletin hangi koşullarda her şeye rağmen nasıl birlik olduğunu, nasıl ayağa kalktığını ve kalbinde yaşattığı bağımsızlık mücadelesi verdiğini, bağımsızlık uğruna da gözünü kırpmadan ölüme nasıl gittiğinin bir ifadesidir.
Bu nedenle 30 Ağustos Zafer Bayramımız, tüm dünyaya da çok anlamlı örnek ve son derece önemli bir mesajdır.
Sözlerimi bitirirken ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramları sonsuza dek yaşıyacaktır. Buna olan inancım gerçekten tamdır. Buna 5-12 yaş arası çocuklarımızla yaptığımız 30 Ağustos Zaferi kutlama yürüyüşünde bir kez daha şahit oldum. Biz, 5 yaşından 12 yaşına kadar olan çocuklarımızlan bir yürüyüş yaptık. 30 Ağustosu bir gün önce biz bu bayramı çok anlamlı olarak çocuklarımızla beraber kutladık. Onlar ile bir zafer kutlama yürüyüşü yaptık.
Onların şiirlerini dinledim. Atatürk ile ilgili yaptıkları resimleri gördüm ve bir kez daha umutlarım olağan üstü kabardı, bir kez daha onlar bu vatana sahip çıkacaklar diye kaybolmayan umudum yeniledi. Ve onlar bizim çocuklarımız. Bizim bu çocuklarımızı bu şekilde izlerken inanın gözlerim yaşardı, tüylerim diken diken oldu.
Ne mutlu bize ki, bu ülkede tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi ve kurtuluş savaşı sonrası ülkemizi milletimizi ve cumhuriyetimizi bize emanet eden ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün söylediği gibi ve emanet ettiği gibi. Bu emanete bu güne kadar nasıl sahip çıkıldıysa hiç kimsenin asla bir şüphesi olmasın ki bundan sonra da aynı kararlılıkla sahip çıkılacak ve her şey daha yükselerek, daha güçlenerek, bu ülkeye sahip çıkılacaktır.
Bu duygu ve düşünceler ile burada olan ya da bizleri başka bir vesileyle izlemekte olan
önce Küçükçekmecelilere sonra Türkiye”ye 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Sonra da yine hep birlikte 29 Ekim”i kutlayacağız. İnanıyorum ki çok daha büyük bir çoşkuyla kutlayacağız. Daha kalabalık ortamlarda kutlayacağız.
Hiç kimsenin endişesi olmasın hatta bayraklarınızı mutlaka saklayın. Her evde de mutlaka birkaç tane bayrağımız olsun. Bundan sonra tüm ulusal bayramlarımızı en coşkulu bir şekilde hep birlikte şartlar ne olursa olsun birlikte kutlamaya, birlikte coşmaya,birlikte türküler söylemeye devam edeceğiz. Şimdi ben de sizlere bir şey sormak istiyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımızı birlikte kutladığımız için,şu anda burada olduğumuz için mutlu musunuz? Mutlu musunuz? Teşekkür ederim ve bu mutlulukların devamını demeni ederim.
Emin olun bende şimdi sizlere bir sırrımı açıklamak istiyorum. Ben fikirlerimin, ideallerimin belediye başkanı olmak istiyorum. Asla düzenin belediye başkanı olmayacağım. Bunun için de lütfen yardımcı olun, lütfen birlikte olalım, lütfen Atatürk ilke ve Inkilaplarını, Cumhuriyetin en güzel değerlerini birlikte yaşayalım, birlikte sahip çıkalım, birlikte yaşatalım ve lütfen birlikte kutlayalım. Ben bunu çok istiyorum. En büyük mutluluğum budur. En büyük mutluluğum sizlerin yüzlerinin gülmesidir.Sizlerin ellerinizde ki bayrakları en kalbi duygularınızla sallamanızdır. Bunu istiyorum ve başka hiçbir isteğim yoktur. Bunun için seçildim, bunun için belediye başkanıyım. Emin olun bunun için yaşayacağım.
Benim bu ülkeye borcum var, bu millete borcum var, Cumhuriyeti kuranlara, cumhuriyeti kurarken hayatlarını bizler için gözlerini kırpmadan şehit olanlara benim borcum var. Bende bu borcu ölünceye kadar ödemeye çalışacağım. Ama inanıyorum ki borcumun tamamanı da ödeyemeden öleceğim. Bu cumhuriyet bizlere çok şey kazandırdı. Bunun için de lütfen birbirlerimize yardımcı olalım. Çünkü Cumhuriyet Çok şey kazandırdı, çok şey de kazandıracak. Eğer bu Cumhuriyet olmamış olsaydı, belki ben bugün onun nimetlerinden istifade ederek sizlerin oylarıyla 800 bin nüfuslu küçükçekmecenin belediye başkanı olamayacaktım. Ben bundan eminim. Onun için de Cumhuriyete hep birlikte sahip çıkalım. Cumhuriyete hep birlikte borçluyuz. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Atatürk, yaşasın onun ilkeleri.
Bu duygularımla bir sonra ki etkinliklerimizin en azından bunun iki katı olacağına inancım tamdır.Birbirimizi yalnız bırakmıyoruz.Dayanışma ve destek içerisinde bütün bu ilkelerimizi Küçükçekmece de hayata geçiriyoruz. Büyük Şehir de hayata geçiriyoruz. Sonra danda ne oluyor, ne oluyor? Her Şey Çok Güzel Oluyor!..
