Yusuf Tokdemir:”İosb Temsiliyette Adalet İçin Start Verdi”

İkitelli Osb Denetim Kurulu Üyesi ve İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Tokdemir, İkitelli Osb”nin yapılan Olağanustu Kurulu sonrasında İosb”nde yaşanan gelişmelerle alakalı ve Bölgenin Kendine yakışan şekilde yeniden şekillenmesiyle ilgili son derece çarpıcı açıklamaları Turkiye Esnaf Gazetesine yaptı.
Başkan Tokdemir,"İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde Osb Yönetimin acilen Temsileyete Adalet Sağlanarak bölgenin vizyonuna, misyonuna yaraşır ve yakışan bir yönetim kurulu oluşturmak şart olmuştur. Bunun için de İosb de Temsiliyette Adalet İçin Start verilmiştir"dedi
BÖLGE DE SULAR FENA BULANDI
İkitelli Organize Sanayi Bölgesindee Suların fena Bulandığını, Bölge Terazisinin fena şekilde bozulduğunu, bölge başkanlığında insanlığa, hukuka ve bölgenin misyon ve vizyonuna yakışmayan çok çirkin olayların yaşandığını söyleyen Başkan Yusuf Tokdemir,”İkitelli Organize Sanayi Bölgesi,yapılacak olağan genel kurula çok iyi hazırlanmalıdır. İkitelli Osb bundan böyle bölgeye ve kendine yakışan bir yönetim oluşturmalıdır”dedi. Bölgenin terazisinin fena şekilde bozulduğunu, bu teraziyi bozan kişinin başkanlıktan azledilen Nihat Tunalı”nın olduğunu ve bozulan kantarın Nihat Tunalı”yı fena bir şekilde tarttığını ifade eden Yusuf Tokdemir, “İkitelli Bölgesinde yaşanan azledilme kurulundan sonra bölge başkanlığı ile ilgili sürecin hukuka, kanunlara ve yönetmeliklere uygun şekilde gerçekleşmediğinin altını çizdi. Bölgede ki Kooperatiftlerin ve sanayicilerin bölge adına yapılması gerekenler doğrultusunda mutlaka bir konsensüs oluşturmasını vurgulayan Tokdemir, İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde suların durulması, bölgenin kalıcı istikrara kavuşturulması içinde mutlaka ve mutlaka bölgede Temsiliyette Adaletin Sağlanması gerektiğini vurguladı.
Başkan Yusuf Tokdemir, yaptığı bir birinden çarpıcı açıklamalarda şunları söyledi:
BÖLGEDE TEMSİLİYETTE ADALETİN STARDI VERİLDİ
-Sayın Tokdemir Osb Olağanüstü Kurulundan sonra son derece önemli gelişmeler yaşandı.İkitelli nasıl şekillendirilmek isteniyor, arzu edilen şekillendirme nasıl olacak, size göre bölgede ki oluşan son şekillenme yeterli midir
-Bölge de asla istenilen bir şekillenme olmadı.İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde suların durulması,bölgenin huzura kavuşması için mutlaka ve mutlaka acil şekilde Bölgede Temsilde Adalet sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Denetim Kurulu Üyesi olarak da bu konuyla alakalı stard verildi.
Yapılan Olağanüstü kurulda sizlerinde bildiği gibi iki arkadaşımız başkan ve başkan vekili bir tanede yönetim kurulu yedek üyesi kurul kararıyla yönetimden azledildi. Tabiî ki bölgemizde gönül böyle olmasını istemezdi. O arkadaşlar hakkında zaten dava açılmış, davaları devam edecekti.
Denetim Kurulu olarak biz 7 Şubat 2018 tarihinde yapılan Olağan Kuruldan bu tarafa yapılan iş ve işlemlerden kimin veya her hangi birinin ne şikayeti var.Anılan tarih itibariyle denetim kurulunu bağlayacak yapılmış bir işlem var mıdır. Denetim kurulu olarak bizim görevimiz bu dönem içerisiyle alakalıdır.Bizim birincil işimiz yapılan iş ve işlemleri denetlemektir. 7 Şubat 2018 ile 18 Kasım 2018 tarihine kadar yapılmış olan bütün iş ve işlemler orta yerdedir. Zaten çok fazla bir işlem yapılamadı.Çok önemli olan elektrik ihalesi var dı o da bölgenin kantarını bozan zatın başını yedi.
-Siz olağanustu genel kurulda gelişen ve oluşan sonuçlara göre Osb”nin çalışmalarıyla alakalı önünün tamamen kapatıldığını, iş ve işlemlerin yapılamaz hale getirildiğini, içerde ki görevli organ ve kişilerin hiçbir işlem yapamayacaklarını, bu nedenle de oraya sadece çay içmeye gelmiş olabileceklerini ifade ederken osb”nin yetkisizleştirilmesine verdiğiniz tepki ile de Osb”nde ki görevlilere canlarının sıkılmaması için bir de tavla getirmelerini istemiştiniz…Osb”ye tavlayı götürdünüz mü?
-Ben yapılan olağanüstü kurulda olması gerekeni, oluşan tablo ile de olanları söyleyip, izah etmeye çalıştım. Bölge adına iyi şeylerin olmayacağı belliydi. Tavlayı da onlar götürsünler artık. Ama tavla oynayacak ne moralleri kaldı, ne de tavla oynayacak arkadaşları…Bakınız sıkıntı şu.Ben kurulun yapıldığı zaman orada tavla getireyim derken kurulu izleyenlerin geleceği görmelerini istedim. Asla yanlış bir şey söylemedim.İşte sonuç. Aynı sıkıntılarla osb hala patinaj yapıp duruyor. Şunu da sormak lazım. O kurula katılan katılımcılardan kaç tanesi acaba İkitelli Osb”nin genel işleyişini çok iyi bilen bilen insanlardan oluşuyordu.
Bölgede ki Osb ile ilgilenmek isteyenler sakin kafayla bir kez daha o gündemde olan maddeleri şöyle bir yeniden okusunlar. Ben orada adeta kendimi yırttım.Ben orada dedim ki bu maddeleri sırayla tek tek okunsun hangisini anlamadıysak o madde üzerinde istişare edelim, tartışalım. O maddeyi de istediğimiz şekle yönlendirelim.
-Sayın Tokdemir, yapılan kurulun gündem maddelerini mevcut genel kurul hazırlamaz mı, ne oldu da kendi hazırladığı kurul gündem maddeleriyle alakalı polemikler yaşandı? Bu kadar tartışmaya sebep olan kurul gündemini bu yönetim kurulu hazırlamadı mı?
