Masko,Başkan Mutlu İle Yola Devam Dedi

Masko Sanayi Sitesi Seçimli Olağanüstü Mali Genel Kurulu Masko Avm de ki toplantı salonunda yoğun katılımla yapıldı.

Masko Olağanüstü Mali Genel Kurulunun gündem maddelerinin görüşülmesi için üyelerin toplantı salonunda ki yerlerini almasının ardından Bakanlık Temsilcisi kurul hakkında üyeleri bilgilendirme konuşması yaptı. Bakanlık Temsilcisi şunları söyledi:

“Kooperatifler Kanununun 87.maddesi uyarınca Bakanlık Temsilcisi olarak görevlendirilmiş bulunmaktayız.

Toplantı başlamadan önce genel kurul toplantısı ve bakanlık temsilcisi ve görevleri konusunda kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

Toplantıya katılanlar listesi incelenmiştir.Yeter sayı vardır. Toplantı Açılabilir. İtirazı olan ortakların itiraz konularını bildirmeleri halinde gerekli değerlendirme yapılacaktır. Bakanlık temsilcisi olarak, toplantının kanunlara, ana sözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesini denetleme ve temininde görevliyiz.

Genel Kurulun sevk idaresi seçilecek olan divan tarafından sağlanacaktır. Bu nedenle sevk ve idareye karışmayacağım. Ancak divan heyetine yardımcı olacağım. Gündem Çerçevesinde bize sorulan sorulara cevap vereceğiz. Toplantının kanun ve ana sözleşmeye uygun bir şekilde yürütülmesi için gerekirse divan başkanını ve genel kurulu uyaracağım, yol göstereceğiz ve açıklama yapacağız. Kanun ve ana sözleşeme aykırı olarak alınan kararlar hakkında ki görüşümüzü tutanakta belirteceğiz. Toplantı tutanağının hazırlanması,yazılması, tamamlanması, toplantı tutanaklarının imzalanması yetkisi divan heyetine aittir. Ancak divan heyetinin zorlandığı noktalarda bizde yardımcı olacağız.

Divan heyeti görüşmeleri, alınan kararları ve kaç oyla alındığını kararlara muhalif kalan ortakların açıklamaları ve gerektiğinde bakanlık temsilcisi olarak şahsımızın tutanağa geçirilmesi istediği görüşleri tutanağa yazmakla görevlidir.

Kooperatifler kanunun 46.maddesine göre gündeme madde eklenmesi için kayıtlı ortakların bir bölü 10”u divan heyetinin seçilmesinden hemen sonra yazılı teklifte bulunmaları gerekmektedir.

Divan heyeti seçilip gündem maddelerinin görüşülmesine geçildikten sonra gündeme madde eklenmesi kanuna aykırı olduğundan dolayı gündeme alınamaz. Toplantı sırasında divan ve ortaklarca bu açıklamalarımıza uygun hareket edilmesi genel kurul toplantısının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlanmasına yardımcı olacaktır.

Genel kurulda alınan kararlar toplantıda bulunan veya bulunmayan ve aleyhte oy kullanan tüm ortaklar için hüküm ifade edecektir.

3628 sayılı mal bildiriminde bulunulması; rüşvet ve yolsuzlukla mücadele kanunu hükümleri gereği yönetim kurulu üyelerinin üyeliğe seçimi, üyelikten istifa ve üyelik süresinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde ve varsa göreve geliş belgeleri ile ve görevden ayrılma tarihini bir ayı mütakip içinde mal bildiriminde bir artış olduğunda Ticaret il Müdürlüğüne mal bildiriminde bulunmaları gerekli olup, aksine davranışın ise cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Kooperatif ve birliklerinin 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk ticaret kanunun 64.maddesi  gereği tutulması gereken defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulmaları, yine bu kanun kapsamında açılış ve kapanış tarihine tabi defterlerin yine açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmaları gerekli olup, aksine uygulamalarda yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu bulunmaktadır.

Teşekkür ederim.Sayın Başkan Toplanıtyı açabilirsiniz.”

Masko Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu, Masko Mali Kurulun açılış ve selamlama konuşmasına şu sözler ile başladı:

“Maskomuzun değerli ortakları hepiniz olağanüstü genel kurulumuza hoş geldiniz şeref verdiniz, ayaklarınıza sağlık. Toplantıyı açıyorum. Tüm Şehitlerimize,gazilerimize ve Gazi Mustafa Atatürk ile yakın silah arkadaşları için hepinizi bir dakikalık saygı duruşuna ve ardından da istiklal marşımızı okumaya davet ediyorum. Teşekkür ederim.

Masko Olağanüstü Kongresini sevk ve idare etmek için  Bizim Divan heyeti listemizi bilgilerinize arz ediyorum.Divan Başkanlığına Mustafa Aktaş, Divan Başkan Yardımcılığına Kamil Özten, Katip Üyeliğine Sadık Güler, Oy Sayım Memurluklarına Ferruh Zafer, Riza Yanaşan ve Semih Ahmetoğlu nu öneriyoruz. Öneriyi verenler:

Mehmet Mutlu, Haydar Yalçınkaya, Kadir Gürler, Nihat Dönmez, Ali Nabi Özalp, Mustafa Kurt.

Bu önerinin dışında başka önerisi olan varsa versinler. Başka liste olmadığına göre, listeyi oylarınıza sunuyorum.Liste oy birliği ile kabul edilmiştir. Hayırlı ugurlu olsun. Buyurun divan yerinizi alınız.”

 Divan Heyeti yerlerini aldıktan sonra Divan Başkanı Mustafa Aktaş selamlama ve açış konuşmasında sözlerine şu şekilde başladı:

“Selamunaleykum. Maskomuzun 2019 yılı olağanüstü genel kurulu maskomuza hayırlı olsun. İnşallah sakin güzel kongre geçiririz. Divan başkanlığını bana verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Sağ olun var olun. Maskomuzun kongreleri biliyorsunuz heyecanlı geçiyor, tartışmalı geçiyor, ama projelerin fikirlerin tartışıldığı kongreler verimli olur. Maskomuza yakışan projelerle ilgili, ekibimizi yarıştıralım, koşturalım, projelerimizi tartışalım, sesimizi fazla yükseltmeden sadece konuları anlatalım. Burada inşallah fikirlerimizle projelerimizi yarıştıralım. Bir üyemiz geçmişte yapılan tartışmaların hassasiyetlerini anlatırken, “Biz eskiden birbirimiz ile tartışırken muhatabımızın kafasında san ki bir kuş var ve o kuşun tartışmadan rahatsız olup uçmaması için yavaş alçak ve nazikçe tartışırdık.

İnşallah yine bu şekilde aynı anlayış ile burada da tartışılır, güzel projelerimizle ilgili ortak paydada, ortak akılda buluşulur. Divan heyeti olarak bizim size, sizlerin bize en güzel şekilde yardımcı olacağınızı umuyor, tüm üyelerimizden de bunu bekliyorum.

Dünyanın en güzel ülkesinde, dünyanın en güzel şehrinde, dünyanın en güzel yerinde müstesna olan çok farklı bir konumu olan hepimiz Masko”dayız, burada ticaret yapıyoruz. Umarım ki bu şehri bu güzel yerini, bu güzel Masko”yu bizlere kazandıran burası için emeği geçen bütün insanlar için, burası için taş üstüne taş koyanlar için geçmişlerimizin ruhu için bu salonda bulunan hazirunu yakın zamanda aramızdan ayrılan Cuma Çiftçibaşı ağabeyimizin ruhu için Allah rızası için el Fatiha diyelim. Bilirsiniz ki dualı toplantılar bereketli olur, verimli olur, sağ olun var olun.

Sayın genel kurul üyeleri, gündem gereği Toplantı tutanaklarının imzalanma yetkisinin divan heyetine verilmesini oylayacağız. Divan heyetine toplantı tutanaklarını imzalama yetkisi verdiğinizden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.

Gündemimizin 3.maddesini okuyorum. Kooperatifimizin Torunlar Gayrimenkul Yatırım ortaklığı A.Ş imzalanacağı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmesi hakkında yapılan teklifin görüşülmesi, müzakeresi ve karar alınması.

Bu maddeyi görüşmeyi açıyorum. Bu konu hakkında söz almak isteyenlere geçmeden önce…

Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin 3 yıl için yeniden seçimi…Gündeme madde eklemek isteyen var mıdır?

Gündeme Madde Eklenme teklifi red edildi ve 3.Madde ile ilgili önergeler kabul edildi.

3. Madde ile ilgili bir önerge var. Masko Mobilya ve Akşap Eşya İmalatçıları Site İşletme Kooperatifi Olağanüstü kongre Divan Başkanlığına 20.6.2019 tarihli olağanüstü genel kurul 3.madde gündemiyle ilgili itirazımızdır.

20 Haziran 2019 tarihli Masko Olağanüstü Genel kurul gündeminin 3.maddesinde görüşülen Masko ile Torunlar Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı A.Ş arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak Torunlar Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı A.Ş”nin 8”e oran,858 ada 4 parselde yani torunlar a.ş ye ait arsa üzeride yapılan binanın 6.7.8.9 ve 25 ile 27. katlarının Masko”ya teklif etmesi yasalara ve taraflar arasında ki sözleşmeye aykırı olduğundan yasal yollara baş vuracağımızdan itirazımızın, kaydımızın genel kurul tutanağına geçirilmesini talep ve rica ederiz. Bu Önergeyi verenlerin isimleri şöyle:Mahmut Özkan, Hasan Hüseyin Karcı, Salih Bayır, Selahattin Erdoğan, Av.Figen Sevimtekin, Hüseyin Arslan, Mustafa İyigün, Bayram Tarruz, Ali Gümüşay, Nevin Feyza Öztürk, Beytullah Doğan,Mustafa Aras, Naim Altay ve Nihat Bayraktar. Bu arkadaşlar şerhi düşmüşler, bu şerhi tutanağımıza kaydedeceğiz.”

Bu gündem maddesi uyarınca konuşmacıların isimleri şöyle: Hasan Karci, Salih Bayır, Av Figen Sevimtekin, Selahattin Erdoğan, Zekeriya Güneykaya, Mahmut Özkan, Fatih bayır, Recep Güneykaya, Ali Keser ve Necmi Sarıyer.

Arkadaşlar 10 konuşmacı var. 10 dakika verirsek bu 100 dakika yapar. Arkadaşlar gündemimizde ki konuşma süresini 5 dakika ile kısıtlamak istiyorum. İşin özünü anlatalım, konuyu dağıtmadan 5 dakikada konuşmalarımızı bitirelim.O zaman aynı konuda konuşmalar geçenler kendi zamanlarını konuşmacının hakkına devrederse bu sorun çözülür. O zaman 10 kişi konuşacağına 3-4 kişi konuşsun. Birbirimize yardımcı olalım, hepimiz arkadaşız, önemli olan meselenin anlaşılmasıdır.

 Şimdi arkadaşlar bu konuyu açıklamak için Sayın Başkanı Kürsüye davet ediyorum.”

Mehmet MUTLU:

Başkan Mehmet Mutlu anılan konuyla ilişkin genel kurulu bilgilendirme konuşmasında şunları söyledi:

“Sayın divan değerli hükümet temsilcilerimiz, Masko”muzun çok kıymetli üyeleri ve ortakları tekrar genel kurula hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Bu gün bir kez daha burada olma sebebimizi hepimiz aşağı yukarı zaten biliyoruz. Sizleri buraya kadar yorduğumuz için hepinizden ayrı ayrı özür diliyorum. Ama biz yönetim olarak bu olağanüstü genel kurulu yapmak zorundaydık. Çünkü söylemler bizleri ciddi manada rahatsız etti, onun için de bizler tekrar üyeye gidelim, bu konularda tekrar üyenin fikrini alalım. Neticede hepimiz burada ortağız. Bakın buradayız, burada olacağız. Bakın burada birbirimizi sevsek de, sevmesek de, istemezsek de hepimiz buradayız, buranın ortaklarıyız. Burada ki kazanımlarda bizim hepimizindir, kayıpları da, zararları da bizim hepimizindir. Onun için bu adı geçen konuda geçen kurulda karar verilmişti. Ancak itirazlar oldu, bizde bu yapılan itirazlardan rahatsız olduk. Bu da olabilir dedik, üyelerimizdir ve haklarıdır dedik. Onun için bir kez daha bu konuyu hep birlikte burada yeniden gözden geçireceğiz. Masko için hayırlısı ne ise o olsun diyerek, bir noktada buluşacağımızı umut ediyorum. Biz yönetim olarak, masko üyelerinin bu kurulunun vereceği her türlü karara sonuna kadar sadık kalacağız ve sonuna kadar da saygılıyız. O konuda da hiçbir endişeniz olmasın.Bu karar geçsin veya geçmesin. Ancak biz doğru bildiklerimizi, ben yönetim kurulu başkanı olarak ve benim yönetim kurulu üyelerim, denetim kurulu üyelerim olarak defalarca anlattık, bu meseleyi anlatmak zorundayız. Biz bu gün de burada sizlere doğru bildiklerimizi anlatacağız. Ama bu konuda ki alacağınız karara saygılı kalacağız. Biraz önce de ifade ettiğim gibi bu konuda en doğru kararı siz maskonun değerli ortakları verecektir. En doğru kararı da verecektir inşallah. Masko için hayırlısı olsun, güzel bir kongre olsun. Maskoya yakışır bir kongre olsun. Kavga ve gürültü olmasın inşallah.

Değerli üyeler, bakın biz göreve geleli aşağı yukarı 14 ay oldu. Hepimiz burada masko için canla başla mücadele ediyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.Biraz önce de ifade ettiğim gibi hepimiz buranın ortağıyız.

Ancak bu Mall Of meselesi bizim yönetim kurulumuzun zamanına denk geldi. 8 seneden beri bu konuları her genel kurulda konuşuyoruz. 2018”in Temmuz ayında süreler doldu. Ben konuyu kısaca özetleyeceğim. Ondan sonra konuşmacı arkadaşlar söz alsınlar, bende sonunda gereken cevapları verip, gereken açıklamaları yapacağım.

Biz süreler dolduktan sonra, seçildiğimizden beri de her toplantıda, değerli avukatımız ile yönetim ve denetim kurulu arkadaşlarımız ile bu konuyu enine boyuna değerlendirdik. Masko”nun burada hiç birimiz en ufak bir zarar görmesini istemiyoruz. Bizde sizler gibi burada ortağız. Her toplantıda bunları değerlendirdik. Süre dolduğunda da Torunlara iki tane icra takibi başlattık. Tabi ki bu arada görüşmeler paralelinde gelişmeler oldu. Süreç içinde Torunlar”ın da bize teklifleri oldu. Tabi önceki yönetim kurulunun İstanbul teknik üniversitesinden almış olduğu bir rapor vardı. Rapor bizim de elimizdeydi tabiî ki yönetim kurulu olarak aldıkları için. Biz bu raporu okuyunca bu raporda öyle güzel şeyler yazıyor ki. Torunlar ile görüşmeye gittiğimizde de torunlara dedik ki bakın bizim elimizde bir rapor var. Burada fazla inşaat var. Onlar da kendilerine göre bir şeyler anlattı, biz kendimize göre bir şeyler söyledik. Konuyla ilgili avukatımız ile istişareler yaptık, yönetim kurulumuz ile istişareler yaptık. Sonuçta en son aldığımız kararda burada Masko”da olan tüccar arkadaş ve ortaklarımızı da davet edelim, bir de bu duruma bu şekilde istişare edelim dedik. Burada yönetim kurulu 5 kişi olarak burada ki 585 kişi adına karar veremezdik elbette.Biz istedik ki bu konuda verilmesi gereken kararı, verilecek kararı sizler vermelisiniz. Bu toplantıya yaklaşık 36 kişi katıldı. O toplantıda sayın divan başkanımız da var dı. 36 kişinin görüşünün dışında karşı görüşleri de aldık. Aldığımız bilgiler ile de konunun böyle yazan şekilde olmadığını, sözleşmeye göre davranmamız gerektiğini, sözleşmede ne yazıyorsa biz o sözleşmeye 2010 yılında ben de yönetimdeydim. Sözleşmeye imza attık. Sözleşmede ne yazıyorsa ona göre gidilmesini, Torunlar”a bu konuda cezai şartları söyledik. Velhasıl yapılan bu toplantılar ve istişareler devam etti. 36 kişilik toplantıya katılan 18 kişilik ağabeylerimiz dediler anlaşalım biz bunlardan yerlerimizi alalım. Ben de 18 kişi olarak biz anlaşmayalım, biz bunlardan ne alabiliyorsak nereye giderse gitsin hakkımızı fazlasıyla alalım dedik. Bu süreç böyle toplantılar değerlendirmeler şeklinde devam etti. Bu arada Torunlar”la tekrardan bir görüşmemiz oldu. Bu altı kattan ve iki kattan aldıkları 7.5 milyon lira kirayı vs. Bize Aziz Torun dedi ki ya başkan bakın biz sizlere kötü yerler vermiyoruz. İki kat var. Alın Kiraya verin. Hatta gelin bu yerlerinizi görün dedi. Biz de yönetim olarak gittik. Yerlerimizin olduğu katları gezdik. Güzel ve cazip yerler. Bu konuda tekrar bir toplantı daha yaptık. Bu toplantıya da aşağı yukarı 50-60 kişi katıldı. Belki de daha fazlaydı. Bu toplantıya Aziz Torun da katıldı. Aziz Torun bu toplantıda kendine göre görüşlerini,düşüncelerini,fikirlerini ve bildiklerini anlattı. Bu toplantıda olan üyelerimiz de bunları dinledi ve bu toplantı bittiğinde de bana üyelerimizden gelen bilgiler artmaya ve ortak paydada birleşen talepler gelmeye başladı. Üyelerimiz bize Başkan anlaşalım yerlerimizi alalım. O toplantıda bulunanların bir çoğu da şu anda da buradadırlar. İsim vermek istemiyorum. Biz yine sizlerin en doğru noktada birleşmenizi en iyi karar vermeniz için de bunu yapılan bir önce ki genel kurula getirdik. İki ay önce hatırlarsınız. Burada yapılan o genel kurulda ki görüşleri ben çıktım tahtaya çizerek elimizden geldiğince anlattım. Anlaşmanın detayına girmiyorum. Bunu bu gün burada bir kez daha tartışacağız ve bir karara bağlayacağız. Burada söz hakkı alıp konuşma yapacak olan arkadaşlarımı konuştuktan sonra da cevaplarken görüşlerimi bir kez daha ayrıntılarıyla anlatacağım. Bakın ben yanlış bir şey anlatmıyorum. Bildiklerimi anlatıyorum. Takdir sizlerindir.