Ben sözlerimi bitirirken benden sonra çok beğendiğim saygı duyduğum dinlemekten büyük keyif aldığım Moğollar bizlere eserlerini sunacaklar. Onları da şimdiden bir kez daha tebrik ediyorum. Geldikleri için kendilerine bir kez daha sizlerin huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Değerli kardeşlerim hepinizi çok seviyorum. En kalbi duygularımla, en içten duygularımla sizleri selamlıyorum, saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz. Bir kez daha sevgiler saygılar, her şey gönlünüzce olsun.”
Başkan Kemal Çebi Ülkemizin müzik dünyasında yarım asırı geçen müzik adamları Moğollar Müzik Gurubu adına duayen sanatçı Cahit Berkay”a günün anısına bir plaket verdi.
Başkan Kemal Çebi yapılan plaket töreninde, “Çok değerli hemşerilerim yarım yüzyıldır düşüncelerinden fikirlerinden ve yaptıkları müzikten taviz vermeden, yaptıkları müziği Anadolu insanlarımıza sevdiren ve bu gün 52.müzik adamlığı yaşlarını cani gönülden kutluyorum. İnşallah umuyorum ki bir 50 yıl daha devam ederler.
Kendilerini kutluyorum. Bu güzel bize sundukları bu müzik ziyafetiyle ilgili kendilerine teşekkür ediyorum. Tüm davetlilerin ve Küçükçekmeceliler adına da sevgi ve saygılarımı sunuyorum”dedi.
Moğollar Gurubu adına kendisine verilen plaketi alan sanatçı Cahit Berkay”da yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi:
“Mogollar Gurubu olarak bizde bu nazik anlayışlarından dolayı Kemal beye teşekkür ediyoruz. Efendim tam 51 yıldır birlikte çalıp söylüyoruz Her halde 8-10 sene oldu Küçükçekmece”ye gelmeyeli. Bu akşam, birlikteyiz. Hepimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu olsun. Bütün yüreğimle söylüyorum. Bütün arkadaşlarımızda katılıyorlar bu görüşe, böyle samimi bir şekilde yaşamayı özlemiştik. Sağ olun. Bu bayramlarımız hep geçiştirildi, hatta unutturmaya çalışıldı. Ama asla unutturamayacaklar. Bizler bu coşkulu kutlamalarımızı her zaman hep birlikte büyük bir keyifle yaşayacağız.Bu vesileyle başkanımıza teşekkür ediyoruz.
1976-1993 arası müzik yapma şansımız yoktu, hepimizin gerekçeleri vardı. Yurt dışında çeşitli ülkelere savrulduk.1993 de ülkeye döndük. Şimdi sizlere gurubumuzda ki arkadaşlarımı sunuyorum: Bas Gitar ve Vokal de Taner Önyüz. Klavyelerde Serhat Ersöz, Küçükçekmeceden Engin Yörükoğlu mahlesef aramızda yok. 10 sene oldu onu kaybedeli. Ama biz onu hep her konserimizde anıyoruz. Engin Yörükoğlu”na bir alkış lütfen. Engin”den sonra o geçti davul”a ve Kemal Küçükbakkal, Gördüğünüz bu koca adam bizim elimizde doğdu. Çünkü biz o zaman babasıyla beraber çalışıyorduk. Rahmetli Cem Karaca”nın oğlu Solist Emrah Karaca Akustik Gitarda o nu konser boyunca zevkle dinleyeceksiniz. Biz ülkemizde müzik adamı olarak çok büyük eserlere imza atmışlardır ki biz o iki isimle de birlikte çalıştık. Barış Manço ve Cem Karaca.Biz de onları her zaman anıyoruz,anacağız, sizlere onları sunmaya devam edeceğiz.”
Moğollar Gurubu”nun Solisti ve Bas Gitaristi Taner Önyüz”de,“Ölüler Altın Takar mı” şarkısının 1996 yılında İzmir Bergama halkına sahip çıkma adına yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Sevgili Dostlar 1996 yılında bir şarkı yapmıştık.O zamanlar İzmir Bergama”da siyanur ile altın aramaya çalışan bir yabancı şirkete Bergama köylülerinin direnişine destek için bizler de bir eser yapmıştık. Fakat ne yazık ki o şirket her şeye rağmen faaliyete geçti. Ve hala da devam ediyor. Ama onunla da kalmadı, ülkemizin her tarafında yine yabancı şirketler madenler açıp doğayı katledip, siyanur zehirini o topraklara bırakıp, doğayı katledip, ağaçları kesip orada ki altınları alıp gidiyorlar. En son da hepiniz duydunuz mutlaka.Şimdi de Kaz Dağlarında böyle bir olay yaşanıyor. Tabi ki bunlara bizlerin sanatçı olarak yapabileceği şarkılarımızı çalıp söylemek olacaktır. Evet şarkımızın adı Ölüler Altın Takar Mı? Hep birlikte söyleyelim lütfen.”
Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramımızın etkinlik şölenini taçlandıran Moğollar Müzik Gurubu verdiği konserde şu eserleri icra ettiler:
-Ölüler Altın Takar mı?
-Dağlar Dağlar
-Tamirci Çırağı
-Bir Gün Belki Hayatta
-Bir şey yapmalı
-Gayri de Gayri
-Uzun İnce bir yoldayım
-İnsan, İnsan
-Al Yazmalım
Haber:Turkiye Esnaf Gazetesi