TESLİM OLMUŞ KİŞİLER ADETA LİNÇ EDİLDİ
-Bakın orada görüşülen ve tartışılan ilgili gündem maddelerini yönetim kurulu hazırlamadı. Yönetim kurulunun hazırlamış olduğu gündem bizim bu kooperatiflerde olduğu gibi genel yetki gündemiydi. Fakat bakanlık öncelikle genel kurula geçmiş olan Organize Sanayi Bölgelerinin yönetimleri,yani bir tüzük değişikligi anlamına gelen bu maddeler uyarınca yetkileri yönetim kurulunun alması gerektiği öne çıkararak oluşmuş ve bu şekilde hazırlanmış bir gündemdi. Delegeler gündem maddeleriyle yorulmayıp, kurula oraya gelen arkadaşlarımızın bir çoğu ofkeli kalabalık olarak geldiler, böyle bir tutum içinde hareket ettiler. Adeta yönetimi ve yöneticileri linç etmek üzere geldiler.
Ellerini kaldırmış,boynunu bükmüş,teslim olmuş insanları orada linç etmeye geldiler ve linç ettiler. Bizim Türk Töresi ne göre de ellerini kaldıran insana el kalkmaz.
Bizim de o gün orada yırtınarak söylemek istediğimiz, söylemiş olduklarımız bu yöndedir.
O gün orada bu adamlar ellerini kaldırdılar, teslim oldular artık. Bırakalım da onurlarıyla beraber gitsinler istedik. Zaten haklarında mahkeme tarafından dava açılmış. Zaten ikinci dava gelecek.Bizim yapmamız gereken bu adamları mahkemelerle, hakimlerle ve savcılar ile baş başa bırakmak olmalıydı. Azledilen başkan zaten ellerini kaldırıp teslim oldu. Zaten aday da değilim dedi. Her hangi bir görevde almak istemiyorum dedi.
Ha haklarında hazırlanmış olan mahkeme fezlekesinde veya şu anda daha açıldı mı açılmadı mı onu daha bilmiyorum. Bu çok sıkıntılı bir fezlekedir. Ama bu bir buçuk iki aylık süre içerisinde İkitelli Organize Sanayi bölgesinde yapacakları bir tek ihale de yoktur.Yani ya yapılacak olan her şeye rağmen yapılacak olan işler vardır. Bu böyle olsaydı evet ya hiç kusura bakmayın sizler ellerinizi kaldırıp teslim oldunuz ama yapılacak bu işler için biz sizleri istemiyoruz denilebilirdi. İşte böyle büyük ihale iş falanda olmayan bir süreçti bu süreç. Böyle bir süreç olursa da ya istifa etsinler, ya da biz yetkilendirmiyoruz denilebilirdi. Yani büyük bir iş ihale olabilseydi tamam. Ama böyle bir durum da yok. Bölgede bu süreçte bölgenin yapılması gereken rutin işleri var. Bölge müdürünün de yapabileceği görebileceği işler. Başka çok önemli ve büyük işler yok.
-Olan oldu, yaşanılan yaşandı,olağan kurula kadar bölge de neler olacak?
-Neler olacağını ben bilemem. Ben gaipten bilici de değilim.
-Sayın Tokdemir Denetim Kurulu Üyesi olarak Ankara Tırafiğinizden söz eder misiniz. Ankara ile hangi süreç yaşanıyor. Seslendirilecek neler var?
-Biz burada da orada da bulunduğumuz mevki ve yerlerde de sürekli hukuktan yana olduk, sürekli hukuktan yanayız. Hukuktan yana olmak zorundayız.Bakın bunu açık ve net söylüyorum. Biz orada hukuk ve adaletten yanayız. Ha bana deseler ki arkadaş ikitelli organize sanayi bölgesinin yönetiminde hal böyle olunca kimler bulunmalı diye sorsalar. Açık ve net olarak söyleyeyim. O yedeklerin içerisinde bulunan ve yönetimde bulunması gereken kişileri sayayım.Bu kişiler: Bir Ahmet Hacısoy. Veya asil üyelerden gidelim. Bir Kazım Özeren, İki Ahmet Hacısoy, Üç Yahya Erol. Bu arkadaşlarımızın üçü de gerçekten sanayi işiyle doğrudan iştigal eden kişiler.Sanayici kimlikli kişilerdir. O yönetimin içinde olmazsa olmaz olan bu üç isimin kesinlikle olması gerekiyordu. Ama bir takım şahsi sorunlarla alakalı olması gereken isimler olmadı. Denetim olarak bize düşen etkileme değil bilgilendirmekti ve biz bu bilgilendirmeleri yaptık.Yahya Erol kardeşimiz var dedik. Kurul sonrasında denetim kurulu olarak hemen ertesi günü oluşan tabloya göre ne yapacağız, şimdi nasıl bir yönetim oluşturulacak şeklinde kendimizi yormaya başladık.Çünkü Organize Sanayi Bölgesi başkan ve başkan vekili azledildi. İkitelli Osb Temsilsiz ve imzasız kaldı. Nisap düşmedi. Doğrudur. Yedeklerde ki olan üyeler hemen oturup kendi aralarında bir başkan ve bir başkan vekili seçebilirlerdi. Önümüzde yapılacak olağan kurula kadar bu sıkıntıyı aşma adına bir başkan ve bir başkan vekili seçebilirlerdi. Bizim gönlümüzde yatan buydu ve biz buna asla müdahale etmezdik. Denetim olarak edemeyiz zaten.Bizim böyle bir yetkimiz de yoktur. Ama birinin cenazesi var bir tarafa gitmiş, biri sağlık sorunlarıyla ilgileniyor. Hal böyle olunca biz ne yapabiliriz arayışları içine girdik. Bu durumu hukukçularımızla görüştük.Görüştügümüz hukukçularımız bu işin tamamen yönetim kurulunda olduğunu söylediler. Fakat burada yönetim kurulunun olmadığını gördük. Biz tekrar bu sefer hukukçulara bizim 4562 sayılı organize sanayi bölgeleri kanunun ve uygulama yönetmeliğinin incelemenmesinin gerektiğini söylediler. İnceleyince bize döndüler hayır dediler. Bu durum yönetim kurulunun da yetkisinde değil. Çünkü ortada bir otomatik geçiş var.
OTOMATİK GEÇİŞ DOĞRU ANLAŞILAMADI
-Sayın Tokdemir Nedir Otomatik Geçiş?