Ben bu konuyu anlatmak zorundayım. Bu konu neden buralara geldi, neden bu süreçler gelişti diye anlatmak zorundayım. Velhasıl biz burada toplantı sonrasında anlaşma yoluna gidildi. Biz o zamanda bunu genel kurula getirdik. Üyelerimiz duysunlar bilsinler diye, burada tahtaya çizdik, bu konuda burada çıkıp Mahmut bey Mustafa bey konuştular. Bir çok üye şimdi söz aldıkları gibi o günde söz aldılar ve konuştular. Katılanlar hatırlar, bende cevap hakkımı kullandım, görüşlerimi belirttim.Avutatımız çıktı ve bu teklifin ne olduğunu detaylarıyla bizlere anlattı. Ve oylamaya gittik.Bu oylamada da 22 ret oyuna karşılık 220 kabul oyu aldık ve bu karar geçti. Bu genel kurulun takdiridir. Genel kurul anlaşma yönünde bir karar verdi. Ve bu oy çokluğu ile de burada geçti. Velhasıl şerh koydurdular.Her kesin şerh koyma hakkı var. Ben bir şey demiyorum. Kafasına yatmaz. Benim için doğru olan onun için doğru olmaz. Ancak 1998 yılından beri ben Masko”dayım ve Masko tarihinde ilk defa olmayan bir şey oldu,yaşanmayan bir şey yaşandı. Geçmişte masko yönetiminde bulunmuş olanlar, hatta bir birbirine rakip olanlar bu şerh noktasında birlikte hareket ederek Masko yönetimini mahkemeye verdiler. Ben burada birebir olanları anlatıyorum. Mahkemeye verilmedik mi ? Verildik.Ortamı germeye gerek yok. Ben olanları anlatıyorum. Onun dışında da en ufak virgül nokta dahi bir değişiklik yoktur. Hatta fazlası vardır eksiği yoktur. Bakın kıymetli üyeler biz yapılan geçen genel kurulda velhasıl biz seçilmiş ve yetki almış yönetim olarak bu konuda imzaları atabilirdik, böyle bir kez daha bir toplantı yapmaya bilirdik. Çünkü bana genel kurul yetki vermiş. 220 kişi anlaşalım demiş. Ben imzayı atardım. Ancak o mahkeme kağıdının içinde ne yazıyordu biliyor musunuz ? Yönetim kurulu üyelerinin ağır suçu, ağır kastı olduğu, genel kurula yeterli sayıda katılım sağlanmadığı, nisap saklandığı gibi çok ağır şeyler, ithamlar yazıyordu. Biz de arkadaşlar ile oturduk dedik ki ne oluyor ? Ne yapmalıyız. Genel kuruldan yetki almış yönetim olarak böyle bir suçlama ile karşılaşmak bizlere haksız ve çok ağır geldi ve bunun için de bu olağanüstü genel kurulu yapma zaruretimiz hasıl oldu. Hatta bir üyemiz, bu yapılan harekete tepki olarak başkan yönetim olarak siz bu yerleri kızılaya bağışla gitsin dedi. Biz bunu da yapabilirdik. Genel kurul bu konuda bana yetki vermiş. Ama biz imza atmadık. Mahkemeden tedbir istediler. Şu anda hiçbir imzamız yok. Bu mal bütün Masko”nun malıdır. Biz bir kez daha Masko üyelerine gidelim dedik. O bize yapılan ağır hakarete rağmen, bize atılan iftira karşısında çoluğumuzun,çocuğumuzun karşısında mahçup olmayalım dedik. Biz de bu konuyu tekrar buraya getirdik. Sizleri bir kez daha yorduk.Tekrar hakkınızı helal edin. Ancak biz bunu yapmak zorundaydık. Bu mal hepimizin. Bu arkadaşlarımız anlatsınlar. Beni de ikna etsinler. Biz de en doğru karar ne ise onu yapalım. Biz anlaşalım diye ısrar etmiyoruz. Eğer yanlış bir şey varsa bunu açık açık belirtin. Biz de gidip buna göre hareket edelim. Ben bir kez daha teşekkür ediyorum.”

KİM NE SÖYLEDİ

Hasan KARCI:

“Değerli hazirun. Genel Kurulumuz hayırlı olsun. Burada bu tabloyu görmek çok güzel. Divan Başkanı Mustafa Aras”a Divan Başkanlığı ile ilgili Latife Yaparak, “Çokta Yakıştınız Bu işe, teşekkür ederim”diyerek konuşmasında şunları söyledi:

“Şimdi değerli üyelerimiz hepiniz hoş geldiniz.Denetim kurulu üyelerimize yönetim kurulu üyelerimize hepinize teşekkür ederiz.

Değerli üyelerimiz şimdi bir madde okundu burada gerçekten değer verdiğim insanlar, hep değer veriyorum. Ben sizlerin bir parçasıyım. Burada gerçekleri bütün kalbimle konuşuyorum. Ben burada konuşurken hiç birinizi incitici hiç birinizi rencide edici hiçbir konuşma yapmayacağım. Ama benimle ilgili yapan olursa da sayın divan başkanı o hakkı bana verecektir. O hakkım saklıdır. Şimdi biz neyi oyluyoruz arkadaşlar. Bizlere bir açıklama yapıldı mı, madde madde bir şey açıklama yapıldı mı ? Bir sözleşme okundu mu ? Neyin üzerinde konuşuyoruz ? Neyin üzerinde konuştuğumuzu da bilmiyorsunuz. Mall Of ile ilgili, orada ki yerimizle ilgili konuşuyoruz. Ama Mall Of”un teklifi ile ilgili konuşuyoruz. Daha önce ben bu kürsüden dedim ki kandırılıyoruz, yanıltılıyoruz. Yanlış anlamayın kandırıyorlar değil.Bakın kandırılıyoruz.  Bunu taraflı ve yanlış anlamayın. Burada diyorum ki bizler genel olarak kandırılıyoruz ve yahut da yanıltılıyoruz diyorum. Şimdi çok güzel hoşuma giden bir şey var. Şimdi herkese burada sözleşme dağıtılmış. Mükemmel bir olay. Peki burada Mall Of”un teklifi niye dağıtılmamış. Bende var, burada var. Daha önceki bu oylanan teklif benim elimde var. Şimdi burada samimiyet varsa, bu Mall Of”un teklifi de sizlere dağıtılması gerekirdi. İstediğiniz yorumu yapın. Yanlışım varsa siz bilirsiniz. Allah rızası için konuşuyorum ben burada. Kesinlikle ve kesinlikle kimseyi suçlamıyorum. Yahu ben arkadaş oyu neye göre vereceğim. Daha önce ki divan burada, sayın hukuk danışmanımız çıktı bir şeyler anlattı. Ondan sonra da 220 oyla 22 karşı oya rağmen kabul edildi. Ama hiç kimse neye oy verildiğini bilmiyor. Sevgili divan başkanımız, o günkü divan başkanımız ne yapması gerekirdi bakın bu metin benim elimde arkadaşlar. Metin benim elimde arkadaşlar, detaylıca anlatayım.

Bu sözleşme divan başkanına teklif edilmiş, teklif eden isimleri okuyorum:Sinan Mutlu, Abdullah Bayar, Ömer Doğanlar, Şeref Güneykaya, Serkan Ateş, Hüseyin Kuş, Bu arkadaşlar bu teklifi öneri olarak sunmuşlar. Divan başkanı bunu alıp siz değerli üyelere madde madde okuması lazım. Böyle bir teklif var denmesi de gerekirdi. Bu işin kuralı da bu. Bunun için şu anda da aynısı geçerlidir. Sayın divan başkanım şu anda da aynısı geçerlidir. Hatta bu konuda da bir öneri olması lazım. Ben bunu oylayacaksam bu öneri üyelere dağıtılması lazım, okunması lazım, oylanması lazım.

Lütfen mevzuya girmeyin. Ben konuşuyorum. Konuşmam bitsin, konuşmak isteyen ondan sonra gelsin konuşsun.Ben masko”da işlerin düzgün gitmesi için mücadele veren bir insanım. Kavga için değil, çünkü bizlerde bu konularda imzamızı attık. Biz bu imzalarımızın arkasında durup, bunların doğruluk derecesini yaptığımız sözleşmenin sağlıklı ilerleyebilmesi için açıklamak zorundayım. Sayın divan başkanım bu uygulamayı yapmak zorundasınız. Öneriyi kimler verdi. Bakın değerli başkanım.Ben buraya bir şeye o vereceksem bir öneriyle gelmesi lazım. Mall Of bana teklif eder ama bu teklif de üyelere sunulması lazım. Madde madde okuyacaksınız bunu. Benim istediğim olay şuydu. Bu anlaşma teklif metninin üyelere dağıtılmasını isterdim. Bu sözleşmenin dağıtılması lazımdı. Nerede feragat ediyoruz. Nelerden vaz geçiyoruz. Bunu kabul ettiğimiz zaman nelerden vaz geçiyoruz. Diyorlar ki imarda ve ölçülerde değişiklik yok. Müdahale etmeyin. Ben bu konuşmam yapmam istenmiyorsa ben hemen inerim arkadaşlar. Lütfen sözlerime ve konuşmama müdahale etmeyin. Konu dağılmasın. Bakın Mall Of ne yapmış biliyor musunuz. Burada yazılanlar var. Mall Of bir madde yazmış. Hepsi atlıyor. Feragatnamede vaz geçeceksin diyor. Burada yazılı bu. Madem benim hakkım yok neden ben feragatnameden vazgeçiyorum. Tamam davalardan vaz geçiyorum, ipoteği kaldırıyorum, ama neden bu feragatnameden vaz geçiyorum. Bakın benim anlatmak istediklerim arkadaşlar bu ve burası çok hassas bir iş. Çok dikkat edilmesi gereken bir iş. Bakın 220 ile  değerli üyeler bakın 220 ile arkadaşlarım geçirdi. Benim de bu sözleşmeyi yaptığım zaman 22 tane şerh vardı. Biz bu sözleşmeye imza attığımız zaman. Ama biz ne yaptık. Gittik resmi gazete de yayınladık. Çünkü genel kurulun kararı her şeyin üstündedir. Bakın arkadaşlar 220 oy alacaksın ama 22 ye karşı gidip bunu veremeyeceksin,imzalayamayacaksın ve bizleri yeniden buraya toplayacaksın. Nasıl oluyor bu iş? Ne anlıyorsunuz bu işten. Ve tekrar bu iş için buraya geliyorsunuz. Şimdi değerli üyeler eğri oturup, doğru konuşalım. Lütfen bu sözleşmeyi elinize alın okuyun, okumadan da oyunuzu vermeyin. Okuyun. Bu sözleşme ile her iki sözleşmeyi karşılaştırın. Okuyun ve okumadan asla oy vermeyin. İki sözleşmeyi karşılaştırın ona göre değerlendirme yapın. Neye oy verdiğinizi bilin. İnsan beşerdir, şaşar, arkadaşlarımızda yanılabilir. Bakın çoluğumuzun,çocuğumuzun rızkını düşünün. Hepimiz buradayız, hep beraber en doğruyu bulalım. Lütfen sözümü kesmeyin. İki dakika.Divana saygım sonsuz ama iki dakika.

Arkadaşlar toparlıyorum. Divana saygım var. Arkadaşları zor durumda bırakmak istemiyorum.

Şimdi değerli başkanım ile görüştüm. Mehmet başkanımla görüştüm. İki gün önce bir toplantı var ve kardeşim bir şey önermiş. O toplantıya katıldım. Bana çeşitli raporların olduğunu,bizim lehimize olan raporların olduğunu, aleyhte olan raporların olduğunu, zaten bunlar bende var. İstanbul Üniversitesinin teknik raporları falan, bu dosyanın içinde her şey var. İsteyene de verebilirim. Bu konuştuklarımla ilgili sorusu olana cevap verebilirim. Ama neden bu kadar bu işin üstüne gidiliyor. Bakın burada yapılacak seçim beni ilgilendirmiyor. Helalı hoş olsun seçilsinler, başımın üstünde yerleri var. Başımın tacı hepsi. Seçimden falan hiç sıkıntım yok. Şimdi Mehmet bey bana bir şey söyledi. Ağabeycim bende bir rapor daha var. Ben de o rapor var. Ben her şeyi araştırmak zorundayım. Orada çok haklısın. Yerden göğe kadar haklısın. Bakın arkadaşlar, bir yönetim kendi sözleşmesini çürütmek için gidip bir yerlerden rapor alıyorsa durum çok acı. Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim.”

Salih BAYIR:

“Divan başkanı burada varken, bana hiç kimse ayar veremez, divan başkanı burayı yönetiyor, ama başkası burada ayar veremez.

Sevgili başkan Mall Of ile ilgili Hasan bey ayrıntılarıyla anlattı. Orada bir eksik var bana göre ayrıca tapulara da şerh koyabilirlerdi.

Neyse başkan sizleri sorgulamak için söylemedim.

Şimdi aidatlarla ilgili olarak da, aidatları 600 lira çıkarmışlar. Hiç önemli değil, Ben yarın kiraya veririm umurumda değil. Ama kiracı bulamam. 600 liraya aidatları çıkarmışlar. Biz 65 tane itirazı olan imza topladık. Divana ben önerge veriyorum dedim. Divan 60 imzayı toplayamazsınız dedi. Ben 65 imza topladım ve aidatlar ile ilgili divana önerge verdim. Kabul edilmedi. Ama bunu hükümet komiseri de kabul etmedi, edemedi. Arkadaşlar burada biz yüz yüze bakıyoruz ve yan yanayız. Hükümet komiseri de çok umurumda değil. Her şey yerli yerinde, her şeyi gelmiş dört dörtlük yapmışlar diye de bir şey yok. Hükümet komiserlerinin de geçmişte neler yaptıklarını biliyoruz. Arkadaşı tenzih ederim. Geçmişte hükümet komiserlerinin de neler yaptığını, nelere göz yumduklarını hepimiz biliyoruz.

Ben devlete saygılıyım. Ben de devletin ferdiyim.Şimdi, şimdi,  

Burada divan var, divan var…Bana karışmayın…

Ben bağırarak konuşacağım ki sen duyasın, kulakların biraz sağırdır yaşlanmışsın artık…

Şimdi, şimdi, bakın ben burada üç senedir konuşmuyorum bu kürsüde…Biraz tahammüllü olun, biraz aykırı seslere kulak verin, tahammül edin. Aykırı seslere alışın. Aykırı sese tahammül edin bazen. Dinlemek istemiyorsan çıkıp gidebilirsin.

Şimdi, şimdi, çok kısa konuşacağım. 10 dakikayı falan doldurmayacağım.

Yönetim Taahhütlerine gelelim. Yönetimde ki arkadaşlarımla ilgili hiçbir şahsi problemim yok. Hepsine de özellikle teşekkür ederim. Başta başkan olmak üzere, yönetim kurulu üyeleriyle hiçbir sıkıntım yok. Üçünü de tanıyorum. Şimdi Avm Mantığı ile mi idare edileceğiz. Avm mantığını göremedim. Hangi Avm mantığı ile idare edildi veya ediliyor bilemiyorum.  

Yönetim Kurulu ile kişisel olarak hiç birisiyle ilgili hiçbir problemim yok. Hepsine özellikle teşekkür ederim. Başta başkanım olmak üzere hepsiyle hiçbir sıkıntım yok. Avm maddelerini ve idaresini göremedim.

Reklam yüzü olarak Alişan ı getirdiniz,,,

Elbette ki konu reklam falan değil, konu gündem maddesidir zaten..Ben burada kendi problemlerimi anlatmıyorum. Bana göre hepimizin problemleri olduğunu düşündüğüm konuları anlatıyorum. Sözlerimin kesilmesini de sizlere yakıştırmıyorum.

Bakın gündem dışı değil, ben burada maskonun gündemini konuşuyorum. Burada meslektaşım var,Masko”nun Avukatı var. Meslektaşım kusura bakmasın ama gelenin gidenin düdüğünü çalıyor ve bu da buraya bir fayda getirmiyor, bir katkı olmuyor.

Masko”nun avukatı var…Evet olmalı da..Ama burada hemen hemen her mağazanın öyle veya böyle bir şekilde mutlaka şikayetleri var.Müşteri şikayeti var,ürün bazında bir sürü haklı haksız karşılaştığı davalar var. Soruyorum. Bu avukat arkadaşımızın yönetim için yönetim adına bu konuda her hangi bir çalışması var mıdır, varsa ne yapılıyor. Sonuçta hepimiz bir tüketiciyiz. Yani tüketici hakları ve müşteri-ürün haksızlıklarıyla ilgili bir çalışması var mıdır?