-Otomatik geçiş şu: İlgili Yönetmeliğin 39.maddesi 1.fıkrası açık ve net bir şekilde yönetim kurulu üyelerinden birinin her hangi bir nedenle bir eksilme yaşanırsa.Müteşebbis heyet ile yönetime devam eden osb”lerde gelmiş olduğu kurumda ki temsilcisi genel kurula geçmiş olan osb”lerde sırada ki biri yerine geçer ve kalan süreyi tamamlar deniliyor. Hüküm çok açık ve net. Kimseyi bilgilendirmeye çağrı yapmaya falan da gerek yok. Mevzuat yasa bunu diyor. Biz bunu gördüğümüz için de her hangi bir çağrı yapmadık. Ha sadece ilgili isimlere bilgilendirme yazısını gönderdik. Bunu biz Ahmet Hacısoy”a ve Yahya Erol”a gönderdik.Çağrı yazımızın sonunda dedik ki yönetim kurulu asil üyeliğinin hususunda bilginizin ve gereğinin yapılmasını rica ederiz. Bu kadar.Yani biz adama diyoruz ki arkadaş eğer haberin yoksa bu kurulda bu kişiler azledildi. Siz otomatik olarak yönetim kurulu üyesi oldunuz. Evet bir önceki kurul ateşli ve hararetli geçti. Üyelik konumuzun neydi, kaçıncı yedektiniz nerede olduğunuzu bilemeyebilirsiniz belki ve bize bu durumla ilgili gereğini yerine getirin dedik.Bu bilgilendirme yazısı üzerine Yahya Erol geldi. Sağlık sorunu yaşadığını ifade etti. Bu dönemi geçirmek için bunun çok önemli olmadığını söyledik. Ancak Yahya Erol kardeşimiz Sarı Leke hastalığı ile görüleni okuyamadığını söyledi. Ve dedi ki Nihat Tunalı”nın başına gelenler belli iken ben burada okuyamamdan kaynaklı olarak önüme gelen yanlış bir karara imza falan atarım bunun içinde bu yaştan sonra mahkemelerle uğraşamam diyerek beni maruz görün dedi. Eğer böyle bir sorunu olmasaydı o arkadaşın o göreve kesinlikle kabul etmesini rica ederdik. Kendisinden yalvarır, yakarırdık burasının aksamaması için o görevde kalmasını bir şekilde sağlardık. Ayrıca Yahya Erol hakikaten bölgemizde yetişmiş olan iyi bir sanayici ağabeyimizdir. Bu böyle olunca doğal olarak arkasından Ahmet Hacısoy arkadaşımızı bilgilendirdik. Ahmet Hacısoy”un görevi kabul etmediğine dair imzasını atarken ben görmedim.Ama Kurul sonucu Azledilen Nihat Tunalı”nın eşyalarını toplamakta olan aynı zamanda hemşerisi can ciğer arkadaşı olan Nihat Tunalı ile oturup sohbet ederken yanlarına gittiğimde Nihat Tunalı “Ahmet Hacısoy”da görevi kabul etmiyor” deyince bu sefer ben Ahmet Hacısoy”a “ya Ahmet Bey burada bulunması gereken kişilerden birisiniz neden bu görevi kabul etmiyorsunuz”diye sordum.
Kendisi tarafıma bulunduğu kooperatifi kuran büyüğü ile yani Orhan San ile bu durumu istişare ettiğini Orhan San”ın da Osb”nin belli sıkıntılar içinden geçtiğini, bir iki ay içinde de mutlaka bir olağan genel kurula gidileceğini,dolayısıyla biz bölgenin en eski sitelerinden birisi olarak,böyle bir süreçte o karışıklığın içerisinde yer alma gibi ricası ile hareket ettiğini beyan edip ayrıca bu arada işlerinin de yurt dışı ayağında ki gelişmeleri yakından takip etmek istediğini ifade ederek, bu gerekçelerle de yönetim de yer almak istemediğini söyledi. Bu sohbet üzerine bende kendisine o halde hepimize hayırlı olsun. Ama ben kendisine yine de hiç olmazsa Pazartesine kadar düşünmesini mütaala etmesini ve dilekçesini hemen içeriye vermemesini söylediğim halde kendileri hayır benim kararım kesin dedi. Nihat Tunalı başkan bu arada eşyalarını topluyordu ve oradan kalktık. Başkana Allaha ısmarladık diyerek Cuma namazına gitmek üzere binadan çıktık. Daha sonra adı geçen arkadaşımız her ne hikmet olduysa bu fikrinden vaz geçmiş. Elbette istifa tek taraflı hukuki bir tercihtir. Bana göre bu kadar sorduğum hukukçuların verdikleri bilgiye göre geriye dönülmez bir yola girmiştir denildi. Bunun başka bir izah tarzı da yoktur. Tekrar gelecek bir genel kurulda yeniden seçilene kadar da bu istifanın ihya edilmesi bu yönetim kurulundan istifa ihya edilmesi mümkün değildir deniliyor. Hukukçuların bizlere söyledikleri de budur. Bu işin uzmanlarının da bize söyledikleri budur. Bizler bu konularda ihtisas sahibi insanlar değiliz.
Hal böyle olunca da bunun üzerine muttan bir yönetim kurulu oluşturulmaya uğraşılmıştır. Denetim kurulu olarak biz ona karşı çıktık ve olmaz dedik. Orada Hakan Tunç”un başkan olmasından benim zerre kadar ne zararım, ne de en ufak bir karım yoktur.
Bu durumlar böyle gelişince ve biz üzerimize düşeni yerine getirdiğimiz içinde bizim hakkımızda şikayette bulunmuşlardır. Kendi kafalarına göre de yönetim kurulu oluşturuyorlar. Bunu nasıl yapacaksınız. Üç kişi azledilmiş. Seçilen insanlar var. 10 kişiden üçü azledilmiş. Geriye kaldı 7 kişi. Bunlardan iki kişi de görevi kabul etmiyorlar. Geri kalanlarda oturacaklar başkan ve vekilini seçecekler. Biz bir dayatma ile bu süreçte öyle olacak böyle olacak söyleyebilme şansımız var mıdır. Asla yoktur. Bu mumkün mü. Çocukları bırakın kargalar güler buna.
Biz onlara bir araya gelin dedik. Ha otomatik oluşan sırada ki iki kişi de problem oluştu. E sizde kalanlar ile yapın bunu dedik. Ama kalan iki kişi arasında da problem oluştu. Kanuna göre de yasal ve hukuki olarak Mehmet Çiçek yönetim kurulu asil üyesi olmuştur. Diğeri kabul etmediğinden dolayı. Bu durum böyle olunca da biz denetim kurulu olarak bunu şu Ankara”ya bir soralım dedik. Oradan bir cevap gelene kadar eğer sizler bir mutabakat sağlıyor iseniz, üzerinde problem olmayan Hasan Kılıçarslan,Cemal Bacakcı, Hakan Tunç ve Kazım Özeren olarak dördünüz bir araya gelin Osb”nin acil işlerini de biliyorsunuz. Aranızda anlaşın mutabakat yapın bir başkan bir başkan vekili seçin. Biz de denetim olarak bu iki arkadaşın durumunu birincisi bu arkadaşın istifası geçerli midir, geçerli değil midir. İkincisi de o yeni katılan diğer arkadaşın yönetim kurulu asil üyeliği geçerli midir, geçerli değil midir diye Ankara!ya soralım dedik. Denetim olarak biz bunun yaptık. Bakanlıkta ki bizim bağlı olduğumuz birim hukuk işleri neye veya hangisine karar verir ise burada ki durumda ona göre şekillenir. Yani sırada olmayan arkadaşın Yönetim Kurulu Üyesi Olmasına karar verilirse bu arkadaşımızda gelir yönetim kurulu üyesi olur. Bu kadar basit. Bizim söylediğimiz de bu.
DENETİM KURULU BİR ARA RAPOR HAZIRLADI
Bu arada biz bir ara rapor hazırlamak durumundaydık. Çünkü Organize Sanayi Bölgesinin Yürütmesinin başında bulunan esas başkan ve başkan vekili azledildi. 18.10.2018 tarihine kadar alınmış olan kararlar doğrultusunda yapılan iş ve işlemleri denetleyip biz bunu rapora bağlamak zorundaydık. Çünkü önümüzde ki genel kurulda iki dönem olarak rapor sunmak zorundaydık. Çünkü burada bir azledilme var ve bu azledilmiş olan kişilerin o zamana kadar yapmış oldukları iş ve işlemleri bir rapor ile bağlayıp, yeni gelecek olan iki yedek üyeden birinin asilliğe geçmesiyle beraber 18.10.2018 den sonrası için de ayrı bir rapor hazırlamak içinde karar defterini ilgilisinden ilgili memurdan istedik.Karar defterini incelemek üzere 24 Kasım 2018 de bunu aldık. Fakat olaylar burada öyle bir sürece girdi ki. Yani iki gün içerisinde biz bunları inceleme fırsatı bulamadık.Belirttiğim gibi burada ki bu yoğunluk olmasaydı biz en azından bu kararlara şöyle yukarıdan aşağıya doğru okuyup içerisinde önemli olanların bir suretini kopyasını alır karar defterini iade edebilirdik. Ama özellikle ifade ediyorum. Organize Sanayi Bölgesi başsız olduğu için bu işlemlerle de ilgilenerek biz bunları incelemeye odaklanamadık. Çünkü iki günlük bir süreç içinde çok şeyler olup bitti. Biz Karar Defterini Çarşamba günü öğleden sonra aldık. Bize de okumak için Perşembe ve Cuma günü kalıyordu.Bölge başkanlığında Cuma Günü toplantı yapıldı ve bir çözüm bulunamadı. Zaten Cumartesi günü de o malum olaylar yaşandı. Hiç hukuka sığmadığı gibi İnsanlığa dahi sığmayacak bir olay bir davranış sergilendi.
KASA SOYGUNU YOLSUZLUKLARIN KARARTILMASI İÇİN YAPILDI
Zaten o karar defterini Denetim Kurulu Gereğinden fazla elinde tutamaz. Burada bu işleri yapan herkes de biliyor. Ama burada ki olan gelişmelerde bana göre esas hedef Karar Defteri değildi. Asıl orada bizim soruşturmaya çalıştığımız başka çok önemli evraklar vardı. İhaleyle ilgili sonuçlandırılamamış olan sonuçlandırılamadan kaduk olmuş olan bir ihaleyle ilgili çok ciddi bulgularımız vardı. O evraklarda gitti oradan. İki tane mavi dosya vardı orada. O iki tane mavi dosya da gitti bu şekilde.
O iki tane mavi dosya içinnde Hasan Kılıçarslan”ın zerre kader bir suçu günahı yoktu. Çünkü Hasan Kılıçarslan o karara muhalefet şerhi koymuştu.O iki dosya oradan niye gitti, kim aldı kardeşim. O iki tane keşif dosyası oradan niye gitti. Niye alındı?
-Olağanüstü kurul ile ortaya çıkan yaşanan ve sonuçta alınan veya aldırılan kayıp dosyalar ileride birilerinin önüne koyulmak için mi, yoksa bir şeyleri karartma amaçlı mı alınmıştır?
-Kimin önüne ne koyarlarsa koysunlar. Bana göre bu olanlar ne insanlığa ne de hukuka sığacak türdendir. Çok çirkin bir olaydır. Ama bölgemizde bu da yaşanmıştır. Şunu özellikle belirtmek istiyorum ki bu olanların insanlık ile asla alakası yoktur. Yaşananlar bölgemiz adına son derece utanç verici kara bir lekedir. Kaldı ki bu dosyalar zaten şey değil. Bu böyle ama oraya giren iki kişi var. O kasayı patlatan, kıran iki kişi var. Bunlardan biri Hasan Kılıçarslan, diğeri de Hakan Tunç”tur. Hasan Kılıçarslan bir gün önce benden karar defterini istiyor. Telefonda diyorum ki bak Hasan bey Ankara”ya gider sorarız, yani sizin yönetim kurulu üyeliğinizin tescili 4 saat fark eder. Senin başkanlığın veya oluşturacağınız yönetim için 4 saat fark eder. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramından dolayı Pazartesi günü tatil ve biz Salı günü sabahleyin Ankara”ya gideriz. Biz Vural Koç ile beraber bakan yardımcımız ile görüştük.Bir hukukçudan görüş alırlar. Derlerse ki Ahmet Hacısoy”u buranın asil üyesidir. Ben Ankara”dan bu kasanın hemen şifresini sana veririm. Çünkü o kasada bulunan evraklarda senin zerre kadar suç unsurun yoktur. Senden başkasına asla vermem. Bunun için de bu kasanın şifrelerini bir tek sana veririm. Kasayı açarsın. Biz Ankara”dan geç gelmiş olsak bile en geç saat 11 gibi karar defterini alırsın notere gidersiniz tesliminizi yaparsınız. Yani 3-4 saat ile hiçbir şey fark etmez. Sabahleyin biz 6-7 uçağı ile Ankara”ya gideriz. Saat 9-10 gibi sayın Bakan yardımcımızın yanına gideriz durumu anlatırız, belgelerimizi koyarız orta yere hemen bir hukuk görüşü alırlar bir mütaala yaparlar bunu bize verirler biz de bunu alır almaz konuyla ilgili telefon ederim sana Hasan bey kasayı aç karar defterini al yine o kasayı kapat bu şifreyi sadece sana veririm bu kadar basit.Bu konuda ben sadece sana güveniyorum dedim.Ama ne hikmetse çok acele davranıldı. Bu meselede Hasan Kılıçarslan”ın hiçbir suçu günahı yok. Demekki onu da bir şekilde etkilemişler.
-Sayın Tokdemir siz gereken izahı yapmanıza rağmen bu meseleler bu kadar ayıp şekilde ve bu kadar acele getirmenin sebepleri nedir?
-Sormak lazım evet sizlerin aceleniz neydi? Hasan beye de sormak lazım.Seni böyle bir durumun yaşanmasıyla alakalı kışkırtan olay ne idi. Veya başka bir suç unsuru teşkil edecek delilleri karartmak için mi yapıldı. Yani seni kışkırtan neydi. Seni orada zerre kadar ilgilendiren seni zerre kadar vebale sokabilecek olan hiçbir işlemin altında imza atmamıştın.Ama şunu net ve açık şekilde söylüyorum ki başkasının vardı. Evet başkasının vardı. O kendini çok iyi biliyor.Bunlar bu olanlar asla suskun kalmayacak. Bu olaylar zamanı geldiğinde dillenecek ve konuşacak, konuşulacak. Gelecek kurulda da bunlar açık açık ortaya konulacaklar.
Evrak Kasası Karar Defteri alınmak için kırılmadı.O kasanın içerisinde ihaleye fesat karıştırmakta dahil olmak üzere bir takım hileli işlerin yapıldığıyla ilgili olan önemli tutanak ve evraklar vardı ve o evrakların alınması için o kasa kırıldı.