Şimdi de vekaletnamelerle ilgili konuşacağım. Vekaletnameler tamamen bir kepazelik. Seçimden seçime yapılıyor. Bu konuşmayı yapacağım. Gerekirse de bir daha da genel kurula katılmayacağım. Vekaletnameler rezillik, kepazelik, onun yerine midir, sahtemidir, değil midir. Al abi sen şunu ibra et, abi sen de ali şunu ibra et, bunu ibra et. Kepazeliklerle de bu memleket bu duruma geldi.

Şimdi bir de yine yönetimden şunu rica ediyorum. Hasan başkan da söyledi. Yönetim kaldırımlarımızla ilgili çevre düzenlemesi yapması lazım. Bizim Kaldırımlarımız rezalet kepazelik. Bizim kaldırımlarımızla ilgili bir çevre düzenlenmesi yapılmalıdır. Hatta dükkanlar birer metre geri çekilerek, araba park yerlerinin daha da elverişli hale getirilmesi lazım. Ayrıca kaldırım alanları açılarak Masko dünya vitrini olacaksa bunları yapmalıdır. Dükkan güzelleştirmekle bu işler olmuyor. İnsanlar yürümeli, Masko arabasız dolaşıma da el verişli hale getirilmeli.

Burada yönetici arkadaşların işi zor.Çünkü temel bozuk. Bozuk bir temel üzerine yönetimler geliyor. Bir de burada resmi yönetimler var bir de burada fiili yönetimler var. Ben bu fiili yöneticileri protesto etmek anlamında bir daha bu genel kurula gelmeyeceğim. Ben burada Hasan beyin,Selahattin beyin, Mustafa beyin emriyle gelip bir şey konuşmuyorum. Ben kendi adıma hür ve bağımsız olarak konuşuyorum. Bir başkasının adına konuşmuyorum. Tamamen hür ve özgür irademe dayanarak burada görüşlerimi konuşuyorum. Bir şey daha söylemek istiyorum.  Fiili yöneticiler perde arkasından yönetimlere müdahil olmasınlar. Bende burada Hasan beyin Selahattin beyin istemleri ile burada konuşmuyorum. Ben burada kendi düşüncelerimi kendi adıma konuşuyorum. Bir daha da bu genel kurullara katılmayacağım.

Bir şey daha söylemek istiyorum. Bakınız burada kusura bakmayın ama hepiniz büyük bir çoğunluğunuz burada konu mankenlerisiniz biliyor musunuz. Konu mankenisiniz. Bizler buraya geliyoruz. Burada hep aynı kişiler divana seçiliyor, yönetime seçilenlerde fiili yönetimin istekleriyle oluşuyor. Bakın ben burada gerçekleri konuşmak istiyorum. Ben Mahmut beyden ve başkandan özür diliyorum.Burada bir şey daha söyleyeceğim.”

Salih Bayır”ın “Hepiniz Konu Mankenlerisiniz” sözleri üzerine salonda zaman zaman yaşanan gergin ortam bir anda doruk noktasına ulaştı ve üyeler divan heyeti ile  konuşmaların yapıldığı kürsüye yürüyerek,konuşmacı Salih Bayır”ın salonda ki üyelerden özür dilemesini istediler. Divan heyetinin de konuşmacının kuruldan özür dilemesini istedi.Konuşmacı Salih Bayır,sözlerinin yanlış anlaşıldığını, anlatmaya çalırşirken,salonda yükselen gerilimin daha fazla tırmanmaması için sözlerini bitirmesi istendi.Konuşmacı Bayır,Konuşmasına devam etmeye çalışmasının ardından salonda gerginlik doruk noktasına ulaştı ve Divan Başkanı Mustafa Aktaş polis çağırarak konuşmacının salondan çıkartılmasını istedi.

Konuşmacının salondan çıkarılması üzerine gerilen ortamı dağıtmak adına ve toplantının bekası için salonu ve üyeleri sükünete davet etmek için Başkan Mehmet Mutlu Kürsüden ”Arkadaşlar, değerli üyeler, lütfen yerlerinize oturur musunuz. Genel kurulumuzun huzurunu bozmayın.Lütfen kurulun huzurunu bozmak isteyenlere de uymayın. Bakın ne kadar güzel başladık. Ne kadar güzel konuşmalar olurken bu durumlara müsaade etmeyin arkadaşlar.Yapmayın ne olur.Ne bu ya, ne bu ya.Mahalle Kavgası gibi.Arkadaşlar lütfen yerlerinize otur musunuz” uyarıların ardından Divan Başkanı Mustafa Aktaş güvenlik güçlerinin adı geçen konuşmacıyı dışarı almalarını istedi.Polis müdahalesiyle salondan dışarı çıkartılan konuşmacıya taraf olanlar içerde seslerini yükseltmeye devam ederken Divan Başkanı Mustafa Aktaş, salonu sakinleştirmek için yaptığı uyarı konuşmasına son derece anlamlı sözlerle başladı.Başkan Aktaş şunları söyledi:

“Herkes yerine otursun. Engin, Başkan, Recep Bey lütfen yerlerinize oturun.Bakın kıymetli hazirun.Bakın arkadaşlar,her kesin çoluğu çocuğu var. Benim de oğlum var. Bakın burada bu gibi olayları daha önce de yaşadık, hala da yaşıyoruz. Ben bakıyorum babadan oğula bir kötü alışkanlık aktarılıyor.  Bakın burada son derece kötü bir şey oluşturuyoruz. Ben bakıyorum burada olmanın önemini hala kazanamadık ve en kötüsü de babalar oğullarına iyi örnek olmuyor, oğullar da babaların peşine gidiyorlar. Bu durum burası için son derece yanlış bir şey. Kötü örnek oluyoruz arkadaşlar…Babaların sakin olması lazım.

Bakın arkadaşlar ben 25 yıldır Masko dayım. Ben hiçbir kongreyi kaçırmadım. Ama bakıyorum ki bazı arkadaşlarımız kongre olduğu zaman gidelim orada bir şov yapalım diye buraya geliyorlar. Burası şov yeri değil. Bakın saygı görmek isteyen, önce saygın davranmalıdır, saygılı olmalıdır. Saygı görmek isteyen insan saygı gösterir. Bakın bizler buradayız, buranın ortaklarıyız. Bakın konuşmamın başında da söyledim. Bakın dünyanın en güzel ülkesindeyiz, dünyanın en güzel şehrindeyiz, İstanbul”unda en güzel ve nadide güzelliklerinden bir yeri olan Masko”dayız.

Napolyon diyor ki, Dünya Tek Bir Ülke Olsa, Başkenti İstanbul olurdu.Bakın Allahın en şanslı insanlarıyız, bunun anlamını kavramalıyız, şükrünü yapmalıyız. Dünyanın en güzel ülkesinin en güzel şehrindeyiz ve bizleri Allah Masko”da mülk sahibi yapmış.

Arkadaşlar İnegöl”de Ankara”da insanlar bizlere gıpta ile bakıyor. Ama biz hala bir türlü konuşamıyoruz. Bir meselemiz varsa bunları konuşarak, anlaşarak çözelim. Anlaşmamız da gerekmez. Ama rica ediyorum. Her kes çoluk çocuklarına sahip çıksın. Büyükler küçüklerine,yeni jenerasyonuna kötü örnek olmasın. Masko”yu artık bu durumdan kurtaralım. Allah aşkına arkadaşlar şu anda ben burada bir rahatsızlık yaşasam,bir kalp krizi geçirsem bana burada ki arkadaşlarımız koşacaklardır. Ne olur anlayışlı olun. Kimse burada kimsenin ne mankenidir, ne de yalakası, ne de yalancısı. Ya da bir başkasının. Biz burada çıkar ve ticaret ortaklarıyız. Masko için buradayız. Bizim çıkarımıza ne gelirse bizlerde ona karar vereceğiz.

Biz daha anlaşma konusunda anlaşamıyoruz. Biz meseleleri istişare edemiyoruz, meseleleri anlıyamıyoruz. Takım tutar gibi onun bunun peşinde gidiyoruz. Buraya ön yargılı olarak gelmeyin. Böyle de bakmayın. Burası bir ticari yer. Çıkarlarımız için buradayız. Kimsenin kimseye ön yargılı olması gerekmiyor. Konuşmaları sabırla dinleyelim. Kim ne konuştu bilelim. Neticede oy hakkımız var ve oylarımızı kullanalım. Allah rızası için anlayışlı olalım ve beni de burada zor durumda bırakmayın. Buradayız, yüz yüze bakacağız. Yüz yüze bakmalıyız. Bu çok önemli arkadaşlar. Ama ben burada bir şey söyleyeceğim. Salih Bayır”ı ben bir daha burada divan başkanı olursam asla kendilerine söz hakkı vermeyeceğim. Yapmayın Allah Aşkına.Mahmut Abi yapmayın, sakin olun.Bakın Salih Bayır bana son derece ağır küfür etti. Bakın şahsi meselem ile Masko meselesini karıştıracak kadar çiğ birisi değilim. Ama bu kadarı da çok fazla oluyor arkadaşlar.Bakın biz hala meseleyi anlamıyoruz. Takım tutar gibi bir onun peşinden bir bunun peşinden gidiyoruz.Yapmayın buraya on yargılı şekilde gelmeyin.Tekrar ediyorum.Ben bir daha divan başkanı olursam kendisine söz hakkı vermeyeceğim bunu da sizlere söz veriyorum. Bakın Mahmut abi, yapmayın, etmeyin.Salih Bayır bana çok ağır küfür etti ben bunu asla kabul edemem, sizlerde edemezsiniz,etmemelisiniz. Salonu sakinliğe, genel kurula saygıya davet ediyor, konuşmacıların kounuşurken sözlerine dikkat etmesini rica ediyorum. Sözü konuşmacılara bırakıyorum.”

 Av Figen SEVİMTEKİN:

“Sayın genel kurul üyeleri bakın burada salonda içinizde hanımlar var. Hanımlara da saygılı olunuz lütfen .Divandan Burada ki konuşmacıları ve görüşmeleri kamera ile ekrana verilmesini istiyorum.

Maskonun saygın üyeleri, değerli ortakları, sizlere Masko ile ilgili bir video kayıt yaptım.O kaydı sizlerle paylaştım. Onunla sizlere bir şeyler anlattım. Şimdi burada defterler, kağıtlar kalemler var, konuşmaları lütfen not alın. Hiçbir şey ilmiyorsunuz. Sözleşmenin içeriğini bilmiyorsunuz. Denetimin raporunu bilmiyorsunuz, mali müşavirin raporunu bilmiyorsunuz. Haklarınızı bilmiyorsunuz. Ben sizlerin avukatınız olarak, haklarınızı sizlere okuyacağım. Takdir sizindir.

Efendim şimdi Kat karşılığı inşaat sözleşmesi 14 Aralık 2010 da imzalanmış. Bizim orada yaklaşık 9.5 dönüm yerimiz vardı. Bu yerimiz torunlar Gayri Menkul Yatırım Ortaklığına kat karşılığı inşaat sözleşme yapıldı. Ondan bahsediyorum. 26 Ocak 2011 de 9 bin 262 metre kare arazimiz, torunlara devredildi bu sözleşme uyarınca. Üzerine de 12 blogun teminatı konuldu. 12 blogun konmasının sebebi belediyenin koyduğu asgari rayiç bedel. O zaman metre karesi 1200 lira imiş.

Yani en düşük değerden 12 milyon lira ipotek koymuşuz sözleşmeye göre Masko arsasına karşılık.Kendi arsasından veya yüklenicinin arsasından yapacağı ofis bloklarından, ofis katlarından 6 kat, toplam 24 bağımsız bölümü yapılacaktır. Masko”ya öncelikli olarak ofisler verilecektir. Ofislerin hangi bloktan olacağına, ofislerin aynı blokta olmak şartıyla buna münhasıran masko karar verecektir. Sözleşmenin şartlarını okuyorum beyler:

Masko öncelikli Avam haklarının tercih karar verme haklarının engellenmesi sözleşmeye aykırıdır. Ofis katı en az bürüt 1250 metre kare olacaktır. Dolayısıyla maskonun aldığı toplam ofis katı alanının bürüt 7500 ile 8000 metre kare arasında olması ve her katta 4 adet bağımsız bölümün yapılması kararlaştırılmıştır.

Yani her bağımsız bölüm 312.5 metre kare olacak. Masko”nun imar durumu veya emsal uygulamalarında ki rehven haklarından doğacak ilave hakları saklı tutulmuştur. Yani sözleşme tarihinden sonra imar planlarının değişmesi halinde değişiklik nedeniyle ortaya çıkan hal taraflara sözleşme hükümlerine göre yansıtılacaktır.

Masko”nun öncelikli avam hakkı ve karar hakkının engellenmesi sözleşmeye aykırıdır. Yani sözleşme tarihinden dolayı imar planlarının değişmesi nedeniyle değişiklik nedeniyle ortaya çıkan hal sözleşme hükümlerine göre taraflara yansıtılacaktır. Sözleşmeye göre aslı alacaklının 7500 metre karenin altında olması mümkün değildir.

Şartlar dahilinde toplam metrekareyi sağlamak kaydıyla projede her türlü değişikliği dilediği şekilde yapabilecektir. Projede ki değişiklikler sebebiyle Masko”ya verilecek 6 ofis katının toplam bürüt metrekaresi 7500 metre kareden az olursa, torunlar diğer ofis katlarındaki bağımsız bölümden eksik kalan ofis katlarına tekabül eden ofis alanını verecektir. Eksik kalan bürüt metrekare karşılığı tam kata tamamlamak Masko hakkına sahiptir.

Sözleşmenin sorumlu olduğu tarafların sorumlu olduğu giderleri sözleşmenin 10.maddesine göre arsa karşılığı inşa edilecek katlar sözleşmeye uygun olarak, teslim edilecek duruma gelinceye kadar tüm giderler ve sözü edilen arsanın emlak vergisi torunlar tarafından karşılanacaktır, ödenecektir. Masko haklarıyla ilgili hesap ve harçları da torunlar ödeyecektir. Bunların dışında ki masrafları, vergi, resim ve harçları alım satım işleminde ki ipotekten kaynaklı her türlü vergi, harç,damga vergisi gibi sair giderlerin karşılanmasının tamamı torunlar tarafından ödenecektir.

Sözleşmenin 6.maddesi sözleşmenin eski hallerini düzenleyen 17/3 maddeye göre sözleşmede belirtilen süre sonunda ya da işin ifasıyla sona erecektir.

7.madde sözleşmede bir fesih sebebi veya hali düzenlenmemiştir.

8.madde Torunlar ile Masko 14 aralık 2010 tarihinde Masko lehine arsası karşılığı inşaat yapılacak katların teminatı olarak 12 milyonluk süresiz teminat ödenmesi ve uygulanacak cezai şartların sabit kalacak şekilde ek sözleşme imzalamışlardır. Bu ek sözleşmeye göre:

1.Sözleşmede ki edimlerini zamanında ya da iş gereği gibi yerine getirmeyen veya sözleşmenin ifasını güçleştiren taraf sözleşmede ki diğer tarafa sözleşmede ki teminatın yarısından az yani 6 milyon nakden ödemesi yükümlü bulunacaktır. Yazıyor musunuz.12 artı 6 milyon.

2-Söz konusu cezai şartın zarar eden tarafın müsbet veya menfi zararlarına talep ve dava hakkını ortadan kaldırmayacaktır.

Torunlar sözleşmeye göre Masko”ya verilecek ofis katlarının daha önce fiğ tarihten itibaren 6 ay geçmesine rağmen teslim etmez ise geciktiği her ay için Masko”nun kira kaybının tahsili amacıyla 6 ay süreyle 45 bin dolar. 6 aydan sonra devam eden gecikmeler nedeniyle ortaya çıkan kira kaybının acilen aylık 90 milyon lira tazminat bedelini kabul ve taahhüt etmiştir.

Bunu da yazdınız mı?

Sözümü kesmeyin…Ben bu sözleşmeleri ve raporları burada özetliyorum.

Beyler ve hanımefendiler burada hepimiz ortağız. Herkesin menfaatine anlatıyorum. İster kabul ederseniz, ister bağışlarsınız, ister ne yaparsanız, yaparsınız. Ben anlatmak ile mükellefim.

1-Torunların sözleşmeden cayması, ya da her hangi bir sebeple sözleşmede yer alan yükümlülüklerini haklı veya haksız hukuka uygun veya hukuka aykırı olarak yerine getirmemesi, bunlar aynen sözleşmede yazıyor. Benim laflarım değil. Vaz geçmesi halinde Masko”nun sözleşmeyi uygulamak için sözleşmenin imzalanması tarihinden önce imar uygulamalarına yapılacakların tarihlerine karşı açmış olduğu davalardan feragat etmesi sebebiyle Masko”nun zararara uğramış kabul olduğu olarak Masko”ya diğer her türlü tazmin talep ve dava haklarının ari olarak 2.5 milyon dolar cezai şart yetkindir. Geri dönülemez biçimde kabul ettiği kararlaştırılmıştır.