-Sayın Tokdemir olanlar ele avuca sığacak cinsten değiller. Bölge de bu durum kol kırılıp yen içinde kalır gibi de görülmüyor. Önümüzde ki süreç nasıl gelişir? Bölgede adalet nasıl tecelli eder?
-Bakın Rasim bey bölgemiz 7 milyon metrekare 37 adet kooperatif var.11 tane de müstakil 10 bin metreden büyük sanayi parselleri var.
Burada geçmişten beri 37 kişiyle genel kurullar yapılırdı. Ancak son dönemlerde bir kooperatifin bünyesinde oluşan 11 kişi daha gelince burada ki genel kurullar 48 kişi ile yapılabilir hale getirildi.Yani buranın genel kurul temsilcileri delegasyonu 48 idi.
NİHAT TUNALI BÖLGENİN KANTARINI BOZDU
-Bu gelişmeyi detaylandırır mısınız?
-Şimdi burada kanunda yanlış bir cümle düşüklüğünden faydalanarak burada kooperatiflerimizin bir tanesi 3”er dönümden fazla arazilerini ortaklarına parselleyip verdiği için bölgenin yüzde 6.5 una sahip olan bir kooperatif gelecekte burada 85 kişiyle temsil edecek duruma gelecek şekilde bir süreç başlatıldı. Hemen belirteyim ki bu süreci başlatan da burada başkan olan ve azledilen Nihat Tunalı yapmıştır. Çok yanlış bir hesap, yanlış bir terazi ve o yanlış terazi de onu bu şekilde tarttı. Yani 6.5 milyon metrekareyi kullanan kooperatifler, sanayiciler, esas burası küçük orta ölçekli sanayicilerden oluşmaktadır İkitelli Organize Sanayi Bölgesi ki bu 7 milyon metrekarenin 6.5 milyon metrekaresine tekabül eden 37 kişi ile temsil edilecek.Ama öte yanda 465 bin dönüme sahip bir kooperatif ise 85 kişi ile temsil edilecek. Bu böyle olmamalıydı, olamaz. Bu böyle olursa İkitelli Organize Sanayi bölgesi”nde huzur diye bir şey olmaz, olamaz. Burada sular asla durulmaz. Bakınız, dünyanın neresinde bir haksızlık, bir adaletsizlik varsa orada huzursuzluk vardır, orada problem vardır, orada uzlaşı arayamazsınız, orada uzlaşı bulamazsınız.
-Sayın Tokdemir böyle bir süreç gelişir ve çalışırken sizler de bu sitelerden birinin Yönetim Kurulu Başkanıydınız ve şimdi de Osb Denetim Kurulu üyesisiniz.Neden gereken müdahale yapılamadı?
-Bakın Rasim bey bu gelişmeler bizim Osb de bulunduğumuz dönemlerde olmadı,yoktu. Hiç böyle bir uygulama da yoktu. Böyle bir uygulama da olmadı. Daha sonra bu durum Bakanlığın kendine göre farklı bir şekilde yorumlamasından kaynaklandı.Osb”ler kanununda yapılan bir değişiklikle beraber o 3 bin metrekarelerle ilgili bu durumu değişik bir şekilde yorumlayarak, bu kapıyı araladı, birileri de açtı. Oysa ki İkitelli Organize Sanayi Bölgesi bu bölümde kendine göre bir elbise biçemedi.Türkiye”de bu konuda toplam 5 adet organize sanayi bölgesi var. Bunlar İvedik, Ostim, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi ve Dudulu Organize Sanayi Bölgesi ile Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesi ki Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesinin biraz daha farklılığı var.İşte bu olay sadece ve sadece İkitelli Organize Sanayi Bölgesini içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.
Şimdi asıl mesel şu:Bu duruma neden tenezzül edildi.Bundan önceki yöneticiler. Şunun için tenezzül ettiler. Nihat Tunalı bu işin baş mimarıdır ve hiç kusura bakmasın. Ama kadere bakın ki, Nihat Tunalı ayarını bozduğu kantar ile burada fena şekilde tartıldı.Hem de fena tartıldı. Bu olağanüstü genel kurulda ortaya çıkan budur ve bu ortaya çıkan sürecin devamına bağlı olarak yapılacak önümüzde ki olağan genel kurulda da bunlar masaya yatırılarak bölge adına bir yönetim oluşturulacaktır. Bu bölgemizin içine düşürüldüğü bir gerçektir ve bu bölgede bulunan kooperatif yöneticileri ve sanayicilerimiz bu gerçeği doğru görüp doğru okumalıdırlar. Tekrar ediyorum bu kantarın ayarını sayın Nihat Tunalı bozdu.
-Sayın Tokdemir Nihat Tunalı Osb başkanlığıyla beraber burada bulunan Tümsan2 Sanayi Sitesinin de Yönetim Kurulu Başkanı olarak böyle bir olumsuzluğu neden göremem di, yosa işin için de başka hesaplar mı vardı?
-Evet.Kendisi de burada bulunan 37 sanayi sitesinden birinin başkanıdır.Bunu niçin ve nasıl bozdu söyleyim. O 11 tane parselin sahiplerine her zaman gitti bir şekliyle beraber riyasette ki yetkisini kullanarak, yönetimde kalma adına kendisine destek olacaklarına, kendisini aday gösterdiklerine dair bunların ellerinden kağıtlar aldı ve milletin karşısına çıktı. Dikkat ederseniz bölgede ki yeni yönetim kongreleri 37 artı 11 ile başladı. Böyle bir süreç ile bu sürece gelindi. Böyle bir yol tercihinin karşısında bölgenin hassasiyetleriyle hareket edenlerin önünü kesmek için de hilelere baş vurdular. Şimdi bizde diyoruz ki bir nüsübet bin nasihata bedel olsun, bu durumdan çok güzel bir ders çıkaralım, burada hep bir olalım, birlik olalım, birlikte hareket edelim. Burada birbirimizle uğraşma yerine burada toplanalım, bir heyet oluşturalım, Ankara”ya Meclis”e bu konuyu götürelim.Böylece de bölgemiz adına gelişen bu yanlış durumu kökten düzeltelim.
Burada bulunan bütün kooperatifler Arazi Metrekarelerine Göre belli bir sayılarda bu bölge başkanlığında temsil edilsin. Bölgenin kendi adına adil ve adaletli bir temsiliyet yetkisi kazandırılsın. Burada bundan böyle Temsiliyette Adalet Sağlansın…
Burada ki delege sayısı toplamda 120-130 u geçmesine dikkat edilerek, bölgede ki temsiliyette adaleti getirelim.
İOSB İÇİN ÇOK FAZLA HAYAL PEREST OLUNMAMALI
-Sayın Tokdemir Temsiliyette Adaletin sağlanmasıyla alakalı çalışmanın norm ve kıstasları nasıl belirlenecek. Belirlenmiş bir çalışma var mıdır, size göre bu formül nasıl olmalıdır?
-Bakın Rasim bey bana göre bunun formülü şudur. Burada bulunan 37 kooperatifin bulunduğu alan metrekarebazında ki rakamlar baz alınarak bu mesele çözülebilir diye düşünüyorum. Buna göre en küçük kooperatif 1 temsilci ile en büyük kooperatif de 5 temsilci ile temsil edilerek bu mesele çözülebilir. Yeni bir çalışma yapılırken de kooperatif temsilciliğinin en fazla olanı da 5”i geçmemesi lazım. Çünkü öbür türlü de sağlıklı yönetim oluşturamazsınız. Yani burasının yönetimini büyük katmanlara çıkarırsanız bölgenin yönetiminde aranılan o sağlıklı bir yönetimi de oluşturamazsınız. Yani Temsilde Adalet aranıp oluştururken,oluşacak yeni yönetim tarzında mutlaka istikrar sağlamalıdır.
Bu meselenin çözüm arayışında çok fazla da hayal perest olmaya gerek yok. Yani bütün bu bölgede ki toplamda 30 bin iş yeri olan insanları bu iş yeri sahipleri ile burasının yönetimi oluşsun dendiği zaman, burasıyla alakalı neler olacak neler. Siyasi partiler devreye girecek, dernekler devreye girecek, bilmem daha neler neler devreye girecek. Oraya seçilen kişi de bu sefer denetimden uzak kalacak.
Ama ifade ettiğimiz gibi burada çekirdek olarak, kooperatif yöneticilerinden, bölgenin içerisinde ki sanayicilerden oluşturulacak 120-130 temsilci ile burada bir Osb yönetimi oluşturulursa burayı yönetmek için seçilen arkadaşlar her zaman hesap veren bir durumda olurlar, ayrıca her an rahatlıkla ulaşılabilir olur, burada ki iş ve işlem yapabilirlikleri daha verimli olur. Ayrıca bu arkadaşlardan her zaman hesap sorulabilir . Hal böyle olunca da oluşturulacak yönetim hem daha rahat hizmet verebilir, hem de hesabı daha rahat sorulabilir.
BÖLGENİN KENETLENMESİ TEK YÜREK OLMASI ŞARTTIR
İkitellide suların durulması için bu yöntem mutlaka gereklidir.Bunun için de bölgenin akli selim olarak İkitelli”nin asli sahipleri, kooperatifler, büyük arazilere sahip olan kooperatif başkanları kendileri olarak birer kişi değillerdir burada. En küçük kooperatif başkanın arkasında 100-200-300-400-500 kadar küçük ve orta ölçekli sanayici vardır. Onlar bu sanayicilerin temsilcileridirler. İşte bunlar akli selim olarak düşünerek, bir araya gelecekler, masanın etrafında toplanacaklar, başlarını ellerinin arasına alacaklar, temsiliyetleriyle alakalı düşüncelerini konuşacaklar, tartışacaklar, toplu halde istişarelerde bulunacaklar, bu iş ile alakalı uzmanlarına soracaklar, buna mutlaka ve mutlaka bir yol bulacaklar. Bölgenin önünde ki izleyeceği en doğru yol budur. Bu bölgeden aş ekmek kazanan iş yapanlar kendi gelecekleri ve bölgenin geleceği adına en iyi ve uzun vadeli çözüm getirecek olan bu yolu bulmalıdırlar, bulacaklar diye inanıyorum. Eğer bu yolu bu bölge bulamazsa, İkitelli”de bu yolu bulana kadar asla huzur olmayacaktır. Hiç kimse de hiçbir şekilde işte benim bölgemde biri bana zülüm etti. Şu seçildi bana bunu yaptı diye de bundan sonra hiç ağlayıp sızlamasınlar.
Zamanında aklın yoluyla beraber doğru kararlar alamayanlar mazeretlerine de sürekli bahane üretirler. Başarısızlığın asla mazereti yoktur, olamaz. Bir yerde başarısızsan mazerete gerek yok. Sen başarısızsın. Aklını işletmediğin için başarısızsın.
-Sayın Tokdemir, bu yapılanma ile ilgili bölgenin yaklaşımı veya sindirmesi mümkün müdür,somut öneriler neler olmalıdır?
-Bu yönde ki önerimiz görüşümüz, düşüncemiz bütün bu söylediklerimizin içinde yer almaktadır.Tekrar ediyorum bölgemizin sorumluları bu durumu anlayıp sindiremezler ise bunların hepsi de buradan çırak olarak ayrılacaklar. Ya da bunu başaramayanların hepsi yarın burada çırak olacaklardır. Neden çırak olacaklar. Bakın içlerimizden bazıları diyorlar ki filanca ağabeyimiz diyor ki bütün yönetimi kooperatif başkanlarından oluşturacağız. Onun ekibi de onun arasında. Onun niye ti ne. Yani o burada baron mu olacak. Bakın bu gün iyi olan yarın da iyi olur diye bir kural yok. Ayrıca dünya da yönetimler ve yöneticilerde birer fanidirler. Dünya hiç kimseye baki ve daim değil. Bugün inanıp güvenip hiçbir şekilde kötülük beklemediğiniz şüphe dahi etmediğiniz birini anlaşıp oraya getirdik. Yani onu buraya bir baron yaptık. Ama yarın o gitti.Buraya başka bir baron geldiği zaman ne olacak. Bu gelen kişi diyelim ki kalktı dedi ki ya bırakın şu kooperatifleri biz burada 85 kişiyiz kardeşim. Biz bu 85 kişinin içinden 5-7-9 veya 11 kişilik yönetim iki üç kişi de denetim seçelim. Alalım yönetimi ondan sonra da aslanlar gibi yolumuza devam edelim.Yapılan her dönemde ki kurulda da aslanlar gibi hep beraber eller kalkacak kalk, eller inecek in şeklinde seçimi de yaparız, yönetime devam deriz ve böyle gideriz. Geride kalan kooperatif başkanları, kooperatif yöneticileri de ne halleri varsa görsünler, ne yapacaklarsa yapsınlar derlerse peki o zaman ne yapacağız.İbra da onların elinde. İstedikleri gibi sizin kooperatiflerinize, sizin üyelerinize istedikleri gibi ya da keyfi yönetim sergileyip, bir sonra ki kongrede kendilerinden hesap sorulmak için oraya toplandıkları zaman hesap sorana da ne hesap soruyorsun be kardeşim. Bizi burada 85 kişi zaten ibra edecek. Eller kalkacak, eller kalktı, eller inecek, eller indi. Sen kimden hesap soruyorsun be kardeşim denirse ne olacak. Yani Allah korusun hal bu şekilde olursa ne yapacaksınız. Bu vebalin altından nasıl kalkacaksınız. Ey İkitelli Organize Sanayi Bölgesinin Kooperatif Başkanları, Site Yöneticileri, her birinizin arkasında
asla unutmayın en azınızın arkasında 100 ile 500 kişi var. Burada 2500”e varan üyesi olan kooperatifler var. Bu insanların vebalini burada temsilde adaleti sağlamadığınız sürece siz burada nasıl ve ne şekilde bunların haklarını koruyacaksınız.