Burada bu 2.5 milyon doları da yazın. Ufak bir açıklama yapayım. Bizim yerimiz kültür alanı olarak görüldüğü için Masko 6-7 tane dava açmıştı. Bizim yerimizin bitişiğinde ki yer de Ticari alandı. Biz davaları kazandıktan sonra kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığımız için bu davalardan feragat etmek zorunda kaldık. Ama ilerde bu adamlar vaz geçerde Masko mağdur olur diye bu cezai şart konmuş. Bu da bizim anamızın ak sütü gibi bizim helal paramızdır. Taahakkuk edilmiş paramızdır. Ama başlar mısınız, başlamaz mısınız, mezarı bekler misiniz, o benim sorunum değil. Masko”nun yönetimince 19.7.2017 tarihinde…

Lütfen sözüm kesilmesin.Bakın ben klometrelerce yoldan buraya gelip katıldım. Masko”nun haklarıyla ilgili çok acil ve elzem olan bilgileri okuyor, görüşlerimi paylaşıyorum. Söz hakkımı kullanıyorum. Süre ile ilgili sözüm bitirilmeden keserseniz bende çeker otururum.O sözleşmelerde bu salonda şimdi dağıtıldı. Bırakın süre verin ben bunları okuyayım. Bakın bu sözleşmeyi kimse yeterince incelemedi. Bende sizlere bu sözleşmenin özetini veriyorum. İster dinleyin, isterse dinlemeyin. Diğer konuşmacılar süre haklarından feragat ederek konuşmacıya süre ilave edilmesini bildirdiler ve…

Bakın ben bu konuşmayı profesyonelce hazırlamadım. Ben bunu Masko haklarıyla alakalı mahkemeye verdim. Ben bunları okuduğum bildiğim için bunu da mahkemeye verdim. Masko yönetimi 19.7.2017 de İstanbul Teknik Üniversitesine  baş vurularak sözleşmede ki projeye göre cins, metrekare, kat sayısı ve sonradan tasdik ettirilen projede ki metrekare kat sayısı yönünden karşılaştırılması istenmiştir. Çünkü adam orada fazla inşaat yaptı.Bu durumda burada Masko”nun hissesine ne düşecek. Torunlar orada ilk sözleşmede yer alan kat ve irtifanın dışında oraya çok katlı bir proje yaptı. Buradan da bizim hissemize ne düşecek, ne düşmelidir diye de Yönetim Kurulu Bunu tespit etmek istemiş.

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi hocaları 9 Ocak 2018 tarihli raporlarında demişler ki:

1-Maskonun 9.5 dönümlük arsası üzerinde yapılan binanın proje tadilatı sebebiyle ilk projesine göre hem inşaat alanının hem de kat sayısının arttırıldığını tespit etti.

2-İlk projede ofis katları olarak görülen Masko”nun öncelikli alım hakkı olan 3 ve 8 katlar arasında tadilat projesinin otel olarak değiştirildiğini tespit etti.

3-İlk projenin ki 23 ilk normal kat tadilat projesinde tadilat değişikliği ile 25 normal kata çıkarıldığını tespit etti.

 4-Tadilat projesinde 3 bodrum katının da yer aldığını tespit etti. Böylece ilk projede 108.656.02 metre kare inşaat alanının tadilat porjesinde 112.453.09 metrekare olduğu artış oranının 1.3 kat olarak hesaplandığı görüldü. Mimari uygulama projesinde tadil edildiği ve bu artış oranı uygulanarak Masko”ya arsasının karşılığı verilmesi gereken bürüt inşaat kat alanının 11.669.65 metre kare olarak hesaplandığı belirtilmiştir.

Bu rapora göre fazladan yapılan inşaattan Masko”nun arsası üzerine yapılan binanın 3.4.5. bodrum katlarında toplam 4017 metrekare inşaat fazlalığından oluşan inşaat alanının Masko”ya verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.

20 Mart 2019 tarihli olağan mali genel kurul kararına göre 8.maddede genel kurul gündeminde olmasına rağmen genel kurula sunulan bir ara önerge ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ek sözleşmenin

a-Tamamının feshi,

b-Torunlar ile sulh olunması,

c-Torunların ibrasına yönelik sözleşme taslağı şeklinde düzenlenmiş, bir metin sunuldu. Sunulan bu sözleşme taslağının kabulü önerilmiş, yine tutanağa göre söz konusu önergede oylanarak oy çokluğu ile kabulüne karar verilmiştir.

Selahattin Erdoğan, Bayram Taruz, Mustafa Aras tarafından gündemin 8.maddesine yönelik tartışılan hususlarla ilgili olarak muhalefet şerhi konmuş ve toplantının iptali için ve dava açılmıştır. Bu davanın avukatı da benim.

12.madde gerçekte tutanakta bildirilen sözleşme taslağı genel kurula sunulmamıştır ve oylanmamıştır. Bu husus:

a-Muhalefet şerhinde yazıyorlar konuyla ilgili şikayet ediyorlar adamlar bu önergeden haberleri olsa bu önergeyi kabul etmiyoruz demezler mi?

b-Tanıklar var. Çünkü tanıklar diyor ki böyle bir önerge sunulmadı, böyle bir önerge yok, bizim haberimiz yok diyorlar.

c-Bunu biz ses kayıtlarıyla ispatlayacağız. Ses kayıtları alınmıştı. Şu anda da alınıyor. Hepimizin sesi dinleniyor.

13- kooperatifler kanunu biraz önce hükümet komiseri de okudu.Gündemde olmayan hususlar görüşülemez.

14-Bu önerge gündemde olmadığı halde sonradan sokuşturulmuş. Ağır cezalık suç dediğim de bu.Evrakta sahtekarlık dediğim bu. Kimseye ne şantaj, ne iftira değil. Benim işim değil. Ben avukatım. Bildiğimi söylemekle anlatmakla mükellefim. Cezası varsa da çekmeye hazırım. Hepinizin huzurunda.

Olağan mali genel kurul gündeminin 8.maddesinde torunların kooperatifimizle imzaladığı sözleşme hakkında görüşme ve karar alınması deniyor. Yani böyle deniyor. Verilen ve kabul edildiği belirtilen önergedeyse;

Yapılan olağan mali genel kurul gündeminin 8.maddesinde  Torunlarla, Torunların kooperatifimiz ile imzaladığı sözleşme hakkında görüşülmesi ve karar alınması diye bir hüküm koymuşlar. İddia edilen önergenin verildiği kabul edildiği iddia edilen önerge de ise:

a-Masko”nun sözleşmeden kaynaklanan taşınmaz edinme hakkından vaz geçilmesi karara bağlanmış görülüyor. Tabiî ki kooperatifler kanununa göre kooperatif genel kurulu özel gündem maddesiyle bir gayri menkul alacağız veya satacağız demesi lazım kardeşim.

b-Sözleşme geri alması gereken bağımsız bölümler yerine inşaat firmasının keyfi bir şekilde vermeyi kabul ettiği bağımsız bölümlere katlanmasını önermektedir. Bunun manası ne.Biz genel kurul yaptık. Genel Kurulun bağlayıcı kararı var. Kendi mülkiyetimiz olan arsa üzerine konuşlandırılan binadan 6 kat istiyoruz demişiz. Torunlarda bunu kabul etmişti. Burada bir şey yok. Ama şimdi bizim yerimiz olması gereken yeri adam gitmiş Hilton Oteli”ne kiralamış. Parayı da gördü. Ağzına da kan değdi ve bize de şimdi diyor ki siz gidin öbür tarafa 4 kat aşağıdan alacaksınız, 2 kat yukarıdan alacaksınız bu da size yeter, bununla sizler yetinin diyor.

Bakın Masko”nun saygın 588 üyesinin bu ayak oyununun mağlubu ve mağduru olacak kadar zavallı değiller. Ben buna inanıyorum.

Sözleşmeye aykırı olarak torunlardan talep hakkı olan cezai talep ve tazminat haklarından vaz geçilmiştir. Sözleşmeden doğan teminatı olarak ipotekten bile vaz geçilmiştir. Açılmış icra takiplerinden, biraz önce bunu Mehmet mutlu da söylediler.İcra takiplerinden de vaz geçilmiştir. Bu icra takiplerinden doğacak alacaklardan da vaz geçildiği anlaşılıyor Torunlar lehine. Ve neticede torunların ibrası sonucunu doğuran kararları oylanıyor. Kooperatif ortakları adına çok ciddi ve önemli mali ve ekonomik sonuçları olan bu kararların alınacağına dair gündemin 8.maddesinde hiçbir açıklık bulunmamaktadır. Bizde mahkemeye bunun için gittik.

Nitekim bu arada şunu da söyleyim. Aklıma gelmişken biliyorsunuz burada 30 seneden beri toplantı oluyor. Her toplantıdan sonra Yönetim Kurulu Toplantı hakkında bilgilendirme yazısı yazar. Denir ki şunlar, şunlar hakkında kararlar alındı haberiniz olsun. Gelene gelmeyene de bunlar bildirilir. Bu seferde bunu yapmadılar. Bana tebliğ olmadı. Ben burada bir neden tespit ettim.

8.madde görüşeceğiz.

5a,6a, ama bakıyorum. Hala 8.madde yok. Yönetim Kuruluna bunu söyledim diye yönetim kurulu beni 10 tane değil, 100 tane mahkemeye versinler.

20 Mart 2019 tarihli olağan mali kurulda sunulduğu iddia edilen fesih,sulh, ibra nüshası taraflar arasında ki sözleşmeye aykırıdır. Sözleşme yapılması ve içeriğinde ki hukukta kooperatif genel kurulunda oluşan iradeye aykırıdır. Sözleşmeden kaynaklanan Masko ve Masko ortakları lehine doğan ve yasal takibe konu olan olmayan haklarından vaz geçilmesi ortaklar aleyhine torunlar lehine sebepsiz zenginleşme niteliğindedir.

Sözleşmede ofislerin Masko”ya teslim ve devrinden iskanının alınmasından sonra borcu kalmayan ipoteğin kaldırılması, bunlar olmadan ipoteğin kaldırılması da Masko”yu teminatsız bırakmıştır.

Açılan dava sebebiyle konuyla ilgili olarak Masko tüm ortakları adına vaz geçilen dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeye konu olan hak ve alacakların iktisadi ve mali mahalinin tespiti için davacılar tarafından yeminli mali müşavir Murat Tenekecioğlu” ndan rapor istenmiş olup, verilen 14 nisan 2019 tarihli rapora göre de şimdi ben size bunun mali portresini açıklıyorum.

A-İnşaat sözleşmesinde yer aldığı halde verildiği ve kabul edildiği belirtilen önerge ile önerilen fesih, sulh ibra yoluyla vazgeçilen alacak ve hakların menfi ve müspet zarar ziyan tazminatlar ve cezai şartların asgari parasal değeri anılan rapor tarihi itibariyle 62 milyon lira olarak hesaplanmıştır. Ama mali müşavirin bana şifaen söylediği bu kaybın reel ekonomik veriler ile bu kaybın 220 milyon lira olduğudur. Adam buraya asgarisini yazdı.

Binanın sözleşmenin raporuna göre Masko”ya hak olarak mülkiyeti devredilmesi gereken 4017 metrekare kaybı nedeniyle 2018 birim inşaat maliyeti ile metre karesi 1835 lira imiş.Metre kare birim fiyatı. Söz konusu hak kaybının inşaat payı ile 7 milyon 200 bin lira.Yüklenici sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemiş dolayısıyla da 23 Temmuz 2018 tarihli temerrüte düşmüştür. Mali genel kurulda başkan Mehmet Mutlu”nun tutanağa geçen beyanlarına göre Masko”nun geç teslim nedeniyle Masko”nun mahrum kaldığı 4 yıllık kira bedeli çok basit bir hesaplamayla 19 milyon 200 bin teledir. Bunu da yazın.

Masko lehine arsa karşılığı inşa edilecek katların ve bunlarla ilgili yükümlülüklerin teminatı olarak yüklenici tarafından verilen süresiz teminatın fes edilecek olması nedeniyle uğranılacak olan rakam 12 milyon liradır.

İcra takibine konu olan torunların sözleşmeden doğan temerrüt halinde gecikilen ilk altı ay 45 bin dolardır. İzlenen Altı ay için aylık 90 bin dolardır. Gecikme tazminatı ödeme yükümlülüğü 26 Mart 2019 tarihi itibariyle toplam 45 bin dolar çarpı altı 90 bin dolar artı çarpı üç eşittir 540 bin dolar kayıbı da not olarak yazın.

16.4.2019 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Abd doları alış kuru 5.78 tele olup 540 bin dolar karşılığı da 3.124 milyon liradır. Bunu da yazın. Kötü niyetli ve kusura bakmaksızın sözleşmeden doğan yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemesi sözleşmenin uygulanmasını zorlaştırması halinde Torunların ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği tazmin etme hakkından bağımsız cezai şart olarak teminatın yarısıdır yani 6 milyon. Masko”nun arsası için açmış olduğu davalardan vaz geçmiş olması nedeniyle uğradığı zararların karşılığı olarak Torunların kabul ve taahhüt ettiği cezai tutarı 2.5 milyon dolardır.

16.4.2019 tarih itibariyle karşılığı 14 milyon 463 bin teledir.

Beyler dinleyin lütfen iki sayfa kaldı.

Kooperatif kanunun birinci maddesine göre ortakların belirli menfaatlerini özellikle meslek ve geçimlerini veya ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım dayanışma ile yapılmaktadır. Genel kurulda alınan kararların yasaya kooperatif esas sözleşmesinde belirtilen amaçlarına ne kadar aykırı olduğu huzurlarınızda bilgilerinize sunulur.

Benimle burada tartışmayın kardeşim…Onu mahkemeye söylersiniz…

Kabul edildiği iddia edilen önergenin G maddesinde sözleşme gereği tescile konu olan 3 ve 8 konu olan bağımsız alan olarak 3 ve 4. katta 3833 metre kare otoparka ilişkin alanın mülkiyeti verilmeden Masko”nun kullanıma tahsis edilmesi kat mülkiyeti kanununa aykırıdır. Zira otoparkta kat mülkiyetine tabi ana taşınmazın bürüt olarak bütün ortakların ortak yararlanmasına tahsis edilen ortak alanlardır. Yalnızca bir veya bir kısım hak sahiplerinin kullanılmasına tahsis edilemez. Yine mali müşavir raporuna göre olağan genel kurula sunulan yönetim kurulu 2018 yılı çalışma raporuna yönetim kuru raporuna denetim kurulu raporuna 2018 yılı bilanço kar ve zarar programında ve Masko”nun arsa karşılığından inşaat işlerinden doğan borç, alacak gibi hükümlerin yer almadığı gibi yani istisnasız tüm ortaklara ve genel kurula yeterli ve gerekli mali bilgiler ve yapılacak işlemin leyh ve aleyhte mali portresini getirisini, götürüsünü, karını, zararını, hesaplayıp sunmadığı , görülmüştür. Böyle bir davranışın Masko”nun toplantıya katılan özellikle de katılmayan çoğunluk konumunda ki ortakların yarar ve menfaatleriyle çeliştiği ortaklar aleyhine sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı mesleki etik ve ahlaka aykırı olduğu kadar yasal düzenlemeye konu basiret ve objektif iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmadığı tespit edilmiştir. Saygılarımla.”

Selahattin ERDOĞAN:

“Sayın divan başkanım değerli yönetim kurulu kıymetli hükümet temsilcilerim, saygı değer üyelerimiz.

Şimdi Figen hanımında söylediği gibi biz burada bugün belki 200 trilyonluk olayı değil ama en az 100-150 trilyonluk bir olayı görüşüyor onu konuşuyoruz.

Keşke bu konuda ki bu bilgilendirme daha önce bu şekilde olabilseydi. -Yönetimdeydiniz…Yapsaydınız…-Biz Bütün görevlerimizi harfiyen yaptık. Sabahtan beri bir sürü evraklar dağılıyor. O evrakların tümünün cevabı var. Hepsi de mükemmel şekilde yapılmıştır. Müsaade buyurun derdimizi ve niye mahkemeye gittiğimizi anlatayım.

Zaten benim konuşmamın büyük bölümünde ki niye mahkemeye gittiğimizi Hasan başkanım anlattı. Sebebi de bu. En son kendileri dün almış oldukları rapor. Bu rapor dün geldi. Daha önce torunların almış olduğu gerekli raporu sahada hiç artış yok diye söyleniyordu. Bu gün orada bizim orada yanlamasına 4017 metre kare artışın olduğu bilgisi dağıtılan raporda mutabıkız. Otoparklar falan söyleniyor ama bu artış rakamı doğrudur.

Dağıtılan raporda sayfa 3 G maddesi bunu hepiniz okuyun. Bunu biz alabilir miyiz, alamaz mıyız o benim sorunum değil, o hukukun sorunu. Yalnız ben geçen konuşmamızda da şurada oturdum başkana dedim ki ben anlaşmaya karşı değilim. Yine karşı değilim. Yalnız, bakın dedim bize gelen raporlar eksi 3, eksi 4, 5 ve 24 uncu katta 4017 metrekare artış var. Siz bunu oraya götürdüğünüz zaman obür ofis bloğuna götürdüğünüz zaman bakın arkadaşlar bir ofis bloğundan bir şart var. Birincisi otel yapılmazsa almak zorundayız. Doğru mu Hasan başkan. İkincisi kendisine de rapor versin. Onun haricinde imardan doğan haklar falan filan, bizi ilgilendirmiyor. Pardon imardan doğan, proje değişikliğinden doğan haklar bizi ilgilendirmiyor. Otel mi yapıyorsun, kabul ediyorum. Ofis mi yapıyorsun kabul ediyorum. Daire mi yapıyorsun kabul ediyorum kardeşim. Ha bundan sonrakiler. Şimdi benim bu konuyla ilgili mahkemeye vermemin sebebini size anlatayım.

 Hasan başkan gösterdi evrakı. G maddesinde 3833 metrekare diyor. 3833 metre orada zaten bizim ofis bloğuna götürdüğümüz zaman orada kullanım hakkımız var. Mecburdur zaten bir daire alırsan orada kapalı otoparkı yok mudur. Onu da 3833 metre kare kullanım hakkı olarak alıyoruz. Benim de itirazım bunadır. Ha bunu da mahkeme verir, vermez bu beni ilgilendiren konu değil. Benim 29 günlük sürenin sonunda itiraz etme hakkımı kullanmışım. Ben arkadaşlara haber gönderdim. Bakın böyle bir konu var bu gündeme konmamıştır. Bu gündeme gelmemiştir. Böyle bir madde okunmamıştır. Sözü edilen bu G maddesi çok tehlikelidir. Bu bizim aleyhimize. Ben burada 6 yıl başkanlık yapmış bir kişiyim bu maddeyi böyle burada görüpte bunu size intikal ettirmesem vicdan azabı çekerdim. Olur, olmaz, bu konuda beni ilgilendiren bir şey yok.

Size dar gelen bana bol gelir arkadaşlar. Ama ben 6 yıl bunlar ile mücadele etmiş bir kişi olarak, bunu da yapmak zorundaydım.Burada yine söyleniyor. Gine bir evrak daha dağıtıldı burada. Ben bunları genel kurula getirdim. Hukuk müşavirimiz burada. Bütün herkese her gelen evrağın harfiyen gereken cevabını da her kese vermişimdir. 2015 yılında getirdim, 2017 yılında getirdim. Siz ne dediniz otel yerinden alacağız. Zaten 2017 yılına kadar otel bloğunun alt kısmı ofis başkanım. Ondan sonra tekrar onuncu kata kadar tekrar ofis başladı. Bunlara da ortak olacaktık. Ondan sonra bir proje daha çevrildi. Bu sefer otel üstü rezisdans başladı. Şu anda orada yapmış olduğu otel 10 kat. Bu 10 katın 6 katı bizim.Bizim katımızı otel yapıyor. Ha eksi 4,5, ben dedim ki buradan yönetim kuruluna buraların nereye geldiğini raporlandırınız. Bana göre bakın taslak projede ya bunu bizde bildiğimiz için.Ben haksızlık yapacak bir adam değilim. Bunun içinde rahatsızlık duymuş biriyim. Bu katlar var. Ben kendi görevimi yaptım. İnanırsınız, inanmazsınız, beni ilgilendiren konular değil. Hiç umurumda da değil.

Bakın arkadaşlar. Bu uyguladığı proje. Bodruma 5 kat aşağı iniyor. Sizinde sözleşme yaptığı proje. Sizinde baştan imzaladığı proje ve o siyah olan yer sizin. İki kat daha aşağıya iniyor. Bizde kinde eksi bir eksi iki otopark yapacağım diyor. Hasan başkan ile sözleşme yaparken. Doğru mu hasan başkan. Şimdi ise 5 kat aşağıya iniyor. Ve 24 üncü kattanda 54 metre kare kalıyor. Bakın beni suçlamaya çalışmayın, ben o zaman gereken ne ise o yönde Masko”nun çıkarları adına hareket ettim. Beni sizlerin suçlayıp suçlamaması da hiç umurumda değil. Ben vicdanen rahatım ve rahat olmak istiyorum. Ha şimdi burada eksi 3,4,5 var.Eksi 3 otoparka gelince burası 1458 metrekaredir. Otelin sosyal donatılarına dahil edilmiştir. Ben bunu da geçen yönetime hatırlattım. Bakın biz bu raporu teknik üniversiteden çıkarttırdık. Keşke sizde bu 4017 metrekarenin o eksi 3,4,5 yerlerin nereye geldiğini hatırlasaydınız, ona göre de bu adamın karşısına otursaydınız. Şimdi bu taahhüt olmuştur arkadaşlar. Biz torunların karşısına ne diye çıktık biliyor musunuz. Başkan bu otel falan yerlerinizi değiştirin. Bu 4017 metrekarede ki yeri de böl ve bunu da hal edilsin dedik. Şimdi sizlerde buna baştan başlarsanız bu da şöyle hallaç pamuğu gibi darmadağın olur, dağılır. Bu sözleşme otel bloğuna göre yapılmıştır. Sen bunu teperde ofis buluğuna çevirelim de alalım dediğinde bu işler çözülmez. Geçen sene Temmuz ayında da bu sözleşme bitti. O zamandan bu yana yaklaşık bir yıl oldu. Şu anda zaten oteli o teslim etmediğinden dolayı otelden de yaklaşık 4 trilyon 250 bin lira alacağınız var. Başkan ne diyor. 6-7 trilyon para alacağız. Bakın o parayı bize teklif etti bu adam. O zaman bu 1 milyon 28 bin dolardı. O zaman da doların kuru 2 bin 800”dü. Buna göre de 2 trilyon 800 bin lira yapıyordu. Doların bu günkü kuruna göre yani doların 5.8 olmasıyla bu rakam bir kez daha ikiye katlandı. Bir yılda bu kıymetli kardeşlerimin dönemi para teklifi buraya geldi.Bu paradan zaten vergi ıvır zıfır indirimleri ile sözleşmenin gereği de bunlarla ilgili mecbur inmek zorundaydı. Yani bu sözleşmede bunlar var. Pazarlık yapılmış bir şey yok. Aziz başkan hep benim işim var ben gelmiyorum size. Ben gelmiyorum. Ama biz bana bizim hakkımızı zarfa yaz kapat ağzını gönder bize değin de bakın o zaman vallahi de bu gelir, billahi de bu gelir, tillahi de bu gelir. Allahımı inkar edeyim bu gelir, kendiliğinden bu gelir. Bakın o zaman nasıl gelir. Ben aydınlatıyorum. Bu adama bunu bırakırsanız da bu adam buraya sittim sene gelmez arkadaşlar.Alırsınız almazsınız bu beni ilgilendirmiyor. Ben de de çok sır bilgiler var ve bunları söylemem, söylemeyeceğim. Bunlar bizde duruyor. Bizim hatalarımız olmuştur, yanlışlarımız olmamıştır. Bir de beni ne ile suçlamıştınız. Burayı komünist rejim ile idare ediyor muşum. Türkiye”de komünist idarenin olduğu yerin birisi Tunceli biri de Masko imiş.

Ben münafık Müslüman olmaktansa kendi adıma değil, sizin anlayışınıza göre ben o zaman dürüst adam gibi adam olarak komünist idareyi tercih ediyorum. Bunlar hiç hoş şeyler değil. Herkes ne olduğunu biliyor. Benim de kim olduğumu biliyorlar. Onun için arkadaşlar ben üzerime düşen kendi görevimi yaptım. Şimdi sizi huzurunuza bunu ikinci kez getirdim. İster alırsınız, isterse almazsınız. Ben vicdanen rahatım. Buyurun başkanın dediği gibi sözleşmeyi imzalamamıştır. Bakın şerhi yine koydum. Siz nasıl istiyorsanız. Ama mahkemeye ben baş vurmayacağım. Çünkü ben görevimi yaptım. Bu genel kurul ile sizlere de rahatsızlık verdim. Genel Kurulumuz sizlere hayırlı olsun. Mükemmel bir üyemiz var. Çünkü bu üye yöneticilerine çok güvenen bir üye. Bu üyenin hakkı süistimal edilmemeli arkadaşlar. Gerçekten çok mükemmel bir üyemiz var. Yönetimlerine de çok tabidirler. Teşekkür ediyorum. Siz şimdi vekalet topladınız bu iş için tamam seçim için kullanabilirsiniz. Bu vekaletleri bu Masko”nun ve bu milletin hakkı için nasıl kullanacaksınız. Nasıl kullanacaksınız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Mahmut ÖZKAN:

“Sayın divan değerli üyeler hepiniz hoş geldiniz. Biraz hararetli bir kongre oldu. Birbirimize laf atmadan sataşmadan konuşmalarımızı yaparsak daha iyi olur. Burada çok ciddi bir mesele tartışıyoruz.

Bakın şimdi bir durum var. İki kişi var.Bir tarafta Masko, bir tarafta Mall Of. Ortada da kat karşılığı bir arsa var. Bu karar genel kurulun 585 kişinin kararıyla verilmesi bu Masko”nun yönetiminin büyük bir başarısıdır. Yahu evde geliniyle kaynana geçinemiyor kardeşim.

585 kişiyi bir araya topladığınız için size teşekkür ederim. Şimdi yalnız bir şeyler var. Şimdi burada bir acayip durum daha var. Şimdi bu 585 kişiden biz imzalarımıza sahip çıkmıyoruz diyen bir kesim var. Yahu böyle bir şey olamaz, böyle bir şey yok. Böyle bir konuda imzayı attıysan sonuna kadar da arkasında duracaksın. Beni aşağıda 400 metre, yukarıda 300 metre falan bunlar beni ilgilendirmiyor. Biz tüccar kimliği olan genel kurul üyeleriyiz. Bizi her zaman için bu Masko”nun menfaatleri ilgilendiriyor. Menfaatin şeklinde ne var. Bakın ben size bir şey göstereceğim. Bakın arkadaşlar bizler tüccarız. Şöyle bir bakın şimdi sayın yönetim kurulu başkanımız bazı arkadaşları yukarıya götürdü yerlerimizi gösterdi. Dedi ki bakın bize buraları veriyorlar. Tamam olabilir, gayet güzeldir. Bu kardeşimizin bunun yanında bizlerin burada neyin sahibi olduğumuzun yerini de göstermesini tercih ederdik. Oda hemen yanındaydı. Ben şahsım olarak tek başıma gittim. Orada burası Mall Of”un özel yeri dediler. Buraya giremezsin dediler. Bakın şu andaki anlaşmaya göre şu an burası bizim. Buradan da almaya çalışıyoruz. Buradan veriyor. 2013 de bir kriz oldu biliyorsunuz. Bu krizden sonra da burasını yapıyordu. Karşımızda ki kişi tek, tüccar, büyük bir iş adamı ve çok akıllı da adam. Güzel de oynuyor oyunu. Orada yaptı etti bunlar olurken de bize bir şey sordu mu. Sormadı. Kendi yerimizi bile sattı. Bu bize sormadan orada kendi kendine iş yaptı. Böylece de Masko da homurtular başladı. Dediler ki, bu adam ne yapıyor, bizim yeri niye yapmıyor. Hemen bir genel kurul yaptık. Onlarında adamı buraya geldi. Burada çıktı bizlerin gözüne baka baka dedi ki hiçbir şeye gerek yok. Benim bir anlaşmam var. Anlaşması da nasıl biliyor musunuz. Ruhsat alındıktan sonra. Bize de dedi ki sakin olun ben sizin ruhsatınızı alacam. Bunu da hemen 18 ayda da bitiririm. İnşatlarda hızlı gidiyor. Baktı ki bu arada bu piyasada işler durdu. Elindeydi, katlar boş. O iş ve ofis yerleri kiraya verilemiyor. Bu tüccar hemen kendi çıkarları için aklını kullandı bu gösterdiğim rezistanın üstünde ki iki artı biri bu yerin de şu anda ki fiyatı 250 milyon dolar. Düşünün bu yer sadece iki artı bir. Aynı yerde de bizim inşaatlarımız var. Şimdi ben baktım karşımızda gayet güçlü ve akıllı bir güzel tüccar var. Ama bizimle de öyle bir anlaşma yapmış ki tapu gibi bir anlaşma var. Bu kişi bu anlaşmayı getiriyor götürüyor. Bu adam bir de burayı çok iyi biliyor ve diyor ki Masko zaten yarı yarıya bölünmüş ve bu filimi de çok güzel oynuyor. Hakikaten çok güzel oynuyor. Yahu hepimiz tüccarız bir aklımız var. Size ben soruyorum bir daha ki genel kurula kadar da bir daha konuşma yapmayacağım. Biz 585 ortaklı bir yerde hazır kiraya verilmiş, Abd patenli Hilton Oteli bizim kiracımız mı diyoruz yoksa burada ki yönetimleri zor durumda bırakacak 24 parça 48”e çıkmış ne idüğü belirsiz yerde ki kiracılarımız mı olsun. Bunlar her yönetime sorulur. Ne yaptın sen. Sen hava parası aldın, ben almadım, buna verdim, ona verdim falan. Kardeşim böyle belirsizlikler ile burada ki yöneticilerde zor durumda kalırlar yapmayın. Burası 585 kişilik bir aile. Hiltona kiraya verilmişse verilsin. Hakkımıza ne düşüyor burada yüzde 16”mı bu yüzde 16”yı getirir bizim banka hesabımıza yatırır üstü kiraya da hakkı veririz olur biter, bundan başka da bana şahsıma diyorum bakın ben şahsıma diyorum. Bu 584 oyla da geçebilir bu. Ben ticaret adamıyım.Mahkemeler ne için var. Bu sözleşmeler ne için var. O zaman bu sözleşmeleri ne için yaptınız. Bu 585 kişi neden el kaldırdı. Adam bize hadi buradan dese ne yapacağız. Mahkemeye gitmeyecek miyiz. Kesinlikle bunu mahkemesiz alan yönetim olamaz burada. Ama lehimize ama aleyhimize şu anda ben bunu Danıştay 8.dairesi Yargıtay dairesi başkanlarına incelettim. Gönderdiğim verdiğim yaptığımız anlaşma Masko lehinedir. Gerisi beni ilgilendirmez dedi.

Hiçbir davanın da yüzde yüz kazanılacak bir garantisi de yoktur. Bana dedi ki yönetim kurulu başkanımız. Ya Mahmut abi o zaman size verelim. Ya kardeşim oralar ve Masko”nun bizlerin şahsi yerimiz değil. Bizleri bir toplantıya davet etti. Seviyorum kendilerini dedim ki ha bakın çocuklar sakın yanlış yapmayın, akıllı olun. Bu mebal çok ağır. Üye yapışmasa da yarın senin oğlun yakana yapışır. Ya baba sen bunun altına nasıl imza attın der dedim. Burası nihayetinde 585 kişinin ortak yeri. Bu konuda şeriatın kestiği parmak acımaz. Bunun da altına imza atmışız. O zaman sen ne yaptıydın, ben ne yaptıydım, 6.5-7 trilyon para nedir bu ya. Masko”da bir dükkan 6.5 trilyon. Biraz akıllı olun. Bu konuda bizleri birbirimize düşürmek, sürekli kavgalı olmamız için oyunlar oynanıyor. Ben yönetim kurulu başkanının yerinde olsam. Gittim kendisine dedim ki bir önerin var mı. Selahattin Erdoğan Başkanın yönetiminden başka size bir önerisi var mıdır. Adam bir teklif sunar kardeşim. Muhatap alır kardeşim. Derki biz taraflarız ben öbür yönetime şunu sundum kabul etmedi size de var ya yüz lira koyuyorum. Ama adam rahat. Adam diyor ki burasını alırsan al. Almıyorsan da ne yaparsanız yapın. Yahu Masko bu kadar ufak bir yer değil. Masko”nun zekata falan da ihtiyacı yok, sadakaya da ihtiyacı yok. Burası için biz birlikte hareket edersek bunun için kırk dereden su getiririz, fitil fitilde adamın burnundan getiririz. Verirsin mahkemeye sende rahat edersin, herkes rahat eder. Ben başkana dedim. Mahkeme en son nokta olsun.Bir kez daha karşılıklı görüş. Başkana dedim ki eğer sen bunların üstüne de 2.5 milyon dolar alırsan ben senin yanındayım. Mehmet başkanda diyor ki Mahmut abi 2.5 nedir ki ben 5 trilyon dolar isterim dedi. Ben tebrik ettim kendisini. Karşı karşıya gelindiğinde de adam vermiyor. Adam gönüllü olarak buna yanaşıp bunu da vermiyorsa o zaman ne yapacaksın anlaşma yoluna mı gideceksin. Yok. O zaman ver mahkemeye, her kes mahkemeden çıkan neticeye razı olur, saygı gösterir. Ben teşekkür ediyorum. Divan başkanıma sözümüz var. Benim söyleyeceklerim bunlar. Hepinizi bir kez daha saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”

MASKO AVUKAT:

“Sayın genel kurul üyeleri öncelikle bu genel kurulda iki tane meslektaşımın konuşma yapmasından dolayı mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Bu arada hatırlatmak gerekiyor. Yemek burada dağıtılacak.

Sayın üyeler.Önce doğru bilgi doğru karara götürür. Biz bu güzel ülkenin güzel insanları olarak her konuştuğumuz şeyde emin konuşuyoruz. Ama bu eminliğin her kes için kesin ve doğru olması lazım. Ben burada kesin ve doğruları dilim yettiğince sizlere anlatacağım. Kesmezseniz memnun olurum.

Birincisi öncelikle Salih Bayır”ın gündeme madde eklenmesiyle ilgili 65 üye arkadaşımızdan topladığı önerge ile bir açıklama ihtiyacı duydum. Önce onu açıklayım. Bir kargaşa olduğundan dolayı yanlış anlamayın bu olağan genel kurullarda ya da olağanüstü genel kurullarda kooperatif kanunlarında ya da tüzüklerinde yazılı esaslar çerçevesinde hangi hallerde gündeme madde ilave edileceği belirtilmiştir. Kendilerine huzurlarınızda komiser arkadaşlarımıza teşekkür ederiz ayrıntılı olarak da bunu dile getirdiler ve kurul başlarken size okudular. Usule aykırı şekilde gündeme madde eklenmesi söz konusu olamaz. Gündeme madde ilavesinin şekli ve esasları vardır. O şekil ve esaslara uyulmadığı zamanda gündeme madde eklemek olmaz. Salih Bayır”ın yaptığı bunlara aykırı olduğu için komiserler tarafından kabul edilmemiştir. Bende aynı şekilde bu reddin doğru olduğunu söyledim. Bunun için kendileri de buradaysa bilgilensin.Bu konu böyle.