İOSB YAPILACAK GENEL KURULA ÇOK İYİ HAZIRLANMALIDIR
-Bölgenin 2-3 ay içinde yapacağı bir olağan genel kurulu var. Bu genel kurula kadar bu anlattığınız çalışma sonuçlanır mı, bu konuyla ilişkin süreç nasıl işliyor?
-Bununla ilgili önümüze konulmuş bir takvim bir sürece yok. Bu konu bölgemizde elzem olan bir meseledir ve Denetim Kurulu olarak bunun startını da vermiş durumdayız. Bunu geçmişte yaptık. Yani İskobir”de biz bunu yaptık. İlgili yerlere biz bunu verdik. Bunu Osb”ye de verdik. Bakanlığa da gönderdik. Bütün İskobir de ki ve diğer kooperatiflerde ki arkadaşlarla beraber biz bunu sürekli tartıştık. Yine son kez oturur tartışırız. Bunu zaten bundan sonra da artık tartışacağız. Biz şu anki Denetim Kurulu olarak da bunun öncüsü olmak durumundayız. Bunu da yapmak zorundayız. Bununla alakalı an itibariyle de görüşler almak için kooperatifleri dolaşmaya başladık. Bütün kooperatifleri dolaştıktan sonra da bunun altına bir imza koyacağız. Bu şekilde bulunan yol da bölgede bulunan her kese huzur getirecektir. Yani orada Osb ile burayı 85 kişi ile beraber yönetebileceklerini zanneden arkadaşlar, bölgenin boş bir bölge olduğunu zannetmesinler.
TEMSİLİYETTE ADALET İÇİN FÖRMÜL METREKARE OLMALIDIR
-Bölgede Temsiliyette Adatel Üye Odaklı mı, Metrekare Odaklı mı olmalıdır. Burada üye sayısı itibariyle çok kalabalık sanayi siteleri var. Bunlardan Aykosan sanayi sitesi yönetim kurulu başkanı Mehmet Nemci Uslu”da bölgede temsiliyette adalet ve eşitlik arayışının bölge için çok elzem bir mesele olduğunu belirten bir açıklama yapmıştı.Sizlerde biliyorsunuz ki bölgemizde çok küçük ve çok ortaklı sanayi siteleri var.Üye sayısına göre bir temsiliyet bölgenin bedenine uygun elbise olur mu?
-Kanunlara, yönetmeliklere bakılacak, hukukçulardan, bilir kişilerden görüşler alınarak en doğru olanı bulacağız. Aykosan başkanı elbette haklı. Olması gerekeni söylemiş.Ancak temsiliyette adaleti sağlamak üye bazlı olsa dahi Aykosan buna müsait değil. Ancak Kooperatiflerin Temsileyette Adalet için Aaykosan önemli bir ölçektir. Bu nedenle de üye bazlı temsiliyet doğrultusunda Aykosan”ın Aymakop”un Bağcılar Güngörenin bu duruma müsait olmadığını kanun, yönetmelik ve diğer kaynaklarca yapılan tanımlara bakıldığında çok rahatlıkla görebiliriz. Bunun için de Temsiliyette Adaletin sağlanması için ana förmül Kooperatiflerin yerleşke alan metrekareleri olmalıdır. Bu benim şahsi düşüncem ve bu konuda da ısrarlıyım.
-Bu konuyu biraz daha açar mısınız?
-Temsiliyette Adaleti, metrekare ölçekli ve en fazla 5 ile sınırlamayı şöyle düşündük. Bu tamamen kendi fikrimdir. Bakın bu sadece şu anda arkadaşlarımızla yapılan görüşmeler ile oluşan kendi fikrimdir. Bu 5 ile sınırlama da kendi fikrimdir. Bakın kooperatiflerin üst birliklerde ki temsiliyetleri de 5 de sınırlıdır. Bu böyle. Bu konuyla alakalı kanun der ki 1-100 arası üyesi olan 1 temsilci,200-300 üyesi olan 2 temsilci,300-400 üyesi olan 3 temsilci, 400-500 üyesi olan 4, 500 ve üzeri üyesi olan 5 temsilci şeklinde izah edilir.100-400 üyesi olan 4 temsilci,100-500 üyesi olan da 5 temsilci şeklinde izah edilir..
Kooperatif ile Organize Bölgeleriyle alakalı kanun ve yönetmelikleri çok iyi bilmemiz lazım. Kanunda Organize Sanayi Bölgelerinde ki katılım payları metrekare üzerinden alınır.Biz de bunu Temsiliyet noktasında Kooperatifler Yerleşke Arazi Büyüklüklerine göre ele alırsak daha iyi olur. Hiç tasvip etmediğim üye sayısıyla yapılması durumunda da yine 5 ile sınırlandırılması da bu sefer başka haksızlıkları ortaya çıkarır. Yani 450-460 donum olan o kooperatifin 85 üyesi olduğu için bu sefer temsilci sayısı metrekare bazlı çözümde temsilci sayısı doğrudan 2 ye düşecek. Halbu ki en büyük arazisi olan 450-460 dönüm arazi olan o. Bu yeni yapılacak olan bu yasal düzenlemeyle beraber burası 5 kişiyle temsil edilecek. Yani bölgede ki hakkaniyet ile birlikte temsil edilmiş olacak. Onun altında ki metrekareye sahip olan koperatifler de 4 er temsilci ile temsil edilecek.Bir alt segmente olan 3, bir alt segmente olanda 2 ve 1 er temsilci ile temsil edilecek ki, bölgemizde en küçük olan 3 adet kooperatifimiz var ve onlarda 1 er temsilciyle temsil edilecek. Mesala 50 dönüme kadar 1, 100 dönüm 200 dönüm olan 2,300 dönüm olan 3,400 bin donum 4, 400 bin den yukarısı da 5 temsilci ile temsil edilecek olursa, temsiliyette adalet bu şekilde çözülür diye düşünüyorum.
-Bölge bu konuda konsensüs oluşturabilecek midir?
-Bence oluşmalıdır. Şayet oluşmasa burada millet kavga eder durur. Bölgede bende bir kooperatif başkanı ve sanayiciyim. Bu işler zorla olacak iş değil. Yapmamız gereken elimizden gelen düşüncelerimizi bölge adına en adil olması gerekenleri anlatmak olacaktır. Başka bir yol yok. Zorla da olmaz bu işler…
-Üye bazlı seçenek olursa ne olur?
-Üye bazlı seçeneklere bakarsak.Burada olan kooperatifin birinde 30-40 ar metre kare dükkanları var. Ve bu haliyle de burada 2500 üyesi var. Normalde üye temsiliyet bazında baktığınızda 1-100 arası bir yasal temsiliyete göre 2500 üyesi olan kooperatif bu sefer 25-30 temsilciyle temsil edecek. Bu böyle olması halinde de bölgede Bölge Başkanlığının seçiminde 500-600 kişilik seçici bir kitle oluşacak. Bu kadar hassas, bu kadar ciddi sorun ve sıkıntılar içinde olan ve çok hassas bir süreçten geçen bu bölgede bu kadar kalabalık bir delege ile yapılacak bir kongreden yönetim seçileceğinden ve böyle bir yönetimden de bölgeye hayır geleceği kanaatinde de değilim. Sağlıklı kararların alınabileceği kanaatinde değilim.