Şimdi bu konunun devamında huzuru hak tartışılan bir mahkeme var. İşte sayın yönetimin ilk kez şahit olduğum dediği eski yönetim kurulu üyeleri arkadaşların ben hakkımı kullandım dediği bir dava var. Nasıl olur ki gündeme, gündemde olmayan bir madde ilavesi söz konusu olmaz. Onun olmasının şartları var. Nedir. Bu konuda Genel Kurul toplantısından 20 gün önce bir bölü 10”un imzasıyla yazılacak gündeme madde ilavesini yönetim kurulu gündeme madde ilave eder. Gerekirse süre bazlı ilam eder. Ayrıca toplantı günü kooperatifler kanununda ve tüzükte belirtilen esaslar çerçevesinde sadece belirtilen konularda bir bölü 10 ortağın imzasıyla bir bölü 2 çoğunlukla karar çerçevesinde gündeme madde ilave edilir. Bunda da işte yönetim kurunun azli, ibranın geri bırakılması, gibi tahdit olarak sayılmış hususlardır.

Geçen genel kurulda da gündeme madde ilavesi söz konusu değildir. Gündeme madde ilavesi söz konusu olmadığı gibi yeniden olmayan gündemde tartışılmamıştır. Gündemde yazan madde ile ilgili önergeler verilir önergeler görüşülür. Bu önergeler yazılı olur, şifai olur, ama bizlerin dışında, avukatların dışında Salih Bayır itham etti. Komiserlerin tutanak altı imzası var. Olmayan bir şey imzalar mısınız. Neyi imzalasın devlet memuru. Divan neyi imzalasın.

Diğer bir nokta. Şimdi Değerli arkadaşlar, burada gündem ile ilgili bir mevzuda görevler verildiği takdirde orada yapılması gerekenler yapılır. Geçen yapılan toplantıda ben o verilen önergeyi okumuştum. Ayrıntılı olarak da sundum. Sizler burada divan başkanı okuyalım dediği zaman avukat okudu anlattı dediler, vakit yok dediler, burada herkes vardı. Kaçırılan saklanılan hiçbir şey de yok. O video kayıtları ses kayıtları da var. Bir diğer husus değerli arkadaşlar, şimdi herkes dedi ki bu sözleşmeler niye dağıtılmadı. İtiraz etmeyin hemen.Ben anlatıyorum. Ben anlatayım dinler misiniz. Ben söylenenlere cevap veriyorum. Arkadaşlar sözleşmeleri incelerseniz. Sözleşmelerde madde yok. Gizli sözleşmelerdir. Her birimizin de bu bilgileri saklama sorumluluğumuz var. Bu nedenle borsa ve şirket olduğu için karşı taraf o nedenle dağıtılmamıştır. Burada kısaca bir şey daha söyleyim. Niye üyelere bilgi verilmemiş, bu da eksik bir bilgi. Kooperatifler kanununda kooperatif genel kurulunda alınan kararlara açılan iptal davaları internet sitelerinde yayınlanır, duruşma günleri dahil. Biz bu hususta o gündem maddeleriyle ilgili alınan kararları ve açılan davayı duruşma günü hakimle konuştuk verildiği zaman o duruşma günüyle birlikte ilan edeceğiz resmi gazete de ve sitemizde de yayınlayacağız. 30 gün içinde dava açıldığı için sizlere bilgi verilememiştir. 30 gün içinde dava açılmadan zaten hiçbir genel kurul kararıyla ilgili leyhte bir işlem yapılmaz. Sayın Hasan başkanında söylediği gibi orada bir eksik anlaşılma oldu. Geçmiş günde 30 gündür. İtiraz süresi dolduktan sonra işlemler yapıldı. 30 Gün dolduktan sonra işlemler yapıldı. Genel kurulda yapılmadı. Genel kurulda alınan yetki borcun iptal davası açılması için. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.

 

Zekeriya GÜNEYKAYA:

“Sayın divan, sayın hükümet komiseri, sayın yönetim kurulu, çok değerli ortaklarımız, hepsi birbirinden kıymetli hepsi birbirinden saygı değer ortaklarımız. Saygı görecek veya görmeyecek ortağımız diye bir şey yoktur. Bizim burada 580 ortağımız var ve hepsi de helal süt emmiştir. 580 ortağımızın hepside saygındır, saygı değerdir, işini bilir ve hiç biride burada konu mankeni de değildir. Kendisine konu mankeni olarak sesi çıkmayacaklar olabilir, bilemiyorum. Helal süt emmemiş olabilir üzerine alınan olabilir bilemiyorum. Bu tür konulara meseleleri saptırmadan Masko”nun asıl sorunları var ve bunlar görüşülüyor, bunları bu toplantıda bitirelim ve burada söz alarak söylemlerle de birbirimizi kırıp dökmeyelim, kurulu germeyelim. Kurulu sabote edici durumlarda da bulunmayalım.

Değerli ortaklarımız burada Masko”nun dolayısıyla ortakların ortak menfaatini konuşuyoruz. A kişisini B kişisini menfaatini veya B kişisiyle C kişisinin burada ki tartışmasını, sataşmasını değil.Masko”ya menfaat teşkil edecek bir şekilde de bu Mall Of konusunu çözümlemek için bir araya geldik.

Sözleşme 2010 yılında yapılmış, dokuz sene olmuş. Dokuz sene de bir noktaya gelmiş, adamlar bitirmiş. Ben her zaman şunu söyledim. Sözleşmenin ilk yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşme nasıl yapılmış, iyi mi yapılmış, kötü mü yapılmış. Bu bir hukuki sözleşme. Valla hukuk bilimi de hiçbir zaman matematik veya fen bilimi gibi değildir. İki artı iki dört olacak diye bir kuralı yoktur. Avukatlarımız bilirler. Aynı davaya yüzde yüz aynı avukatlarla, aynı dosyalarla gidiyorsunuz. Ama beklenen değil de farklı sonuçlar çıkabiliyor. Lütfen bunları da göz önünde bulunduralım. Şunu demek istiyorum. Mall Of ile yapılan sözleşmede hata var mıydı yok muydu. Ben şahsi olarak elbette hata olabilir, ama kötü niyetli bir şey olmadığı düşüncesindeyim. Kısa bir aneknot olarak düşüyorum. Ben bir Avm şirketiyle görüştüm. Bir Avm inşaat işi için bize oradaki CEO”nun söylediği şuydu: Bizim sadece kiralama yapan 10 tane avukatımız var. Adamların işi kiralama, adamların işi gayrimenkul sözleşmesi. Bunlara karşı taraflar olabilir. Bunlara ben hata olarak değil, bilgimizin eksikliğinden olabileceği düşüncesiyle bu güne kadar buradaki sözleşmede bu güne kadar getiren herkesin emeğinin olduğunu düşünüyorum. Hepsine saygı ve sevgimi sunuyorum. Teşekkür ediyorum. Bizler için orada bir mücadele gösterdiler.

Biz iki sene veya üç sene evvel Selahattin Erdoğan beye haklarımızı alamazsanız mahkemeye gidin dedik. İki senede ne mahkemeye gidilebildi ve hala üçüncü yönetim iş başında ve hala biz bunu tartışıyoruz.Sözleşme elimizde ve bu yeni bir şey de değil.

Bakın ben kimseye görevini yapmadınız, yanlış yaptınız demiyorum. Lütfen hemen tepki göstermeyin.Bakın ben kimseyi burada suçlama niyetiyle söylemiyorum. Ama her ne hikmetse burada yapılan konuşmalara karşı taraf suçlanma olarak bakmaya devam ediyor. Ben konuşuyorsam ve isim veriyorsam hemen Selahattin abi de benim aleyhimde konuşuyor diye algılıyor. Mahmut bey konuşuyorsa ben diyorum ki benim aleyhimde konuşuyor. Ben burada kimsenin aleyhinde bir şey konuşmuyorum. Benim söylemek istediğim, yapmak istediğim tesbit şu: İki senedir konuştuğumuz bu konu hakkında bir noktaya gelemiyoruz. Burada hak vardır, yoktur demiyorum. Ama bu iş bu ay sonuna kadar bitmezse bir hak kaybı söz konusu olacağı yönünde bilgilendirmek istiyorum. Yani ya mahkeme süreci başlatılacak, ya da uzlaşma süreci başlatılacak. Benim demek istediğim bu. Yoksa o zaman verseydiniz, o zaman yapsaydınız gibi bir şey yok, bir suçlama yok Selahattin abi.

Birde beni şu çok düşündürüyor. Burada insanlar birbirlerine bilerek mi yanlı ve yanlış konuşuyor, bilmeden mi yanlı ve yanlış konuşuyor bu konuya da açıkçası şaşırıyor ve yadırgıyorum. Burada deniyor ki, sanki bir sözleşme yapılmış, bazı haklardan feragat edilmiş gibi ipoteklerden vaz geçildi, şundan vaz geçildi,icra takiplerinden vaz geçildi, ya böyle bir şey yaptıysa yönetim yanlış yapmıştır, zaaf yaratmıştır. Ama yapılmayan bir şeyi yapıldı diye yakıştırıyorsan bu da bizim demin söylediğim 585 saygın üyemize yakışacak bir şey değildir.

Değerli ortaklarımız, şimdi ben Figen hanımı dinlerken vallahi dedim ki biz zengin olduk. Niye zengin olduk. Burayı neticede biz yapmadık. Burada söylenen rakamların biz yarısını alsak parayı koyacak yer bulamayız. Masko”ya verdiğimizden fazlasını alırız. Ondan sonra da diyor ki Mali Müşavir 60 bin lira yazdı. Gerisini yazmadı. Bende bir arkadaş ile görüştüm. Mall Of tan 1 trilyon lira para alınıyor dedi. Kim bu. Söylemem bu isim gizli. Böyle bir şey yok. Burada bizler belge ile konuşacağız, konuştuklarımızın da sahibi olacağız. Bizim çıkarımız buradadır. Biz mahkemeye gidelim hakkımızı bir lira da olsa fazlasıyla alalım. Biz haklarımızdan niye feragat edelim. Bu bizim kendi haklarımız değil ki. Bu hak hepimizin çoluk çocuklarımızın hakları ve rızıklarıdır.Bizler bu hakkı ve rızıkı da Aziz Torun beye vermek gibi bir şansımız yoktur,olamaz. Amma Aziz Torun”a biz bunu vermeyelim, yedirmeyelim, asmayalım, kesmeyelim, yapmayalım derken üzüm mü yiyeceğiz, bağcı mı döveceğiz hesabı içinde de bu mahkemeden ne gibi bir sonuç çıkacağı hakkında kesin bir söz söyleyecek kimse yok. Yönetim kurulu üyeleri geçen toplantıda şunu söylediler. Buradan alacakları parayla o sağlanan gelir ile az veya çok o ayrı bir konudur. Masko”nun adına yapılacak bir proje hayata geçirilecekti. O projeyi yapacaklardı. O proje yaklaşık bir bir buçuk yıl sonrada projenin tamamlanmasıyla buradan belli bir kira gelirimiz olacaktı. Yönetim bu konuda derdini anlatmak istedi. Ama biz mahkemeye gittik, bu işler umulanın aksine çok gecikti. O zaman bizim bu projeden kaynaklı olması muhtemelen kira geliri kaybımızı kim telafi edecek. Bunları telafi edecek insanlarda varsa bunları da söylesinler. Biz bu Masko”ya kasamıza koyarız diyenler varsa lütfen söylesinler, Mahkemeye gidelim. Yönetim kurulu başkanı benim yeğenim. Yeğenim olması akrabalık ilişkilerim kendisiyle bir menfaat ilişkisi olduğu manasına gelmez.Ama demin dediler ya sende yorulma kolayı seçselerdi. Mahkemeye giderlerdi, mahkemeden çıkacak sonuca da hepimiz razı olurduk. Ama bu sonuç ne çıkardı, ne kadar sürerdi, bunu kimsenin de şimdiden kestirmesi mümkün değil. Ben Mahmut abi ile de görüştüm. Siz 8.daire başkanıyla görüşmüşsünüz dedim. Bu görüşmede bu başkan bu davayı kesin kazanacağımızla ilgili bir şey söyledi mi diye sordum. O da haklı olarak, dedi ki bu durumların kesin olacak veya kesin denilebilecek bir şeyi var mı. Selahattin başkan diyor ki mahkemeye gidersiniz, gitmezsiniz, kazanırsınız, kazanamazsınız ben kendi gördüklerimi doğru düşündüklerimi anlatıyorum diyor. Kendine göre doğrudur, bir başkasına göre yanlıştır. Ama bu davaya gidildiğinde kazanılıp kazanılmayacağı konusunda hiçbir garantiden hiç kimse söz etmiyor, edemiyor. Ayrıca mahkeme süreci kaç sene sürer bununla ilgili kesin bir bilgi de yok. Değerlendirmemizi bizler ona göre yapalım. İkna olursak konuyu mahkemeye verelim gitsin. Bu meseleyi de bu şekilde bitirmiş olalım. Sayın divan kaç dakika oldu ? Daha 4 dakika varmış. Ben bu 4 dakikayı tüm genel kurul üyelerine hediye ediyorum. Bunu da güle güle kullanın. Bakın sizlere 4 dakika kazandırmış oldum.Bu süreyi bütün üyelere veriyor, saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum.”

Mehmet MUTLU:

Kurul Cevap Hakkı ve yapılan açıklamalar

Değerli arkadaşlar, değerli üyeler, lütfen toplantı salonuna gelelim. Yoruldunuz biliyorum. Ancak bende toparlamamızı yapayım ondan sonra da oylamaya geçeriz. İnşallah Masko için hayırlısı ne ise o olsun. Dışarıda kimse kalmasın.

Ben sözleşmeye göre konuşacağım, benim anlatacağım önemli bir konu . Burada herkes bilgilensin, fısıltı kulaktan duyma hurafe falan olmadan, bu konuda artık bir karara varmamız gerekiyor. Onun için de ben konuşmamı bütün konuşmacılardan sonra yapmak istiyorum.

Kendi kendime söz verdim. Dedim ki bu genel kurulda hiç kimseye müdahale etmeyeceğim, Allaha çok şükürler olsun etmedim de. Çünkü birisi bir şey olduğunda da hemen diyor ki bizi konuşturmadılar. Alın bakın işte konuştunuz hepiniz. Burada herkes kendi görüş düşünce ve fikirlerinizi söylediniz. Bundan sonra da kimsenin bir bahanesi kalmasın.

Ben kendi doğrularımı, ben kendime göre yönetim kurulumun doğrularını dilimiz yettiğince sizlere aktaracağım.

Şimdi değerli üyeler, bu arada tüm konuşmacılara da teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar. Keşke bunları söylerken bu konuyla alakalı netice ne olacak onu da bir söyleselerdi.

Yalnız lütfen üzerlerine alınmasınlar ben sözleşmeyi okuduklarını ve sözleşmeyi yorumladıklarını düşünmüyorum bazı arkadaşların. Bunun için de kusura bakmasınlar.

Şimdi lütfen sizlerden rica ediyorum. Bizim bir tane ana sözleşmemiz var onu sizlere dağıttık. O sözleşmenin işaretli yerleri var. Tabi ki bunları ben işaretledim. O sayfayı bir açalım. Zaten sözleşmenin bütün olayı da burada.

Şimdi arkadaşlar diyor ki otelin olduğu yer burası yüzük taşı gibi. Burası Taksim, diğeri Bağcılar.Yahu arkadaşlar ikitane 30 metre yan yana olan arada ki mesafe 30 metre olan binadan bahsediyoruz. Sanki bunların birisi hakikaten Taksim”de, birisi de Bağcılar”da.

Bakın lütfen hiç müdahale etmeyelim. Ben sizleri dinledim. Saygın bir şekilde dinleyelim. Kimseye hakaret etmiyorum. Konuyu anlatmaya çalışıyorum.

Şimdi burada ofis bloğu seçimi kısmını size dikkatlice okuyorum. Lütfen sizde dikkatlice benimle beraber okuyun.

4 e 5.madde bunlar biliyor geçen konuşmamızda kabul ettiler de buraya geçince kabul etmiyorlar. Torunların projeye göre 858 ada bir parsel bu bizim arsamız. 858 ada iki parsel üzerinde ayrı ayrı ofis bloğu yapma halinde arsa sahibine öncelikli olarak bir parselde yer alan ofis bloğunda ki yer alan ofis katlarından verilecektir. Burada anlaşılmayan bir şey var mıdır. Yani bu iki binada ofis bloğu olsaydı biz doğru kendi arsamız üzerinde ki yeri alacaktık. Biz bunu o zaman oraya biz yazdırdık hep beraber yönetim kurulu olarak. Önder abi de vardı. Kendi arsamız üzerinde olsun dedik. Bakın şimdi şurayı iyi dinleyin. Ancak projeye göre 858 ada bir parsel üzerinde ofis bloğu yapılmadan yani şu an olduğu gibi, 858 ada iki parsel üzerinde ofis blokları yapılması halinde;çünkü bizde burayı hep yanlış anlıyoruz ve bu meseleyi ona götürüyor, buna götürüyor, ona soruyor, buna soruyor,onun için bu işin zorluğunu ve doğruluğunu anladık. 858 ada iki parsel yani kendi arsaları üzerinde ofis blokları yapılması halinde münhasıran arsa sahibi seçecektir diyor.

Yani sizin arsanız sosyal kültürel alan, buraya ben inşaat yapamayabilirim. Kendi arsamız üzerine iki tane ofis bloğu yapabilirsem yine seçme hakkını ben Masko”ya veriyorum demiş. Bunu istediğinize dostunuza, avukatınıza bilir kişinize götürün okutun sizde anlayın. İkincisine gelelim. Ya kardeşim niye oraya otel yapmış.Bana ne.Yaptırılmasaydı, yapmasaydı. Bende diyorum…

7.Madde proje değişikliği, iş bu sözleşme torunların arsa sahibiyle iş bu sözleşme gereği toplam 6 ofis katının bürüt alanı toplam 6 ofis katının dış cepheden dış cepheye ölçüsü 7500 ile 8000 metrekare arasında olacaktır. Torunlar arsa sahibine taahhüt ettiği metrekareyi sağlamak kaydıyla projesinde her türlü değişikliği yapma hakkına sahip olacaktır. Anladık mı anladık. Şimdi geldik diyorlar ki benim 4 bin metrekarem var, 5 bin metrekarem var,10 bin metrekarem var. Binayı alırım elinden. İşte oraya niye onu yapmış, niye bunu yapmış, biri 100 milyon alırım, biri 200 milyon alırım.Ben mobilyacıyım şuradan anlatayım. Bu kürsüyü ben müşteriye 5 bin liraya sattım.Ay sonu teslim edeceğim diyerek parayı aldım. Süre doldu. Müşteri geldi. Nerede benim malım Mehmet bey diye sordu.E o sebepten bu sebepten teslim edemedim. E şimdi sen bana 25 bin lira vereceksin.Böyle bir mantık var mı? Hem parayı vereceksin hem söz verdiğin kürsüyü vereceksin.Bakın şimdi bu cezai şartlar edinimler yerine gelmezse geçerlidir. Şimdi orasını da anlatacağım. Lütfen dikkatlice herkes dinlesin.

Arkadaşlar 4”e 4.madde emsale imar artışı olmadı. Bakın arsa sahibi 850 ada bir parseldeki hissesine 9261 metrekare karşılığı olarak torunların 858 ada 4 parsel veya 858 ada bir parsel yani bizim arsamızda veya 858 ada iki parselde yapacağı ofis bloklarından en uçlarda ve kesitlerde kullanılır taralı olarak gösterilen 3.ve 8.ofis katları arasında ki 6 tam kat ve 24 adet bağımsız bölümü alacaktır.

Ofis bloğunun bir katının bürüt alanı dış cepheden dış cepheye 7500 metrekare ile 8000 metre kare arasında olması ve her katta 4 adet bağımsız bölüm yapılması planlanmıştır. Şimdi burayı iyi dinleyin. Arsa sahibinin belirtilenin dışında her hangi bir hak ve alacağı bulunmamakta olup, imar durumu veya emsal durumu ilerideki doğacak haklarda saklıdır. Şimdi burada ne deniliyor. Arkadaş şimdi ben senin ile sözleşmeyi yaptım. Emsal burada iki eğer biz burada bu projeye başlayıp devam ettiğimiz sürede bir değişiklik olur, burada imar üç olur, 4 olur, 5 olur orasını bilemem. O zaman fazla inşaat yaparsam ben sana buradan o oranda hakkını veririm.

Şimdi sizlere bir az önce üniversite raporu dağıttık az önce. Çünkü o raporun birini torunlar aldı bize getirdi. Çünkü bizim bakış açımızla zaten sözleşmeyi iyice okuyup anladığımızda ki sözleşmenin çoğu maddesini de artık ezbere biliyorum.Burada emsal artışının olmadığına dair İstanbul teknik üniversitesinden alınan bir rapor var. Bunu da nasıl aldık. Eski yöneticilerden Mustafa İyigün de vardı beraber gittik.Ben Başkan Yardımcımız Haydar Yalçınkaya, Nihat dönmez, Mustafa İyigün.Torunlardan da iki kişi.Kardeşim dedik bizde böyle bir eski yönetimin aldığı bir rapor var, burada fazla metrajlar var, adam var diyor. Burada iki binanın arasında fark var mı? Var demiş. Burada iki tane bodrum yapmış, birinde de 5 tane yapmış. Doğru mu ? 6 tane yapmış. Ya arkadaş içimizde inşaat yapanlar vardır. Müteahhitler vardır. Bodruma inmek emsale girmez. Biz fazla inşaat yoktur demiyoruz ki. Biz yokta demedik ki. Biz dedik ki sözleşmeye göre emsalden ve imardan artış var mıdır. Önemli olanda bu. Bizim sözleşmemizde yazan da bu. Arkadaş bodruma inilmiş, otopark alanlarıdır,bunlar ticari alanlar değil, bunlar satılamaz ve kiralanamaz alanlardır. Buradan ama biz size madem 3933 metre kareyi tahsis edelim tapuyu tahsis edelim size verelim hiç olmazsa sizinde gönlünüz olsun dedi.

7500 metrekarenin altında olmayacak, bu hak nedir 7500 metrekare ile 8000 metrekare. Biz 6 kata göre sözleşmemizi yapmışız. Bu konuda bazı esaslar var. Ben fazla girmeyim. Arsayı biz zaten o zaman vermişiz ipoteğe karşılık ve bu arsayı tevhit etmişler, bu arsayı da bütün düşünüyorlar. Senin arsan ayrı benim arsam ayrı diye muhabbeti de şu anda yok. Biz bütün meseleye bütün şekilde baktıktan sonra da dedik ki arkadaş amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Bizim amacımız üzüm yemek. Bizim de burada bir projemiz var. Biz buradan alacağımız para ile bizim bu projemizi yaparız, burayı bitirdikten sonra kiraya veririz. Bununla ilgili düşüncelerimizi geçen kurulda anlattık. Ondan sonra eski idare binamız çürüyor dedik, oralar depo olarak kullanılıyor. Oraları da yıkar yaparız dedik.

Bakın arkadaşlar yıllar sonra Masko olarak İkitelli organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı”nın yönetim kuruluna girmiştir, oraya da girdim. Yıllar sonra orada Masko”dan bir temsilci var. İmar, İskan, Ruhsat gibi her şeyin altına orada hepsinin altına biz imza atıyoruz. Önümüzde böyle bir imkan da var. Bizimde yapacak inşaat alanlarımız ve inşaatlarımız var ve bunları yapalım bitirelim. Masko”muzun da önünü açalım dedik. Ya ben bunları istedim. Bunları Masko”ya kazandırmak istedim. Ben adam mı öldürdüm. Ben burada çok büyük bir suç mu işledim. Ne alakası var arkadaşlar. Ben ve yönetimimiz bu hizmetleri düşünürken ağır cezada da yargılanacak ne yaptık biz. Ayrıca bu yapılanları Masko hak ediyor mu arkadaşlar. Ben kendime göre hiçbir şeye imza atmadım. Değerli üyeler sizler bana hangi yetkiyi verdiyseniz ben onları yaptım.Ayrıca ben hiçbir şeye de imza da atmadım. Onun için de sizleri bu olağanüstü kurula çağırdım. Buna rağmen siz hala hayır derseniz de imza da atmayacağım. Biz imza atma meraklısı da değiliz. Eğer bizler kötü niyetli olsaydık bunun içinde basardık imzayı bu genel kurulu da yapmazdık. Hiç de bir şey olmazdı. Ben yetkiyi zaten almışım arkadaşlar.

Şimdi emsalden almış olunan raporu da okuyorum.

Şimdi arkadaşlar İstanbul Teknik Üniversitesi raporunun değerlendirme ve sonuç kısmını okuyorum.

Sonuç olarak 858 ada bir parselin yani bizim arsamızın imar durumu sözleşme tarihi olan 14.12.2010 tarihinden önce 28.08.2008 olup, 18.12.2014 tarihi yapı ruhsat ve 17.02.2017 tarihli yapı ruhsatında inşaat sahası emsali değişmemiştir.Emsale dahil olmayan alanların paylaşımı arsa sahibi Masko ile yüklenici Torunlar GYO arasında ki yapılan sözleşmede ki oranlar dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir. Emsale dahil olmayan bu alanlar, bağımsız bölümlerin eklentileri olduğundan otopark vesaire gibi satılıp satılamayacağı gibi veya kiraya verilip verilemeyeceği hukuki bir konu olduğundan kat mülkiyeti kanunuyla ilgili ve diğer kanunlarla ilgili uzman kişilerden görüş alınması görüş ve kanaatine varılmıştır. Aynı hocalar yazıyorlar raporu. Üçünde de aynı hocalar aynı imzaları var.

Şimdi Figen hanım diyor ki, ben sabırlıca dinledim. Kendileri burada 17-18 sayfa yazı okudu.200 milyon dedi.Benim iştahım kabardı.Arkadaş yönetim kurulu üyelerimin 21 tane dükkanı var. Figen hanım,220 bin lira mı,yok 400 bin lira mı,dükkan başı diyor. Şu an ben kendi hissemi 50 milyon dolara Figen hanıma şu an satıyorum. Oradan da 350 milyon dolar alsın.Anasının ak sütü gibi de helal olsun. Bakın burada boş konuşmuyorum. Şimdiden yaz senedini hem dükkanımı satıyorum hem de yönetimi bırakıyorum. Yönetim Kurulundan da istifa ediyorum arkadaşlar. Bakın üyelerden de isteyen varsa onlara da versin. Git oradan sen 400 milyon dolar al. Ananın ak sütü gibi de helal olsun. Teminatını veya ipoteğini de versin. Bu işler öyle atıp tutma ile olmuyor. Orası Torunlar, burası da Masko.Davayı alsın teminat mektubu olarak versin.

Bir teklifim daha var burada. 7.5 milyon var, 8 milyon alacağımız var buradan 8 milyonu versin, her ayda 160 bin lira kira alacağız, 160 bin lirayı da versin bunun bize teminatını da versin kendi gitsin oradan 220 milyon alsın. Bu benim şu anda spontone gelişen benim şahsi görüşümdür. Alabiliyorsa alsın. Bende buradan ineceğim, ne derseniz onu yapacağım. Bakın arkadaşlar ben şunu anlatmak istiyorum. Hep şunu söyledim. En kötü anlaşma, en iyi mahkeme ve davadan iyidir. Hepimiz tüccarız, hata yapmıyor muyuz. Ticaretimizde bunları yaşamıyor muyuz. Yaşıyoruz. Adama mal veriyoruz, gönderemiyoruz, sıkıntı çıkıyor, ama hep çözme taraftarıyız bizler. Ben yönetim kurulu üyelerimle beraber hep bunu düşündük. Arkadaş biz bunları mahkemeye verirsek bu kaç sene sürer, sonuç ne olur, belli değil, kazandık diyelim ne alırız, oda belli değil. Onun için anlaşma dedik. Ne alırız 10-20 her ne ise.Biz bu parayla projelerimizi işimizi yapacağız. Ha derseniz ki otur kardeşim yapma, ver mahkemeye yöneticilik bu mu. Ben böyle yönetici olamam. Ben bekçilik yapmaya da gelmedim. Ben Masko adına Masko için icraat yapmaya geldim.Bunlara karşı olanlara göre de ben helal süt emmemişim. Ben helal süt emmediğim için de Masko”ya bu projeleri yapmaya uğraşıyorum.

Lütfen konuşmamdan kimseler alınmasın ve müdahale de etmesin.Kimseye el kol hareketi yapmadım, anlatırken bu hareketler o şekilde anlaşılmışsa da özür dilerim. Benim kimseye sataşma niyetim yok. Ben neden seçim koydum. Neden bu maddeye 3 yıllık süre istedik. İşte bunun için bu üyeler bize güveniyorlarsa bunu da yaparlar, bir kez daha seçerler, Masko da önüne bakar. Buyurun sizde bunun aksini istiyorsanız, gelin aday olun, buyurun yapın. Güveniyorlarsa bu yetkiyi verirler, güvenmiyorlarsa da haklarını helal ederler bu iş olur biter. Değerli üyeler bakınız biz tam yetkilendirilmemize rağmen, hiçbir şeye sizlerin hakkı adına imza atmadık, atmayız.

İnanın bana. Bakın biz göreve geleli 14 ay oldu. Bebek bile 14 ayda emekleyemiyor. Kaldi ki dışta ve içte ki ekonomik siyasal sosyal sorunlara rağmen biz Masko için ne yapabiliriz ile telaşlanıyor bunun için çalışırken hala bizleri başarısız gören arkadaşlarıma diyecek söz bulamıyorum. Bu görevde 14 ay oldu ve seçilir seçilmez üzerimize gelindi. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. Her şeye bir muhalefet başladı. 14 ayda bir bebek dahi emeklemiyor. Bir müsaade edin çalışalım Allah aşkına. Ben bildiğim doğruları burada anlattım. Ben buradan çıkacak bütün karara saygılıyım. Değerli arkadaşlarım buna hepimiz saygılıyız. Genel kurulun üstünde bir karar merkezi yoktur. Bunun içinde kurula geldik, kurulda ki çıkacak sonuca da saygılı kalacağız. Anlaşırsanız anlaşırız. Anlaşmazsanız da gideriz onları mahkemeye veririz, sonuna kadar da haklarımızı ararız. 14 ayda bir bebek emeklemiyor bile bırak yürümeyi.Bu kadar üstümüze gelmeyin, müsaade edin bir çalışalım arkadaşlar.

Mall Of anlaşmayalım.Gereği de yok. Vallahi anlaşmayalım. Ben anlaştığım anda birileri orada ki 4 katı kiraya vermeye çalış, git her gün 10 tane kiracıyla görüş, oradan aldığın parayla gel buraya inşaat yap, bir dünya iş, bir dünya uğraş. Bunlar ile yorulacağına oturur çayımı kahvemi içerim. Benim için hiçbir sıkıntı yok. Bu kararı sizler vereceksiniz.

Bu kararı sizler Masko adına vereceksiniz. Ben hiçbir şekilde buradan çıkacak sonuca itiraz etmeyeceğim ve saygı duyacağım.Ben doğru bildiklerimi anlattım, anlatıyorum. Olması gerekenleri konuştum,konuşuyorum. Bundan sonra da buradan çıkacak bütün karara saygılı kalacağım. Ben ve arkadaşlarım buna hepimiz saygılıyız. Varsa itirazı olanda söylesin. Anlaşırsanız anlaşın. Biz bu yetkiyi bu sefer kullanırız. Anlaşmazsanız da gideriz onları mahkemeye veririz sonuna kadar da haklarımızı ararız.

Geçen benim yanıma sevdiğim bir arkadaşım geldi ve ne oluyor diye de takıldı.Bu mesajlar, videolar ne oluyor diye üsteledi.Ben de Masko ile ilgili durumları pallaştım.

Arkadaş, “Başkanım dedi Rusların bir ata sözü var. Sana söyleyim. Dedi ki, Ayıyı dansa kaldırırsan, dans ayının istediği zaman biter.”

Ha size vereyim bu meseleyi siz alın siz avukat olun. Gelin biz her şeye açığız. Bu davayı kazanır alırım diyorsanız buyurun gelin. Ama öyle kafadan atmalarla bu işler öyle olmuyor. Hepimiz ticaret adamlarıyız. Şu maddeden dolayı bunların yüreğini koparırız,bunların inşaatlarını ellerinden alırız gibi şeyler kulağa hoş gelse de, olanlar sahada ki işleyişler bu şekilde yürümüyor.  

Ofis yerlerimizi veriyor. 8 Milyonda para teklif ediyor. Biz işimize gücümüze bakalım. Dedim diye ben onlardan rüşvet almış oldum. Öyle algılanıyor bu. Biz tüccar adamız dedik, biz işimize gücümüze bakalım dedik. Geçen genel kurulda Figen hanım var mıydı. Katılmadı. Niye yoktunuz. Önemli konularda insanlara vekalet vermeyin diye burada insanlara bağırıyorsunuz da niye o genel kurulda yoktunuz. Gelseydiniz katılsaydınız. E şimdi niye buradasınız?

Çok uzatmak istemiyorum. Sinirleniyorum. Kendime söz vermiştim. Ama artık zorlanıyorum. Gerçekten çok doluyum. Tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Sözümü burada tamamlıyorum.Hiç bir zaman böyle yalanlar, böyle itiraflar atılmadı.Benim ticari hayatımda ve Masko”nun tarihinde de böyle bir şey yaşanmadı. Sizlere yakıştıramıyorum. Sözlerimi tamamlıyor, tekrar hepinize teşekkür ediyorum.”

Fatih BAYIR:

“Sayın yönetim kurulu, sayın hazirun, öncelikle Masko”muza bu genel kurulumuz hayırlı olsun.

Bizim konuştuğumuz konu nedir? Masko ile Mall Of arasında ki sözleşme.Bununla alakalı sayın Mehmet başkan bizi çağırdı. Aziz Torun bey ile aynı masada oturduk. 20-25 kişilik bir guruptuk.