Ama metre kare bazlı bir temsiliyet ile bölgeyi 120-130 kişi bir delegeli temsiliyetin temsiliyete kavuşturur isek her an bir araya gelip, etkili doğru ve kalıcı çözüm üretilebilir. Aksi halde, bölge de sorunlar asla bitmez.
-Ankara ziyaretlerinizle alakalı ne söylemek istersiniz…
ANKARA”YA DENETİM KURULU OLARAK GİTTİK
-Ankara çok farklı bir mesele.Orası da burasıyla alakalı net bir hukuki sonuç veremiyor. Ankara diyor ki, İkitelli Osb olarak Denetim Kurulunun temsiliyet yetkisi düşmedi. Ankara bize Bölge de Temsiliyet devam ediyor diyor. Çünkü burada temsiliyet açısından yönetim 3 kişinin altına düşmedi. Ama bölge de olması gereken yönetim şekli yasanın, mevzuatın belirttiği şekilde olmadı. Bakın bizim uymak zorunda olduğumuz bağlayıcı kanun ve yasaların ilgili maddelerinde konular açık açık belirtiliyor.Osb Kanun ve Yönetmeliğinin 46”ya 1.maddenin G şıkkında Özellikle Denetim Kurulu olarak bize emrederek diyor ki Yönetim Kurulunun yeterliliklerini denetleyin. Bölgeye seçilen yöneticilerin yeterlilikleriyle alakalı raporu yasa bizden bunu açık açık istiyor.Bu yetkilere göre de bana göre de İstifa etmiş olan adam da yeterli değildi.Bende bu yönde raporumu verdim. Ankara”ya da Denetim Kurulu Üyeleri olarak uymamız gereken kanun ve hukuki yetkilerimiz doğrultusunda gittik. Bağlı olduğumuz Sanayi Bakanlığına bölgenin durumunu anlatmak olan ve gelişen olaylarla ilgili bilgilendirmek ve acil çözüm talebiyle oraya gittik.
Orada dedik ki kanun ve mevzuat gereği istifa etmiş olan birisiyle beraber bir yönetim kurulu oluşturamaz. Bunu anlatmaya gittik. Ha istifa etmiş olanın haricinde ki 3 tane daha üye evet demiş olsaydı bu durum o zaman yasal ve meşru durumdu. Mevzuata göre üzerinde muvazza olmayan sorunu bulunmayan 3 kişinin varlığı tamam, kabül. Orada o göreve talip olanların sorunlu olan ile beraber 4 kişi olsalar da yine tamam. Problem yok. Ama bizim bölgede gelişen olaylar ile başkan ve başkan vekili oluşumu için sorunlu olan kişiyle beraber 3 kişiler ve diğer kişilerde bu duruma muhalefet şerhi koyuyorlar ve diyorlar ki, hukuksuz yönetim kurulu oluşturdunuz. Hal böyle olunca ne olacak? Hukuka gitmeyip ne yapacağız. Elbette bize emreden yasalar doğrultusunda hukuka gidecektir. Süreçle ilgili oluşan gelişen devam eden her konu da mutlaka hukuka gidecektir.Bakınız bunu bu coğrafyada gelmiş geçmiş ve gelecekte yaşayacaklar için altını çizerek söylüyorum. Devletin Adaleti Kaplumbağa gibi gider ama Vatandaşın Tavşanını Geçer. Bunu bilmeyenler mutlaka öğrensinler.Nokta.
HAKAN TUNÇ OSB BAŞKANLIĞINA LAYIK BİRİSİ ASLA DEĞİLDİR
-Bölgede yasal veya gayri yasal bir yönetim oluşturuldu ki bunu yasa koyucular çözsün.Ama bir şekilde şu anda bir başkan bir başkan yardımcısı ve yönetim kurulu oluşturuldu.Geçiş dönemi yönetimi de olsa bir yönetim oluştu.Bu oluşumla alakalı neler söylemek istersiniz?
-Bakın açık ve net söylüyorum. Mevcut Yönetim Kurulu içerisinde Yedeklerde dahil orada başkanlığı hak eden sadece ve sadece hakan Tunç”tur.Ama oraya layık mı, hayır asla değil.Açık ve net.Başkanlığı yapabilecek ve götürebilecek liyakat da, ehliyette, bilgi ve birikime sahip değildir,bunlardan yoksundur. Ama o Hakan Tunç, başkanlığı eline geçirebilmek için her şeyi mubah görerek çok büyük bir mücadele etti. Elbette her yolu mubah sayarak başarmak için mücadele eden insanlar geçici de olsa ele geçirirler,başarırlar.Ama ele geçirilen başarılan yere layık mıdırlar, değil midirler o başka bir şey. İkitelli Organize Sanayi Bölge Başkanlığı Denetim Kurulu Üyesi olarak, burada bir sanayi sitesi yönetim kurulu başkanı olarak da Hakan Tunç bana göre bu göreve asla layık değildir.
İOSB”NDE GENÇ ENERJİ İLE TECRÜBE BİRLEŞMELİDİR
-Yapılacak olağan kurulda, bölge yönetiminin gençleşmesiyle alakalı sürecin başlatılacağı görülüyor. Bu konuda ki düşüncelerinizi alabilir miyim?
-Bölge elbette gençleşmelidir. Bu en doğru olanıdır. Doğrunun uzun vadeli kalıcı olması için de bölgede genç enerji ile bilgi,birikim ve tecrübenin de birleşmesi şarttır.Bölge yönetimi olarak temsiliyetinde daha enerjik ve daha da verimli olmalıdır. Gençleşmenin stardı verilmiştir ve artık önü alınamaz. Ancak birileri için yol kapanabilir. Bölgemizde çok birikimli deneyimli, aklı selim, bölgenin hassasiyetleriyle hareket edecek daha genç arkadaşlarımız var. Burası da elbette ki gençleşmelidir. Onlarla beraber de oturulur, bir şekilde en iyi bulunur. Gençler yönetime katılmaz, eğitilmezlerse o heyetlerin içinde bulundurulmazlar ise o kararlar alınırken, o yapılan işlemlerin nasıl olduğunu, nasıl yapıldığını şahit olup bilmezlerse ne olacak? Her kes bir fanidir ve olmadığınızda ne olacak? Ama burada yıllara dayalı birikimleri, tecrübeleri olanları da bir kenara atmaya kalkarlarsa en büyük hatalarını yapmış olurlar.Hal böyle olursa da bocalarlar, dengeleri bozulur, çuvallarlar ve çok kötü de düşerler. Bölgede artık tecrübe ile enerjinin birleşme dönemi başlamıştır, olması gereken de budur. Yapılacak genel kurulda bölge için çok sağlıklı yapılaşmanın ortaya çıkacağını ümit ediyor, bu yönde her kesin üzerine düşeni aklı selim olarak yerine getireceğini ümit ve temenni ediyorum.
Haber/Söyleşi:Turkiye Esnaf Gazetesi