Ben orada Aziz Torun”un konuşmalarını çok iyi dinledim. Esnaf olarak görüşümü anlatıyorum. Bende orada söz aldım ve Aziz Başkana dedim ki sayın Aziz bey sizler dünya çapında zengin ve bir iş adamısınız. Ama bizim Masko”yu mağdur ediyorsunuz. Biraz daha siz elinizi cebinize atında biraz da fazla verin Mehmet başkanın elini güçlendirin. Bizde bu işten suya sabuna dokunmadan geçelim gidelim. Aziz Başkanın dediği şu oldu. Verin Mahkemeye.Bu adam çok rahat. Bir Gayri Menkul Yatırım Ortaklığının Başkanından bahsediyoruz. Adam diyor ki ben kendi cebimden vermiyorum o parayı. Mahkemeye gidersin. Karşında ki gayri menkul yatırım ortaklığıdır. Karşında ki muhatap ben değilim. Ona göre mahkemeleşeceksin. Yani bu iş 10 yıl mı sürer,sonucu bizler görür müyüz, göremez miyiz Allah bilir. Senin avukatın onun avukatın küçük görmüyorum kusura bakmasınlar.Adamın avukat ordusu var ve Avukatı Anayasa Mahkemesi Başkanı.Lütfen sataşmayın.Konuları hukuka zeval getirecek boyutlara da yorumlamayın, siyasete de çekilmesin lütfen. Ama görünen köyün klavuza ihtiyacı yok. Biz burada yanılabiliriz, yanıltılabiliriz, ben 1997 yılından beri Masko”nun genel kurullarında gerek divanda, gerek denetlemede her alanında aktif olarak bulundum. Kongreleri de iyi bilirim. Biz burada o arsanın takas edilmemesinde de biliyorsunuz Başakşehir”de o zaman Recep başkanım getirmişti bir teklif o zamanda bulunduk. Yani bu arsamızın bizim elimizde kalması için çok çabaladık. Her şey geldi. Sonra torunlar buraya sosyal donatı alanı kurdular. Bizim atladığımız nokta şu: Burası sosyal donatı alanı. İnşaat alanı değil. Aziz başkan diyor ki ben oraya yapacağım sosyal alanı Avm nin içine aldım,yaptım diyor. Buraya da otel yaptım diyor. Adam net konuşuyor. Bu adamı dinlemeniz lazımdı. Keşke gelip dinleseydiniz. Bu adam dolayısıyla çok rahat. Bu adam yemiş yutmuş. Avukatlar ordusu var. Buna teslim olmak olarak bakmak doğru değil. Bakın arkadaşlar durumu olanlar için mahkemeleşmek dünyanın en kolay şeyi. Bakın çok doğru değerlendirmeliyiz. Bakın bu mahkemenin sonucu Aziz başkanın lehine sonuçlanır. Bizde kaybettiklerimize yanarız. 7-8 yıldır kaybediyoruz. Ofis blokları tamamlandı ve 4 yıl geçti üstünden. Bağışlamak isteniyorsa da kişiler kendi haklarını bağışlayabilir. Sen istiyorsan bağışlarsın. Ama biz Masko ile ortak hareket ederek, Masko hakkından Masko üyesi olarak hakkımızdan yararlanmak istiyoruz. Şimdi 150-200 milyon tele alırız diyoruz. 60 milyon tele değeri olan bir yerden sen bu rakamlarda ki tazminatı nasıl alırsın, bunu size bunlar öderler mi ? Buranın 60 milyon değer bedeli var şu anda.Satsan 60 milyon ediyor, o da satabilirsen tabi ki.

Teşekkür ederim. Sağ olun var olun.”

Halil KESER:

“Sayın başkan sayın hükümet komiserim, sayın divan, saygı değer ortaklarımız. Hemen hemen 10-15 kişi konuştu…Bir Allahın kulu hata nerede demedi. Bir Allahın kulu başka derdi varmış onu anlattı. Bir Allahın kulu çevre düzenlemesini anlattı.

Ben bu akıllı toplumdan şunu isterdim. İki tane bina var. Şu binada benim hakkım şu kadar yerdir diyen bir Allahın kulunu görmedim. Eski yönetimde olanlarda da yeni yönetim de olanlarda da. 4-5 defa raporlar çıktı İTÜ raporları dediğini koyabilir. Sosyal tesisleri denilebiliyor. Benim belirttiğim yerden alacaksın diye yazıyor. Sayın avukat da çıkıyor 250 milyon lira alırsınız diyor. Ben böyle mantık göremedim. Mantık şudur: biz bir davaya adayız. Davayı kime veririz. Avukata veririz. Bir avukat burada var, bir avukat orada var. Çıksın bu avukatlardan biri de burada ben buradan şu kadar teminat alırım diye konuşsun hadi…niye bu konuda bir garanti konuşma olmuyor da hala bu konu tartışılıyor. Rapor okuyor burada. O zaman çıksın benim avukatım bize bu konuda bir şey söylesin. Bizim avukatımızda çıksın bu konuda bizi aydınlatsın, bize desin ki bizde hava alırız desin bu tartışmayı da artık bitirelim. Ben bunu anlamadım. Rakamlar verdiniz. Bir Mali müşavir bulmuşunuz…diplomayı nereden almış…Bende mali muşavirim. Binanın bedelinden fazla paramı buldun. Bu mudur senin avukatlığın. Teşekkür ederim. O zaman sayın avukat benim bu davayı alırım dukanım var teminat veririm bu davayı alabiliriz diyebilir misin burada. Hala haktan söz ediyorsun. Hakkını almak için değil sen buradan iş almak için yapıyorsun. Bunları teşekkür ederim."

Necmi SARIYER:

“Efendim cümleten selam aleyküm. Yönetmediğim 11.genel kurula başkanım teklif ettiği halde hakkımızda yayınlanmış yayından ötürü kürsüye çıkıp divan başkanı olarak konuşmamın doğru olmayacağını söyleyerek başkanlıktan feragat ettim. Hakkımı savunmak için de mahkemeye havale ettim. Burada o konuyla ilgili de tek kelime söylemeyeceğim.

Ama şunu demek istiyorum. Gelmediği bir genel kurulda avukat olan bir üyemiz, üyemiz olmasında bir sıkıntı yoktur. Keşke o ifadelerde bulunmasaydı. Tabi ki avukat olmuş, Allah yardımcıları olmuş kendilerine. Ben şunu demek istiyorum. Kurul çok güzel geçiyor. Ben daha olumsuz olur diye de adeta korkuyordum. Çok güzel oluyor. Salih Bayır”ın yaptığı da olmasaydı daha da güzel olurdu diye düşünüyorum. Başta Hasan abi olmak üzere, Mahmut abiye de Allah razı olsun şurada verdikleri bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Yapılan geçen kuruldan sonra yapılan tüm açıklamalara rağmen Mehmet başkana dedim ki senden istirhamım şu: o sırada mahkeme olmamıştı. Tutanağa şerh koymuştunuz. Tarafları topla hepimiz buranın menfaatini istiyorsak, o konuyla ilgili bilir kişi kimse, bakın hatırlamıyorum. Mahmut abi dedi ki Yargıtay da falan filan söz edildi. Arkadaş bakın beni ağır itham ettikleri için üç ağır ceza hakimi ile bende bu konuyu değerlendirdim. Onlar bana dediler ki Necmi bey sizinle ilgili konudan hiçbir şey çıkmayacağı gibi sizinde şu meseleniz sadece bir avukatlık meselesi de değildir.Ama biz hep avukatlardan çözüm bekliyoruz. Bunun içerisinde inşaat mühendisi de olması lazım, mimarların olması lazım, en önemlisi de bu konuda kesinlikle bir bilir kişinin olması lazım. Ben özür diliyorum. Keşke şurada ki heyecanınızı siz yaşadınız mı bilmiyorum.Ama ben yaşadım. Mehmet başkanının da yaşadığını biliyorum. Bu konuda bilir kişileri çağırarak elbette Hasan ağabeyimin de gerçekten çok yönleriyle çok doğru sözleşme imzalamış ama Hasan abi kadar çok özür diliyorum avukat Mehmet beyinde itham edilen bu sözleşmede imzaları var ve dolayısıyla ona da teşekkür etmemiz lazım. Dolayısıyla oradaki haklarımızla birlikte elbette Aziz bey biraz evvelki fatih kardeşimizin de dediği gibi şöyle böyle bir adam olabilir.Ancak ben o kanaatte değilim. İnsanlar ne kadar güçlü olursa olsun GYO mu bilmem neyin başkanı da olsa da biz Masko olarak hakkımızın en ufak bir kısmına helal getirmeyiz,getirmememiz lazım.

Dolayısıyla bu konunun burada kavga ederek değil, Mahmut abi çok güzel söyledi. Biz burada bir birimize giriyoruz o adam orada ellerini oğuşturuyor belki de. Bilmiyoruz ki Ahmet bey bence araştırmalarını yapmış, tabiî ki bu sizin takdiriniz. Ben ona bir şey demiyorum. Ben burada ilk divan başkanlığını naçizane seçildiğimde katılanlar hatırlayacaklar.Ben Masko üyesi olduğum zaman Recep Güneykaya ağabeyimiz burada başkan idi. Kurula girerken hazirun cetvel tutanağı imzalanırken,bana göre son derece önemli bir konuya şahit oldum. Hazirun cetveli imzalanırken de ben Recep ağabey ile aynı masada oturuyorduk,tıpkı bugün oturduğumuz gibi. Recep ağabeye dedim ki imza atanların ellerine baktım çok özür diliyorum 4”de bir 5”de bir üyemizin parmaklarının bir kısmının olmadığını gördüm. Şu anda içimizde olanlar var.Burada olanlar varsa lütfen ayağa kalksınlar.Ben burada ilk divan başkanı olduğumda hatırlayanlar da olabilir. Burada dedim ki ve bunu Recep başkanıma da söyledim.Ben o zaman dedim ki bakın ben bir şey gördüm ve fark ettim. Bunu lütfen hepiniz görün ve dikkate alın. Bu adamlar ekmeğini kanları ile kazanıyor, bu adamların ekmeği kan ekmeği arkadaşlar.Hayatlarını kanlarıyla kazanıyorlar. Vallahi dedim buranın haklarına helal getirenin Allah cezasını ahrete bırakmaz, bu dünyada da verir dedim. Şimdi sizden Allah rızası için istirham ediyorum. Genç kardeşler geldiler bende izliyorum. Selahattin abi hayır diyemez, Hasan abi hayır diyemez, Recep abim hayır diyemez, şurada ki üyeliğimden beri başkan olan tüm ağabeylerime elimden geldiği kadar yanlışım olabilir ama hep destek oldum.Aynen bu destek bunlar içinde devam ediyor. Bu destek Masko için arkadaşlar. Arkadaşlar Masko”da tam hisse sahibi de değilim ben. Benim burada 3 de iki hissem var. Tam hissem bile yok. Ama burada 50 dükkanı olanda burada hak sahibi 3”te bir dükkanı olanda hak sahibi. Allah hepinizden razı olsun. İnşallah bu salondan bu duygularla güzel bir karar çıkar. Allahın rızasına uygun olur inşallah. Bende 55 yaşıma geldim.Bakın burada belli yaş gurubu var ve artık ahrete intikal süreci yaşanıyor. Hani Cumali Çiftçibaşı !…Dün aramızdaydı,bu gün yok.Nerede ? Ama evladı burada. Allah kendilerine gani gani ahret nasip eylesin. O yüzden bizler evlatlarımıza hem güzel bir isim bırakmamız lazım, hem güzel bir eser bırakmamız lazım. Allah hepinizden razı olsun. Bu kadar söylüyorum. Hürmetlerimi arz ediyorum.

 Hasan KARCI:

“Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Şimdi burada sözleşmelerle ilgili bayağı konuşuldu. Mehmet beyde burada.Bakın arkadaşlar burada büyük bir bilgi kirliliği var. Burada anlaşalım. Bu burada konuşmalar, orada konuşmalar. Hep dinliyorum. Gerçekten olaydan uzaklaşıyoruz. Bakın arkadaşlar biz sözleşmeyi ihlal etmedik. Torunlar ihlal etti. Bakın burada anlaşalım. Onlar ihlal etti.Bakın birileri burada ben her şeyi yaparım. Benim dediğime razı olacaksın. Şimdi bakın hukukta değişiklikler var. Sevgili avukatım bunları sizler daha iyi bilirsiniz. Şimdi bakın biz bunları yarın mahkemeye götürdüğümüzde, mahkeme bizi uzman insan ve kuruluşlara yönlendirecekler. Yani Torunlar çok güçlü bizi mahveder gibi sözler, bana göre son derece yanlış söylevlerdir.Yahu arkadaş “En iyi mahkemeden, En kötü anlaşma iyidir” sözü kişinin şahsi işi için geçerlidir. Ama bu 585 üye için geçerli değildir. Hak vardır, hukuk vardır. Ben bir kez daha teşekkür ederim.”

Masko Olağan Mali Genel Kurulunda konuşmacılardan sonra yönetimin yeniden 3 yıllığına seçimi ve Torunlar ile yapılacak olan anlaşma hususunun oylanmasına geçilmeden önce genel kurul üyelerine dağıtılan 4 sayfalık “Mutakabat Metni” divan başkanı Mustafa Aras tarafından genel kurula okundu.

Seçimin ve ilgili gündem maddesinin oylanmasına geçilmeden önce salona tekrar gelen Hüseyin Bayır”a salondan tepkiler yükselmesi üzerine kürsüye geçen Masko Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu,kurulu uyaran kısa bir konuşma yaptı.Başkan Mutlu, “Değerli arkadaşlar, kıymetli Masko üyeleri, bakın burayı karıştırmak,genel kurulu aksatmak istiyorlar.Ne olur sakin olun ve bu duruma imkan vermeyin.Değerli arkadaşlar, kıymetli üyeler lütfen sataşmayın,uymayın, bunu bilerek yapıyorlar. Anlasanıza genel kurulu karıştırmak istiyorlar. Bunu da bilerek yapıyorlar. Adam gideceğim dedi çıktı gitti. Oylama yapıldı.Seçime gelindi şimdi de geri geldi. Adam burada bağırıyor çağırıyor anlamıyor musunuz. Lütfen bu oyuna gelmeyelim arkadaşlar.”

Bir kez daha tansiyonun yükseldiği genel kurul salonunu sakinleştirmek için Divan Başkanı Mustafa Aras, karşılıklı sataşmalara son verilmesini istedi ve başkandan önce Mahmut Öztürk”e kısa bir konuşma yapması için söz hakkı verileceğini söyledi ve Konuşma yapmak isteyen Mahmut Özkan”ı kürsüye davet etti.

Mahmut ÖZKAN:

“Bakın ben saygılı bir insanım. Bakın burada insanların belli bir kesimini oldu bittiye getirip işleri de oldu bittiye getirmeyelim.Bu kürsü Masko”nun açık kürsüdür. Başkan derki bu gündem maddesi ile konuşmak isteyen var mı?Var dedim ve buraya çıktım. Buradayız. Sıkılıyorum diyorsunuz. Bakın maşallah siz emeklisiniz…Ben 5 tane dükkanı bırakıp buradayım. Biz bu kongreyi niye yapıyoruz. Başkan dedi ki niye buradasınız. Onceki kurulda 220 oy almıştı. Bu günde 220 oy aldı. Şimdi neden buradayız. Bunu sordunuz mu hiç.Bu kadar basit. Şimdi seçimle ilgili Masko”da yeni yeni şeyler icat oluyor. Yahu görevinizin başındasınız. Bir tane madden var. Gündemin var. Nedir bu.Mall Of ve Masko hakları.Bunun arkasından 3 yıl seçim meselesi ne anlama geliyor?

Benim seçim falan meselem değil.Benden de sana ananın ak sütü gibi helal olsun al 10 yıl da senin olsun.Ben sana diyorum ki Mall Of hayırlı bir şekilde geçsin.Seçim mesele değil. Nispet edersiniz Avm mantığı ile yönetirsiniz, gelir benim karşımda dükkan yaparsınız. Sözüm ona da Avm mantığı ile yönetme yapılıyor dersiniz. Arkadaşlar unutulmasın ki burası hala bir sanayi sitesidir.Sözlerimi kesmeyin.Müsaade edin de konuşalım. Benim için 3 yılmış, 5 yılmış 6 yılmış önemli değil kardeşim. Benim demek istediğim şu:Yönetirsiniz seneye yine seçimli bir madde konulur orada da iki yıl daha seçilirsiniz. Şu anda gündeme gelen şu 3 yılın mantığını anlayamadık. Bunun önü açık. Sizden sonra ki yönetimler 3 yıl,4 yıl,5 yıl falan.Bakın burası bunu kaldıramaz. Al sana benden 5 yıl. Burası kabul ederse olur. Ben şimdi önergemi değiştiriyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Genel kurulda gündemin maddelerinin görüşülüp, müzakere edilmesi ve karara bağlanmasının ardından Mall Of meselesi ve yönetimin yeniden 3 yıllığına seçimi kapalı oy sistemiyle oylamaya sunuldu.Yapılan oylama sonucunda ilgili madde ve yönetimin 3 yıllığına seçilmesi 20 oya karşılık 242 oy ile kabul edildi.

Dilek ve Temenniler maddesine gelindiğinde,bir kez daha yetkiyle donatılan Masko Yönetimi adına teşekkür konuşması yapan Başkan Mehmet Mutlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:

”Saygı değer Masko üyeleri, burada bir kez daha tarafımıza duyduğunuz güvenden dolayı tüm katılımcılara yönetim kurulum adına teşekkür eder, emanetiniz emin ellerde olduğundan hiçbir kuşkunuz olmasın.Sizler kazandınız, Bizler kazandık, Masko kazandı, hepimiz kazandık.Masko”nun önü açılmıştır.Masko projeleriyle ilgili kaldığı yerden devam edecektir. Duyduğunuz güvenden dolayı bir kez daha teşekkür eder,hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Allah yar ve yardımcımız olsun.Bu sonucun Masko”ya hayırlara vesile olmasını Allahtan diliyorum.Sağ olun, var olun. Teşekkür ediyorum.”

Haber: Turkiye Esnaf Gazetesi

Haber Foto ve Video Galerisi eklenecektir

[smartslider3 slider=67]

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu